Abc spor Sitesi’nin jeneriği şu cümleyle başlıyor ve devam ediyor:yazmaktan zevk alan kişierin buluştuğu bir platform……………
İşte ben de Onlardan biriyim.
Sarı lacivert renklere gönül vermiş,yazmaktan zevk alan bir taraftarım.
Bugüne kadar da maddi anlamda hiç bir çıkar da elde etmedim bu sevdadan.
Aksine,hep ben verdim.
Taraftar kart aldım,forma aldım,sim kart aldım,tshirt aldım.
Aldım da aldım.
Hatta iddaa kuponlarımı da yatıran hep Fenerbahçe oldu.
Kenarda üç beş kuruş birikmişim var çoğumuz gibi.
Üç beş kuruş dediysem harbi üç beş kuruş.
Trilyonlardan üç beş kuruş diye bahsetmiyorum bazı bakan çocukları gibi.
Bu para tükeninceye kadar da Fenerbahçe Spor Kulübü’nde ayakçı olarak gönüllü,tek kuruş para almadan da seve seve çalışırım.
Şimdi ben bunları neden anlatıyorum?
Fenerbahçe’yi çok seviyor olmak,sarı lacivert renklere aşık olmak, günde onlarca kez Fenerbahçe üzerine spor sohbetleri yapmak,gazeteyi ilk ele aldığında önce Fenerbahçe haberleri okumak, hiç bir maçı kaçırmamak,kulüp lisanslı ürünlerini satın almak,boş vakitlerde karalama kağıdının üstüne fener onbiri yapmak Fenerbahçeli olmak mı acaba?
Tabii ki o da Fenerbahçeli olmak ama gerçek bir Fenerbahçeli olmak,Fenerbahçeli duruşu ortaya koymak ve Fenerbahçe felsefesini özümseyip yaşam tarzı haline dönüştermektir.
Geçenlerde bir renkdaşımın yazıma yapmış olduğu bir yorum bugün ki yazıma ilham kaynağı oldu.
“Ne yani;bir futbol kulübü için memleketi idare eden partiye vereceğimiz oyumu satacaktık?
Anladım ki fenerbahçeliler ikiye ayrılır
Fenerbahçeyi sportif rekabette bir taraf olarak benimsemiş olanlar ve Fenerbahçeliliği yaşam karşısında bir duruş ve bir felsefe olarak kabul edip özümsemiş olanlar.
Herkesin bir Fenerbahçeli olma öyküsü vardır.
Kimi babadan oğula,babadan kıza.
Kimi sülaleden.
Kimi hasbelkader seyrettiği bir Fenerbahçe maçından.
Kimi kendisine hediye olarak gelen bir formadan.
Kimi,sürekli güçlünün yanında olma isteğinden.
Ne şekilde olursa olsun,Fenerbahçeli olmak,Fenerbahçe felsefesini ve duruşunu anlayabilmek olmalı.
Ben de hasbelkader Fenerbahçeli oldum. Ne Fenerbahçe duruşunu bilirdim ne de felsefesini. Tanıdıkça daha da sevdim.
Araştırdıkça hayranlığım arttı.
Iyi ki Fenerbahçeliyim dedim.
Bu tavrı ve bu felsefeyi kimliğim haline dönüştürüp hayatın içindeki her yere monte etneye çalıştım.
Görüyorum ki,çoğumuz Fenerbahçeyi sarı lacivert renklere gönül vermiş futbol severler topluluğu zannetmekte.
Oysa kimin takımıdır,kimlerin takımıdır Fenerbahçe,şöyle tarih sayfalarında bir gezinelim :
Kurtuluş Savaşı’nda İngiliz İşgal Kuvvetleri Komutanı General Harrıngton’ın Arabasını Çalıp Mustafa Kemal’e Hediye Eden Fenerbahçeli Futbolcu Casusların takımıdır Fenerbahçe.
Kulüp Bu Hırsızlık Olayından Dolayı General Tarafından Basılıp Kapatılmak İstenince Ayaklanan Bir Anadolu Halkının takımıydı Fenerbahçe.
Balıkçılık Yapıyoruz Diye İngiliz Askerleri Kandırıp Anadolu’daki Kurtuluşa Silah Kaçakçılığı Yapan Kaleciler, Defans Oyuncuları, Forvetlerin takımıydı Fenerbahçe.
Harrington, tepkilere daha fazla dayanamadı,70 gün sonra Fenerbahçe’nin yeniden açılması kararını imzalarken içinden şöyle düşünüyordu:
‘Bu ne tuhaf bir millet! Ülkelerini işgal ettik bu kadar tepki göstermediler. Feneri kapattık hepsi ayaklandı.. Neredeyse silaha sarılacaklar.’
Fenerbahçe sadece bir futbol kulübü değildir!
Fenerbahçe geçmişte ‘vatan ve özgürlük mücadelesi’ vermiş bir ulusal teşkilatın adıdır. Fenerbahçe, emperyalizme kaşı verilen ilk bağımsızlık savaşının aktif katılımcısı, emperyalist kuşatmayla çevrilen bir ulusun tek moral kaynağı, tek umut ışığıdır. Fenerbahçe, Mustafa Kemal’in önderliğinde gerekleşen Kurtuluş Savaşı’nın sarı-lacivert rengidir. Fenerbahçe, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in gönül verdiği takımdır.
Ne ayakkabı kutusunda para saklayanların,ne de yetkisiz Çankaya’ya çıkmam diyenlerin takımıdır Fenerbahçe.
Türkiye’deki en büyük gönül bağıdır Fenerbahçe.
Vatan sevgisi için canını siper edenlerin,Atatürk ilke ve inkılaplarının ebedi bekçisi,gücünü halktan alan,haksızlığa isyan eden,iyi günde kötü günde hep takımının yanında olan taraftarların takımıdır Fenerbahçe.
Vatandaşın dediği gibi,galatasaraylılık tarikatsa Fenerbahçelilik dindir.
Fenerbahçelilik bir yaşam felsefesidir,bir duruştur.
BRUNO MONTE