https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

BKY İLE 7 SORU 7 CEVAP

Okunması Gerekenler

*** Fenerbahçe tribünleri son 2 seneden farklı olarak tribünleri doldurarak başladılar yeni sezona.. Ama özellikle geçmiş sezonlardan gelen oyunculara seyircinin kredisi yok denecek kadar az gibi.. Her maç ayrı bir ıslıklanan hatta yuhalanan oyuncuları görüyoruz. Sizce üst üste gelecek galibiyetler tribün-saha içi arasındaki bu negatif havayı havayı atar mı? Aynı sorunun devamı olarak, bu üst üste galibiyetler ve seyircinin özlemindeki Fenerbahçe gelecek mi?

2003-04 sezonunu anlattığım Bu Aşk Bizi Canlı Tutacak kitabı bir gazete başlığı ile başlar: Kadıköy Uyanıyor !

Fenerbahçe için taraftarı oksijen gibidir.

Son 4 sezondaki iç saha puanları 45-42-45-30… İlk üç tanesinde Fenerbahçe ligin iç saha lideri. Geçen sezonu sadece taraftar yokluğuna bağlama kolaycılığına girmem ama kayıpların en büyük nedenidir.

İslam Çupi’nin masal kahramanına benzettiği Fenerbahçe taraftarı döndü, Okul Açık tribündeki “Hep beraber yapacağız” pankartıyla sezona merhaba dedi.  Tabii, hep beraber yapacağız derken bunun bir koşulu süresi olmamalı…

***

Bu ıslık olayı hata hem de çok büyük hata. Volkan berbat goller yemiş, sen niye ıslıklıyorsun, 3. golü yesin diye mi ? Ancak söyleyeyim, ıslıklayanlar azınlıktı. Sonra tam alkışlı protesto geldiğinde Aatıf penaltı kazandırdı. Maç adeta yeniden başladı ve penaltı golünden sonra Fenerbahçe 3 net gol pozisyonuna girdi. Şimdi bu alkışla protesto edenler maçın son dakikalarını tekrar izlesinler lütfen…

Bir ayrımı yapalım. Volkan’ın sadece son maçlarda değil, sezon açılışından beri hata yaptığını kesinlikle formsuz olduğunu savunanlardanım ama bu gidip Fenerbahçe’ye zarar verecek bir işe girip yuhalamamı gerektirir mi ?

Aykut Kocaman “Onaracağız, düzelteceğiz, düzeltmeleri yapa yapa gideceğiz” diyor.

Trabzonspor maçının rakamları Fenerbahçe’nin rakibi hapsettiğini, geçen yıldan farklı pres yaptığını ve hücum bölgesinde oynadığını anlatıyor. Tabii bunlar rakam, nihai hedef gol !

Kazanma alışkanlığı ile Kadıköy’de güneşli günler süreklilik kazanır.

*** Fenerbahçe lige 2 beraberlikle başladı ve Perşembe Akşamı telafisi olmayan çok önemli bir Avrupa maçına çıkacak. Görüşleriniz?
Vardar maçında rakibin kaleyi bulan şutu 1 attığı gol 2 ! Yapılan hatalar ortaokullar arası maçlarda yapılsa tepki görecek cinsten.

Böyle maçlarda mücadele etmeden sadece yetenek ile maçı çeviremezsiniz. En az rakip kadar koşarsanız, yetenekleriniz sizi bir adım öne çıkarır. Yoksa güçlü oyuncu CV’leri maç kazanmak için yeterli değil.

İlk maçlarda, sakatlıklar ve ilkbaharda beklenirken  sonbaharda İstanbul’a gelen transferler yüzünden ideal kadrodan uzak bir Fenerbahçe vardı. Sahaya çıkan 11’ler, belki de bir daha çıkmayacaktır. Tabii bu söylediklerim defans ve kaleci hatalarını görmezden gelelim anlamında değil…Sağlıklı analiz için…

Perşembe günü Fenerbahçe turu geçecek yetenek ve akla sahip.

*** Galatasaray lige 2/2 ile başlarken, Beşiktaş ve Trabzon ilk 2 haftayı 4’er puanla, Başakşehir de 3 puanla geçtiler. Daha yolun başı tabii ki ama sarı lacivertlilerin kağıt üstündeki 4 rakibi için kısaca görüşleriniz.

Avrupa liginden elenen Galatasaray  moral bozukluğunu üstünden çabuk attı. Dış hatlar terminalinden her gün yeni bir Galatasaraylı oyuncu çıkıyor.  Dursun Özbek, yeni transferler için Riva ve Florya parasına dokunmadıklarını iddia ediyor ancak kaynağı da açıklamıyor. İşler iyi giderken kimse de sorgulamaz ama biraz sallantıda her taraftar yeminli mali müşavir hassasiyetine soyunur !

