https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

DÜŞENİN DOSTU

Okunması Gerekenler

Düşmeye oynayan takımlara olmadık puanlar vermeye devam ediyoruz.

Zorlu maçlarda başarılı sonuçlar alırken, bizim oyun kurup baskı yapmamız gereken kapanan rakiplere karşı defomuz ortaya çıkıyor.

Artık takımdaki yaratıcı oyuncu eksikliğinden sözedecek evreyi geçtik. 5 yaşındaki çocuk bile biliyor bu gerçeği. Ama alamadık işte bir ofansif orta saha. Bunca senedir Fenerbahçe’yi takip ediyorum. Transferde bu kadar etkisiz kaldığımızı hatırlamıyorum.
Şimdi ”para mı var kardeşim” diyenleriniz olacaktır. ”Financial fair play” hatırlatması yapanlarınız da. Evet doğru, elimiz kolumuz bağlı ama adama şu soruları sormazlar mı?
-Bu kulüp finansal olarak tarihinin en sıkışık dönemini yaşıyorsa, en ağır borç yükünün altına girmişse bunda yönetimin ve başkanın hiç mi suçu yok?
-Emenike ve Van Der Wiel’i kadrodışı bırakıyorsun,tamam bence de isteksiz ve disiplinsiz adamın bu takımda yeri yok ama öyle veya böyle uluslararası piyasada yeri olan topçular bunlar. Bir şekilde elden çıkarıp nasıl kaynak yaratamazsın? Transfer dönemi bitiyor.
-UEFA tarafını etkilemiyor olsa da en azından nakit akışımızda rahatlamayı sağlayacak tribün gelirlerinden nasıl böyle umursamazca vazgeçersin? Hem maddi hem de daha önemlisi manevi desteğini nasıl hiçe sayarsın tribünlerin?
-Pereira ile sezona başlama hatasına neden düşersin?
-Evet 3 Temmuz’un şu anda yaşadığımız finansal zorlukta büyük payı var ama sen her kötü sonuçta 3 Temmuz’u bir mazeret olarak sunarsan ve hiç özeleştiri yapmazsan nasıl durumu düzelteceksin?
Sorulacak daha çok soru var. Maçın tekniğine taktiğine girmeye gerek var mı emin değilim. Hani kapanan takım diyoruz ya, aslında öyle aman aman da savunma yapan bir takım değil Kayserispor. Son günlerde bir sürü transfer yapıp, toplama bir kadro oluşturdular. Henüz takım savunmasının oturması mümkün değil. Zaten 1-1’i yakaladıktan sonra biraz oyun disiplininden koptular, üstüste pozisyonlar verdiler. Devreye galip bile girebilirdik. Ya da ikinci yarı Fernandao mutlak golü kaçırmasa yine maç bize dönebilirdi. Ancak bu sadece sorunları halının altına süpürmemizi sağlardı. Yapılan büyük idari yanlışların üstünü 1 hafta daha örtmüş olurduk sadece.
Böyle söylenildiğinde başkanımız Aziz Yıldırım çok kızıyor.
”Basketbolun başında da ben yok muyum,oradaki başarı bana yazmaz mı?” diyor.
Elbette ki başkana yazar.
Eğer tarihimizdeki basketbolla ilgili en güzel dönemi yaşıyorsak, böyle muhteşem bir takıma ve koça sahipsek tabii ki başkanımızın bunda çok büyük payı var.
Ama unutmasın ki eğer o takımın da koçunu kendi başına ani bir kararla kovarsa,
Takımın yıldızını ”bacak bacak üstüne atıyor” diye gönderirse.
Türkiye Basketbol Ligi tarihinin kombine rekoru kıran taraftarının bir bölümünün kombinelerini sorgusuz sualsiz iptal ederse, işte o güzelim ”basketbol ortamından” da eser kalmaz Fenerbahçe’nin..
Evet basketbol şubesi başarılı ve başkana bundan dolayı çok şey borçluyuz.
Başarılı çünkü çok doğru bir hoca seçimi yaptı, uzun süreli bir çalışma ortamı sağladı kendisine. İdari kadro transferler ve mevcut kadroyla ilgileniyor. Tribün-takım sinerjisi muazzam. Kısacası başkan işi emin ellere bıraktı ve başarı geldi.
Futbol kısmında ise Ersun Hoca’nın gönderilmesi sonrası İsmail Kartal yanlışı ve daha da kötüsü Diego dışında sıfır takviye hatası yapıldı. Pareira-Terranao, yapılan tonla transfer, sokağa saçılan paralar ve finansal ularak uçuruma sürükleniş geldi ardından. Geldiğimiz noktada bir ofansif orta saha alamayacak kadar sıkıntıya düştük. En önemlisi taraftar küstürüldü, Fenerbahçe en büyük silahından yoksun kaldı.
Yani biz çok hatalar yaptık dostlar.
Hakemler doğradı mı, evet bolca hatalar oldu geçtiğimiz haftalarda aleyhimize.
3 temmuz maddi manevi bizi zora soktu mu? Hem de fazlasıyla.
Ama biz de yüzümüze gözümüze bulaştırdık bir çok şeyi.
Bunu kabul edelim artık.
Baskette neleri doğru yaptıysak, futbolda tam tersini yaptık.
Yine küme düşmeye oynayan bir takıma hayat vermişiz, düşenin dostu olmuşuz, varsın olalım.
Ama artık sağa sola bağırıp çağıracağımıza, mazeret üstüne mazeret üreteceğimize biraz kendimize bakalım.
”Bayrağı devretmek” dünyanın sonu değil, ”yeni bir heyecan”için” üzerimizdeki ölü toprağını atmak için”, her şeyden önce ”Fenerbahçe’nin iyiliği için” artık bundan korkmayalım..!
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72

Son Haberler

OLMUYOR

Bütün maçlarımız bıçak sırtı. Kalmadı kredimiz. Sürekli ölüm kalım için sahaya çıkıyoruz. Böyle olunca da öne geçmek şart stresi azaltmak için. Yapamadık...

Benzer Konular