Normal çamaşır makinesinin ayarlarından birinin adıdır. Jesus geldiği günden bu yana benim için böyle. İyi ki de geldi, anormal şeyler oluyor, değişik şeyler, bir aksiyon var, sürprizlerle dolu, bir futbol sever olarak gerçekten memnunum ve heyecanla beklediğim bir maçtı, Jesus ne sürprizler hazırladı acaba diye çok merak ediyordum.
Ligin en fazla gol atanı ve en az gol yiyeni ve aynı puanda olan 2 takımı.
Nereden baksan berberlik kokuyordu ama anormal şeyler olabilirdi, Başakşehir bu haftaya kadar yediği golün 4’te 3’ünü bu maçta yiyecek deseler de inanırdım ama öyle olmadı, beraberlik de olmadı, Fenerbahçe 1-0 kazandı. Jesus da ilk 11 itibariyle bir sürprize de imza atmamıştı zaten.
Benim müsait 11’im var falan filan diyor ama o iş öyle değilmiş, geçen maçta da yazdım, Jesus’un ideal 11’i var ve netleşmek üzere..
Maça gelince Başakşehir önce beraberlik diye gelmiş, henüz ilk dakikalardan vakit geçirmeye yönelik yavaş hareketlere başladılar.
Emre’nin takımı sahaya iyi yayılıyor, özellikle orta sahayı iyi kapatıyor, topun ikinci bölgede çok oynandığı bir ilk yarı oldu ve Fenerbahçe’nin bunaltıcı presini göremediğimiz bir ilk yarı oldu.
Sebeplerine gelince stoperlere yaptıkları baskıda sonuç aldılar, İsmail ve Crespo ile top geç buluşturuldu, çok yan pas oldu ve Fenerbahçe topu taşıyıncaya kadar Başakşehir yerleşti yarı sahasına..
Okaka ve Traore sırtı dönük top alabilen ve saklayan oyuncular, onlara şişirilen toplar da tehlike yaratmasa da topun Başakşehir’de kalmasına sebep oldu, oyun boyu uzadı ve Fenerbahçe’nin ritmini bozdu bu durum.
Fenerbahçe buna rağmen 3 kez etkili pozisyon buldu, bir de bariz penaltı var verilmeyen ama golü bulamadı ilk yarıda. Maç daha çok rakip yarı sahada ama ikinci bölgede kaldı dediğim gibi..
Böyle maçlarda dar alanda etkili olabilen oyuncuların varlığı çok önemli, Batsuhayi böyle bir oyuncu, bana göre etkili de oldu ama Valencia çok etkisiz kaldı çünkü öyle bir yeteneği yok, tarzı kora kor mücadele ve artısı hızı. İşte böyle anlarda sprinter iki kanat önemli, İrfan da, Lincoln de sprinter değil, kolay marke edildiler. İrfan çok istekliydi ama yeterli.olmadı.
Bertrand Traore çok kaliteli ve etkili bir yıldız, o kanatta Lincoln tercihi de beni biraz düşündürdü..
Jesus saha içi diziliş olarak bazen 3’lü, bazen 4’lü oynuyor ve bu işi Lincoln’ün olduğu taraftan yapıyor çoğunlukla, o yüzdendir bu tercih diye düşündüm..
İlk yarıda İrfan ve Crespo’nun orta sahadan taşıdığı toplarda etkili ataklar gördük, bana göre kanatlar eşlik edemedi..
İkinci 45 dakika Başakşehir biraz daha özgüvenli ve ayağa daha fazla pas yaparak başladı, 70.dakikaya kadar da hiç pozisyon yaşamadı kalesinde. Stoperlere baskıyı da biraz daha artınca Fenerbahçe iyice etkisiz hale geldi. Ben hep diyorum Kim Min Jae çok önemli bir kayıp diye, bugün bir ara yine gözlerim aramadı desem yalan olur..
72. dakikada Jesus’tan 3 hamle birden geldi, yine 2 forveti kenara aldı, İrfan’ı da aldı, Rossi, Pedro ve Emre Mor aynı anda oyuna girdi ve maçın rengi değişti. Özellikle Rossi ve Emre Başakşehir orta saha ve savunmasının dengesini bozdu. Lincoln tam sol beke evrildi, Rossi sol açığa geçti ve atak etkinliği çok arttı. Bir şekilde gol gelir diye düşünülen anda Rossi’nin ceza sahasından plasesi geldi ve bu skorla da maç bitti..
Hocalar maçtan önce maçı kafasında oynar ama her şey hayal ettiği gibi gitmeyebilir, o yüzden de oyuncu değişikliğine giderler. Bugün Jesus doğru hamleleri yaparak ben buradayım, ben hocayım dedi, tebrik ediyorum ama hamlelerde geç kaldığını da söylemem lazım..
Başakşehir iyi takım, Okaka ve Traore bugün çok zorladı, böyle bir takımı yenmek de kolay değil ama Altay 90 dakika yere yatmadı, bunun da altını çizelim, bu da bir artı..
Altay demişken, 90+ da kalesine gelen tek topu da kurtardı, işte kaleciden beklenen bu, böyle olmalı, ekstra yapmalı..
Bireysel performanslara gelince Batsuhayi ısınıyor iyice, yatırıp kaldırmaya başladı. Valencia’yı zaten hiç beğenmiyorum ama yararlı oyuncu mu? Evet. Ancak böyle maçlarda çok etkisiz kalıyor. Ferdi’yi beğendim, Lincoln de Traore gibi bir adama karşı iyi oynadı diyebilirim..
Orta sahada top taşıyan oyuncu çok kıymetli oyuncudur, 12 km koşan oyuncu da kıymetlidir, top çalma ustası olan oyuncu da kıymetli oyuncudur, Allah bu meziyetlerin hepsini Crespo’ya vermiş, Appiah’ı seyretmeyenler için de Pereira Fenerbahçe’ye hediye etmiş, ayağına taş değmesin bu çocuğun..
Fenerbahçe’de çok beğendiğim iki oyuncu var, birini yazdım zaten diğeri de Diego Rossi. Zekasına, pozisyon bilgisine ve çalışkanlığına hayranım, top ayağına yapışık vaziyette taşıdığı toplar ve asistlerine bayılıyorum zaten ama gol atma konusunda ciddi sıkıntıları var diye de eleştiriyordum, bugün 3 puanı getiren ve şampiyonluk Yolunda önemli bir psikolojik üstünlük sağlayan golü de attı, ona da değinmeden geçmeyelim..
Şampiyonluk mu dedim az evvel?
Artık ufaktan konuşmanın zamanı geldi
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907