Yeni transferler umut verdi. Drogba’nın tahtına göz diken bir Gomis var. Belhanda Sneijder’i unutturacak maçlar çıkardı. Tolga Ciğerci kendi rekorlarını kırıyor… Galatasaray lige iyi başladı. 2 hafta sonraki Antalyaspor maçı kadronun gücünü görmek için iyi bir sınav olacaktır.

Başakşehir “transfer aklı” diye anılıyordu. Cidden iyi işi çıkardılar.  3-1’lik mağlubiyet ve evindeki Sevilla maçı defanstaki yamalarda sıkıntı olduğunu gösterdi. Üzerlerinde zerre seyirci baskısı olmayan bir takım. Bunu geçen yıl avantaj olarak kullandılar ama bu kadro misal Eskişehirspor’da olsa o taraftarla fazladan 4-5 puan kazanabilir miydi diye de sormak gerek.

Beşiktaş’ta işler yolunda, her hafta bir transfer yapıyorlar. İki yıllık şampiyonluk kredisiyle yeni transferleri oynatmayan Şenol Güneş’in yedek kulübesi ve felsefesi(!) övülürken, yeni transferini oynatmayan Aykut Kocaman’a “madem oynatamayacaktın niye aldın?” diye soruluyor…  İlk hafta kungfu yapan Oğuzhan’ın kırmızı kartı unutuldu ve Mr.Bean penaltısı kazanan Cenk  maç sonunda ne diyeceğini bilemeyip “kaval kavala çarpıştık. Cüneyt hoca sesi duyup penaltı vermiş olabilir” dedi. İkinci hafta rakibine tokat atan Talisca atılmadı ama birkaç dakika içinde golü attı… Beşiktaş ilk iki haftayı 10 kişi tamamlasa ne olurdu ?

Fenerbahçe’nin Göztepe maçında verilmeyen iki penaltısı var. Trabzonspor 28 faul yapıp kırımızı kart görmeyebiliyor ki bu mucizeyi(!) bir önceki hafta da gerçekleştirmiş !

Volkan’ın yediği goller berbat, Robin Van Persie bezgin, Ozan iştahsız ve umursamaz vs hepsine tamam ligin fotoğrafını doğru açıdan çekerseniz daha doğru bir değerlendirme yapmak mümkün olur.

Kısaca demişsin ama kısa yorumlar bizi yanıltır 🙂

*** Türkiye’de futbol maçları çok duruyor. Hakemler bu konuda çok eleştiriliyor. Siz katılır mısınız ?

İlk sırada olurum ! Avrupa’da maçlarda top 55-60 dakika arasında sahada kalıyor. Fenerbahçe-Trabzonspor  maçında bu süre 43 dakika !

Oynamak isteyen ile zaman geçirmek isteyeni ayırmak çok da zor olmasa gerek. Bunun yerine hakemlerimiz çok durduysa 5,  az durduysa 3 dakika uzat diye yazılı olmayan bir kanunu uyguluyorlar !

Değerli arkadaşım Ertuğrul Korkmaz’ın “hakemin saati TV ekranında da gözüksün” önerisi var. Futbolda devrim olur…

*** Ramil Guliyev bu topraklara, ülke tarihinde kısa mesafe koşularındaki ilk Dünya Şampiyonuğunu getirdi. Sizce devamı gelecek mi ve Fenerbahçe sporcusu olmasından dolayı hisleriniz.

Bu yıl yarış kaybetmedi. Hedefleri büyük… Sağlıklı olduğu sürece devamının gelmemesi için bir sebep yok.

Fenerbahçe’nin sporcusu olmasından dolayı gurur duydum.

Dünya üzerinde bu kadar farklı branşta Avrupa ve Dünya şampiyonu sporcu ve takımlar çıkaran kaç kulüp vardır ? Fenerbahçe yarıştığı her branşta, yaş grubunda ülkenin zirvesinde. İş dönüp dolaşıp futbola geliyor. Futbol dev endüstri. 2011 operasyonları olmasaydı Fenerbahçe  oradaki büyükler arasına yanaşamazdı, onlarla yarışamazdı diyebilen var mı ?

Başarıları kanıksıyoruz.

“Fikret Orman dünya şampiyonu sporcusunu kutlamak için Beşiktaş tv’ye bağlandığında göz yaşlarını tutamadı” diye bir haber düşünün…

“Dursun Özbek, Olimpiyatlara en çok sporcuyu biz veriyoruz, devlete en çok vergiyi biz veriyoruz diye konuştu” diye bir haber de olabilir…

 

*** Futbol çocukluk kahramanınız kimdi ?

Alpaslan ve Cemil. Her ikisini de izledim. Tabii Alpaslan’ı daha uzun…

Alpaslan’ın son oynadığı Cumhurbaşkanlığı kupası maçında (Trabzonspor-Fenerbahçe ) tribündeydim. Jübilesine gittim, kalabalık değil diye onun adına üzülmüştüm. Sarı lacivert bir formam vardı, annem bezden 5 rakamını kesip arkasına dikmişti. Alpaslan 5 giyerdi. Tabii o zaman her futbolcu her maç farklı numarayı giyebilirdi… Bir gün mahallede “niye forman 5 numara ?” diye sordular. “Alpaslan için” dedim. “Ama o 2 giyiyor, geçen maç 5 numarayı Yenal  giydi” dediler. Koşarak eve döndüm “anne bu 5’i sök 2 dik” dedim. Annem uzatmadı peki dedi ama yapmadı da…Neyse bir sonraki hafta Alpaslan yine 5 giydi, kriz çözüldü.

Golcü demek de Cemil demekti. Onu Rummenige’ye benzetirdim hatta bir gün gazetede Dalglish mi Rummenige mi büyük yazısını okuyunca Liverpool’u desteklemeyi bıraktım. Nottingham Forest Avrupa şampiyonu oldu onları tuttum…Archie Gemmill en ünlü futbolcularıydı, o zamanlar Dandy sakızlarının Dünya Kupası albümü vardı. İçinden çıkan kartları biriktirip yapıştırırdınız. Gemmill 99 veya 100 numara ve en zor çıkandı. Onu severdim. Kevin Keegan Liverpool’dan ayrılıp Hamburg’a gidince o benim İngiliz kahramanım oldu. Aslında hepsi Cemil içindi… Cemil Rummenige’ye benziyorsa en büyük o, Dalglish olamaz diye…

Cemil oyun tarzı olarak kime benzer diye soran olursa Fenerbahçe’de oynayan Niang’ın daha hızlısı ve tekniği idi. Tek başına takımdı. Radyodan maç dinlerken babam gelir hemen “Cemil oynuyor mu?” diye sorar, olumlu cevap alırsa, bu iş tamam gibisinden gevşerdi.

Cemil futbolu bırakınca içimde büyük bir boşluk doğdu. Ama uzun saçlı, rüzgar gibi bir Ankaralı geldi, onun yerini doldurdu: Selçuk Yula. Allah rahmet eylesin, onu yudum yudum seyrettim. Sarıyer’de oynarken bile maçlarını izledim, her transfer döneminde Fenerbahçe’ye dönecek umuduyla  gazeteleri satır satır okudum.

Selçuk Yula  ile tanışmak fırsatım olmadı. Alp Eralp ile Radyo Fenerbahçe’de bir futbol nostalji programı yapıyorduk. Selçuk Yula’yı davet etmek istedik, sanırım işi vardı, sezon da bitiyordu. Sorun değil, Eylül’e dedik, o yaz kaybettik Selçuk Yula’yı…

Cemil Turan ile Metris’te tanıştım. Onu öyle görünce dudakalarım titredi, ağlamamak için kendimi zor tuttum. “Abi sen benim bizim kahramanımızsın. Bu günler geçecek” gibi sözler söyledim. “Sağol kardeşim” dedi. Fenerbahçe’ye o günleri yaşatanları Allah’a havale ediyorum…

Çocukluktan gençliğe gelince Rıdvan ve Aykut var tabii ama onlar bir başka yazıya kalsın.

*** EuroBasket 2017 ay sonunda start alıyor ama kamuoyunda beklenen ilgi pek yok gibi. Beklentileriniz nedir, madalya gelebilir mi ya da ne gibi bir sonuç bizim için başarı olacaktır?

Salonlar dolar, destek gelir. Türkiye’de artık ciddi bir basketbol seyircimiz olduğuna inanıyorum.

Peki, heyecan verici kaç oyuncu var ? NBA’den Mehmet Okur ve Hidayet’in geldiğinde duyulan heyecan gibi yani.

En heyecan verici oyuncumuz Boby Dixon olur.

Milli takımdaki çok mücadeleci oyuncularımız var. İyi bir takım oyunu ile maçların sonuna kadar gelebiliriz. Türkiye için madalya büyük başarı olur.

Ufuk Sarıca iyi koçluktan büyük koçluğa geçiyor, madalya o geçişi tamamlar.

Sırbistan’da tanıdık isimler çok, onların başarılarını izleriz gibime geliyor.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: bozkurt.yilmaz@abcspor.com

twitter: @_bky

Son Haberler

GİTTİ TEKRAR GELDİ

O kadar iyi başladı ki her şey. Erken bir golle öne geçtik, hic strese bile girmeden rahatladık. Bu rahatlık oyuna...

Benzer Konular