https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

KAZALI BELALI AMA 3 PUANLI

Okunması Gerekenler

alp-eralpMaçtan önceki gece bir twit attım ”Mücadele edip kitlediğimiz Manchester yerine, yaratıcı olup açmamız gereken Akhisar, çok farklı maçlar, kolay olmayacak” dedim. Hakikaten de başlangıçta yorgunluktan mı dersiniz, konsantrasyon eksikliğinden mi yoksa hocanın tercihi miydi bilemiyorum, fazlasıyla temposuz başladık, hatta rölanti oyunu biraz abarttık bile diyebilirim. Ancak maçın sonu benim beklemediğim şekilde rahat geçti. Milli maç arasına üstüste 3 zorlu lig maçı + Manchester zaferinden gelen galibiyetlerle oldukça moralli girdik.

 

fb-akh-2Böylesine bir maçta 1-0’lık skoru yakaladıktan sonra zaten ana düşünce ister istemez şu oluyor : ”Aman bir sakatlık olmasın, Galatasaray derbisi öncesi bir futbolcumuz gereksiz yere cezalı duruma düşmesin, kazasız belasız 3 puanı cebimize koyup gidelim”. Düşünce böyle oluyor olmasına da maalesef attığımız golün ardından istemediğimiz ne varsa başımıza geldi.

 

Önce Mehmet Topal yaptığı penaltıyla kendini yakıp cezalı duruma düştüğü gibi neredeyse takımı da yakıyordu. Rakibe müdaheleden önce top kontrolüne bakmak lazım. Ayağından açması teknik açıdan maalesef eksi yazdı Topal’a. Ona çok ihtiyacımız olan Galatasaray maçında cezalı duruma düştü. Ardından çok güzel bir gol atan ve giderek kendine gelen Van Persie sakatlandı. Umarım sakatlığı ciddi değildir ve ondan da mahrum kalmayız. Doğrusu 3 puan geldi gelmesine ama hem kazalı hem de belalı oldu.

 

Genel olarak oyuna baktığımızda Fenerbahçe’nin pozisyon bulmasını sağlayan en önemli silahlardan biri olan önalan baskısından maçın büyük bölümünde eser yoktu. Yorgunluğun yanında özellikle Jozef’in kendini Topal’a yakın bir pozisyona geri atması bunda etkili oldu. Dolayısıyla Akhisar zaman zaman orta saha hakimiyetini eline geçirdi ancak pozisyon bulmakta zorlandı. Bereket son yıllardaki gücünde gözükmeyen Akhisar’dı bu akşam rakip, biraz daha sert bir takımla oynasaydık, bugünkü tempomuzla işimiz oldukça zor olabilirdi.

 

fb-akh-41’er gol 1’er asistle oynayan Aatıf ve Emenike ön plana çıktılar tabii ki ama ben olsam Galatasaray maçının ilk 11’inde ikisini de düşünmem. Yine de kadro zenginliği açısından varlıkları önemli. Diğer iki önemli oyuncumuz, kanatlarımız olan Lens ve Volkan adam eksilterek, atakları sürükleyerek değil, top kayıplarıyla ön plana çıktılar maç başında. Lens hiç olmazsa 2.gol öncesi verdiği müthiş ara pasıyla yine işi bitirme adına çok büyük katkıda bulundu. Yine de ikisinin de Galatasaray maçında çok daha etkili olmalarını, sarı kırmızılıların yumuşak karnı olan defansına zor anlar yaşatacaklarını düşünüyorum.

 

Bir de son olarak aklımdayken maçın hakemine değineyim. Bugün Fenerbahçe’nin aleyhine penaltı çaldı, bol bol faul ve frikik te verdi . Fenerbahçe’li oyunculara kartlarını da göstermekten çekinmedi. Buna rağmen ben beğendim bu genç hakemi. Verdiği kararların hemen hemen hepsinde haklıydı, hatta son dakikalarda Kjaer’in eline çarpan topta penaltı da verebilirdi, şansına maç kopmuştu o dakikada. İnşallah bozulmaz ve bu başarılı performansını devam ettirir. Böyle genç ve cesur hakemlere ihtiyacımız var.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: alp.eralp@abcspor.com

twitter: @alperalp72

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular