Çok kalabalık bir restorana gidiyor, ilgisini garsonların hafızası çekiyor. Sizin masaya getirdiklerimi 1 saat sonra unuturum hatta 1 saat sonra sizi bile hatırlamam ama tamamlanmamış siparişlerin hepsi ayrıntısına kadar aklımdadır diye yanıt veriyor garson.. Bu konuya kafayı takıyor, uzun deneyler sonunda diyor ki “tamamlanmamış” her hikaye, her aşk zihnimizde kalır hatta özel de bir yeri olur. Buna da ilgili vatandaşın adını vermişler, Ziegarnik etkisi demişler. İsmail Kartal- Fenerbahçe taraftarı arasındaki olay da buydu hatta Ersun Yanal hikayesi de böyle yarım kalmıştı ama bu kez yarım kalmayacak bence, yarım kalacak ama yarım kaldı sayılmayacak, ben netim artık.
Bugünkü maçın skoru umrumda değil zaten de bunları maçtan önce yazdım.. O zaman da söyledim, fikstür Fenerbahçe’den yana değil, İsmail Kartal’dan yana diye. O 19 takımla aynı şartlarda 19 maça daha çıksın serisi 38 maç olur Kartal’ın. 4-5-1 düzeni ve Allah kısmet ederse taktiğiyle tam takım en az 25 maç kazanır Fenerbahçe ama şampiyon olamaz, burada da Ali Koç’un kıvrak zekası devreye giriyor, ne kadar erken o kadar iyi konusunu idrak edebilirse herkesin hayrına olur, bu takım şampiyon olur.. Bu sezon barış imzaladım yaptığı transferler yüzünden ama İsmail Kartal’ın futbolcu yapamadım bari antrenör yapayım dediği oğlunu yardımcı antrenör kolyesiyle sahada görüyorsak bu barışı bozmanın zamanı gelmiştir diye de düşünüyorum başkanla, burası Fenerbahçe, aile şirketi değil, başka stajer kalmadı mı? Eve gitmiyor diyorlardı İsmail Kartal’a, karısına da bir iş ayarlasa eve gitmesine gerek yok zaten.. Önceki gece Pendikspor hakem eliyle mağlup ettirildi, bunu daha cok konuşmak lazım ama 6-1’in gölgesinde hala. Utandık, yerin dibine girdik, kuru bir özür geldi arkasından, skor 7 olmasın diye sahaya meşale atan taraftar bile bir şey yaptı, İsmail Kartal yapamadı. Hiç bir şey bilmiyorsan tacı yanlış verdin diye hakeme kafa tut, İrfancan’a de ki sahada hır çıkar, ortalık bi karışsın, sinirler bi gerilsin ki silkinelim, o bile yok.
Kusura bakmayın bunlar Sivas maçından daha önemli. Düz mantık, İsmail’in stoper oynaması mı daha riskli, Kent’in sol bek oynaması mı? Bugün İsmail de yedek kalmış. Fatura ona kesilmiş, Jayden stopere geri dönmüş ve Fred dönmüş, hayırlı uğurlu olsun. 6-1’lik maçın psikolojik baskısıyla Fenerbahçe hızlı başladı, 4.dakikada da Fred’in hazırladığı pozisyonda.. 16.dakikada da Szymanski ile öne geçti Fenerbahçe. Hep söylediğimiz şey, 1 futbolcu 1 saniyede 9mt koşar, 10 futbolcu aynı anda koşarsa 90 mt koşar, bu kadar alan daraltır, çabuk ve seri paslaşmalar önemli, Fred tek topta Tadić’i gördü, o da zehirli oku yolladı, 1 saniye geciksen Tadić yine o pası atacak ama rakibin kıçından dönecek, topuğundan sekecek falan filan. Fred farkı.. Sivasspor’un 3-4 tane özel oyuncusu var dar alanda adam ekskilten, Saiz , Manaj, Njie lig için özel oyuncular, orta saha ve kanatlardan adam eksilterek top taşıyıp takımını hücuma kaldırabiliyorlar, 20.dakikadan itibaren de bunu hissettirdiler, zaman zaman tenis maçını andıran bölümler oldu ama skoru bulamadılar, skor 1-0′ ken tedirginlik veren bir takım diyebilirim, ilk yarıda 4 de şut denediler.Aslında geride de çok gedik vermediler ama 42.dakidaki gole engel olamadılar, muazzam bir goldü, İrfancan Kahveci gerçekten özel bir sezon yaşıyor, Cengiz hayal kırıklığı ama Cengiz gelmese İrfan da bu kadar üstüne koyamazdı.
İlk yarıdan bir kaç ilginç rakam vereyim, Nordsjaellend maçında toplam 12 faul yapan Fenerbahçe sadece ilk yarıda 11 faul yapmış. Top sürme girişimlerinde Sivasspor’un bariz üstünlüğü var, 86’ya 56 %. Charisis, Saiz ve Njie bu anlamda gerçekten farkli oyuncular, iyi bulmuşlar ama ligdeki durumları çok da parlak değil. Top kayıpları eşit sayılır, kaçan büyük şans da eşit, topla oynama yüzdesi 56-44. Crespo İsmail kadar yetenekli bir oyuncu değil, İsmail 8 oynar ama Crespo oynayamaz mesela ama Crespo pozisyon bilgisi daha iyi bir oyuncu, takım hücuma kalkacaksa daha atik davranan bir oyuncu, tek pası atıyor, Fred-Crespo ikilisi daha tutarlı ama yabancı kuralından dolayı büyük ihtimalle fazla izleme şansımız olmaz gibi geliyor. Sakatlandıktan sonraki oyunda kalma ısrarı da ne kadar oynamak istediğini gösteriyor, başta Mert ve Emre’nin de aynı istekte olduğunu düşünüyorum, Jesus tüm malzemeyi kullanma konusunda iyiydi..
Maçın ilk yarısının ana fikri bence yapılan faul sayısında ve Fred diyebilirim. Fred ön bölgedeki herkesi her anlamda rahatlatıyor. Ben hakemlik bir durum görmedim, İrfancan’ın isyan ettiği ikinci faul pozisyonu ise tertemiz ama bunları yapmak lazım, takımı motive ediyor.. Açıkçası buradan bu maç dönmez dedim kendi adıma ama ikinci yarıya Sivas iyi başladı ve 48.dakida da Manaj ile skoru buldu. Golde Samet’in büyük kusuru vardı bence.. Ikinci 45 dakika karşılıklı ataklarla geçerken Fenerbahçe 67.dakikada Dzeko ile 3’ü buldu ve rahatladı tekrar, bir şans golü olduğunu da kabul etmek lazım, bir kaç dakika sonra da Tadić Dzeko’ya alda at dedi ve yaralar tamamen sarılmış oldu ancak şunu unutmamak lazım bu beklenen bir galibiyetti, Fred’in dönüşü de denir, yarın Becão ve Djiku da döner ve Fenerbahçe bu tarz maçları hep kazanır ama yetmez, teknik direktörün de müdahil olması gereken, farklı bir akıl koyması gereken zamanlar olacaktır, o kısma ben inanmıyorum açıkçası..
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter @BrunoMonte1907