FENERBAHÇE SESSİZ DERBİYİ RAHAT GEÇTİ

Beşiktaş’ın cezası nedeniyle seyircisiz oynanan maça siyah beyazlılar Saratov yolculuğunun yorgunluğunu üzerlerinden atamadan ve Lampe gibi çok önemli bir silahlarından yoksun olarak sahaya çıkarken sarı lacivertliler de Euroleague’de top 16’yı garantilemenin morali ile ama Udoh ve Sloukas’tan yoksun olarak maça başladılar. Koç Obradovic Beşiktaş’ın generali Wolters’ın karşısına Kalinic’i koyup gerekli önlemi alırken koç Uluğ da Hamilton’ın hücum gücünü Antic karşısında kullanmak istedi. İlk bölümlerde iki koç da istediğini alırken Kalinic’in ekstra olarak hücumda alçak postta da çok etkili olması hatta Fenerbahçe’nin tüm hücumlarını buradan organize etmesi sarı lacivertliler adına büyük bir artı sağladı. Bu sayede sahaya iyi yerleşen sarı lacivertliler şutör uzunları Antic’den de iyi faydalandı.

Ancak Elonu’nun alçak posttaki etkinliği ve Fenerbahçe’nin Wolters’ın tepeden oynadığı ikili oyunları adam değişerek savunması bir hamle oyuncusu olan Vesely’nin erkenden 4.faulüne ulaşmasını ve Antic’in de Hamilton’un savunmasında erken 3.faulüne ulaşmasına neden oldu. Udoh’un olmadığı bir günde pota altını Ömer’e emanet etmek zorunda kalan ve oyun felsefesini tamamen değiştirerek maç içerisinde kendine bir B planı yaratan koç Obradovic maçın gidişatını da değiştirdi. Tabi genç Ömer’in aldığı süreleri özellikle hücumda hatasıza yakın bir şekilde değerlendirmesi de çok önemliydi.

Datome’nin 4 numaraya geçip Ömer’in 5 numarada oynadığı bu kısa beşle koç Obradovic savunma sertliğini de bir kademe arttırarak yaptırdığı tam saha baskı ile maça iyi başlayan Beşiktaş’ın hücumdaki dengesini bozmayı başardı. Paslaşmayı unutan ve ritmini kaybeden Beşiktaş en iyi yaptığı şeyde hücum etmekte de zorlandı. Sabredip, pas trafiğini sağlayıp topu alçak posta indirerek Elonu’yu genç Ömer karşısında kullanamadılar.

Savunmada hiç varlık gösteremeyen Beşiktaş rakibini hiç baskı altına alamadı, yoramadı. Dixon’a da istediği alanları verince şutör oyuncu hemen ritmini yakaladı ve tıpkı Bayern maçında olduğu gibi bu kez Beşiktaş potasına üstüste gönderdiği üçlüklerle ikinci periyotta farkı 17 sayıya kadar çıkarmayı başardılar.

Bu noktada ikinci periyorun son 5 dakikasında koç Uluğ’dan bir karşı hamle geldi. Doğan’ı 5 numarada Cenk’i 4 numarada kullanan ve Vesely ile Antic’in faul probleminde olmasını iyi kullanan Beşiktaş hücumda istediği tempoyu bularak üstünlük sağladı ve Engin’den de dış şut katkısı almaya başladı. Savunmada da baskıyı arttırıp bu kısa bölümde Fenerbahçe’nin topu alçak posta indirmesini engellediler ve farkı 10 sayıya kadar indirdiler. Fakat Fenerbahçeli oyuncular bu beşe karşı ters eşleşmeyi hemen bulup bolca işlediler. Antic-Cenk’e karşı alçak postta çok etkili oldu doğal olarak ve koç Uluğ bu beşten vazgeçmek zorunda kaldı. Beşiktaş’ın bu beşte Darden-Antic eşleşmesini hücumda kullanamaması ise yine onların hanesine eksi olarak yazıldı.

İlk yarının özeti ise Bobby liderliğinde Fenerbahçe’nin yay gerisinden %50 ile oynaması ve ribaundlarda 17-12 ile ciddi bir üstünlük sağlamasıydı. Lampe’yi çok arayan Beşiktaş özellikle savunma ribaundlarında çok zorlandı. Fenerbahçe’nin ikilik atışlarda %81 ile oynaması yine siyah beyazlıların savunmadaki zaafının net bir göstergesiydi.

İkinci yarıya Hamilton-Datome eşleşmesini hücumda iyi değerlendirerek başlayan Beşiktaş’ta Wolters da Vesely’nin pota altında olmamasını iyi değerlendirip Kalinic’in savunmasını geçerek rahat potaya gitmeye başladı. Ayrıca Wolters-Elonu ikili oyunlarında da etkili olmayan başladılar ve farkı da 7 sayıya kadar indirdiler. Ama Beşiktaş atarak kazanmaya çalışmaktan vazgeçmedi ve savunmasını sertleştirip Fenerbahçe’yi durduramadı.

Sarı lacivertlilerin pota altı etkinliğini savunmayı iyice gömülerek yapıp düşürdüler belki ama bu sefer de Bogdanovic’in yay gerisinden sağladığı etkinlik canlarını çok yaktı. İlk yarı sadece 3 sayı bulan Sırp kanat oyuncusu 3.periyotta tam 16 sayı gönderdi Beşiktaş potasına ve maçı takımına getiren isim oldu bu performansıyla.

Son periyotta savunmayı sertleştiren Fenerbahçe’ye karşı yorgunluğun etkisini iyice hissetmeye başlayan Beşiktaş pes etti, hücumda da direnç koyamadılar ortaya. Udoh ve Sloukas’ın yokluğunda, Vesely ve Antic’in faul problemiyle önemli süreleri kenarda geçirdiği bir maçta koç Obradovic elindeki diğer oyuncuları çok iyi kullandı. Maç öncesi ön görememiş olduğu ve oyun sırasında gelişen bu negatif parametrelere rağmen hızlıca geliştirdiği B planı ve tabi oyuncularının da buna olumlu reaksiyon göstermesiyle maçı kazanmayı bildi Fenerbahçe. Kalinic’in alçak posttaki etkinliği, Ömer oyundayken kısaların baskıyı arttırarak Beşiktaş’ın topu çember altına indirmesinin engellenmesi, Dixon’a doğru zamanda doğru yerde yeşil ışık yakılması ve Bogdanovic’e “fırsat” yaratılması…

Beşiktaş ve koç Uluğ ise uzun rotasyonunda bu kadar problem yaşayan rakibine karşı maç içerisinde bir plan geliştiremedi ve standart oyun düzenlerinden yani dış atışlara dayalı hücum sisteminden çıkıp topu alçak posta yeterli ve verimli bir biçimde indiremediler. Pota altında bu kadar eksik kalan Fenerbahçe’ye karşı ribaundlarda bırakın üstünlük kurmayı geride kaldılar, takım olarak ribaundlara hiç konsantre değildiler. Savunma konusunda zaten çok diyecek bir şey yok, bu kadronun savunma alışkanlığını elde etmesi hiç kolay görünmüyor…

Mail: fersu77@abcspor.com

twitter: @fersudeniz