https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

EUROBASKET 2015 2. GÜN (C VE D GRUPLARI)

Okunması Gerekenler

efe

C GRUBU:

 

MKDHollanda 71-78 Makedonya: Hollanda, ilk maçın rehavetine fazlaca kapılmış. Mağlubiyetlerinin başlıca sebebi budur. Maç boyunca bir türlü o istikrarlı dış şut katkısını bulamayıp, karşılarında Samardziski varken de diledikleri kadar hücum ribaundu toplayamadıkları için, oyunlarını sahaya yansıtamadılar. Son dakikalara dek fark hep 10 sayı civarında gezindi, fakat Hollanda’nın maça ortak olmaya dair tüm hamlelerine Makedonya Ilievski ve Kostoski ile anında cevap verdi. İlk maçta, ülkecek basketbolda yaşadıkları dev çöküşten bizlere nağmeler sunan Makedonlar, grupta var olma adına gözlerine kestirebilecekleri yegane rakibi iyi analiz ettiklerini gösterdiler. Beklentilerin yine altında kalan D. Stojanovski’nin yerine, Kostoski, V.Stojanovski ve ilk maçın sönük isimlerinden Trajkovski sahneye çıkıp çırpındı; Samardziski ve Hendrix de nihayet işin içine girince Makedonlar tecrübeleriyle kazandılar. Elbette bu yolda, asist üzerinden oynamayı seçip savunmada, bilhassa da ribauntlarda iyi yer tutmalarının da rolü büyüktü. Hollanda cephesinde ise dünün yorgunluğu (ve tüm silahlarını açık edip sivrilmenin) neticesinde Kloof ve W. De Jong çok suskun kaldı. Maçın başında Norel ve N. De Jong’un çabaları, sonlara doğru da bir geri dönüş yaratmak niyetini güden Smeulders’ın uğraşı yetersiz kaldı. Bir nevi, denizi geçip nehirde boğuldu Hollanda. Zira bu maçı da alsalardı, gruptan çıkmaları işten bile değildi. Şimdi, tüm rakipler kendilerine özel önlemler alacakken, grupta yeni sürprizler yapmaları daha zor hale gelecek. Makedonya’da Ilievski 14 sayı 7 asistle başı çekerken, Kostoski 13 sayı 3 asist, V. Stojanovski 11 sayı 5 ribaunt 3 asist, Trajkovski 13 sayı 3 ribaunt 3 asist, Hendrix 10 sayı 7 ribaunt 2 asist, Samardziski 6 sayı 5 ribaunt, Simonovski de 7 sayı kaydederken, Hollanda cephesinde N. De Jong’un 19 sayı 4 ribaunt, Norel’in 10 sayı 9 ribaunt, Slagter’in 10 sayı ve Smeulders’ın 8 sayı 5 ribauntluk performansları yenilgiyi önleyemedi. Kloof 3/10 isabetle 9 sayıda kaldı, 5 ribaunt 3 asist yapıp 4 top kaybetti. W. De Jong ise 1/6 isabette kaldı.

 

7. Klemen Prepelic (Slovenia), 23. Alen Omic (Slovenia)Slovenya 79–68 Gürcistan: Maçı kazanmayı isteyenle istemeyenin karşılaşması gibi oldu adeta. İlk yarısı 41-26 Slovenya üstünlüğüyle geçildi maçın. İlk maçta yokları oynayan Shermadini bu maçta Gürcüler’in tek dominant ismi oldu. Bir önceki yazıda da belirtmiştim; sanırım, tıpkı İtalya’da olduğu gibi, Gürcistan’da da, mevcut tüm yıldızların aynı kadroda toplanması işleri güzelleştirmiyor. Maçta sertlik, her Gürcistan maçında olduğu gibi, üst düzeydeydi; ve Omic ile Zaza’nın çarpışması, sertliğin doruk noktasıydı (Omic’in gözü morarmıştı, bir de üzerine elmacık kemiği çizilip kanadı; Zaza’nın da yanağı kanadı). Pullen’ın bu seferki milli forma macerasında işler hiç de umulduğu gibi gitmeyince, Shengelia’nın hücumdaki bireysel çabaları ve Sanadze’nin inadı dışında bir yüz akı olamadı maçta Gürcüler’in; en müsait şutu bulmak için fazla top dolaştırdılar ve çok pozisyonu harcadılar. Klemen Prepelic, Zoran Dragic ve Jaka Blazic, mücadeleyi ve penetreleri hiç elden bırakmayıp Gürcüler’in sertliğini yıldırdılar. Maçın sonlarına doğru Shengelia Gürcüler’i ümitlendirecek işler yapsa da, Zoran Dragic dışındaki tüm Slovenler iyi direndiler ve maçı kazanmayı becerdiler. Bu uğurda sonlara doğru yine Zupan’ı ve Klobucar’ın tecrübesini bir silah haline getirmeyi tercih ettiler, ve istediklerini de aldılar. Ayrıca uygulamaktan şaşmadıkları penetre – pas – dış şut sistemi, Prepelic’in tek başına soktuğu 4/4  üçlük başta olmak üzere bu sefer yüksek bir şut yüzdesi tutturan takımı abad etti. Slovenler’de Prepelic 21 sayı 5 ribaunt 4 asist 6 top kaybı ile oynarken, o’na Klobucar 20 sayı 4 ribaunt, Blazic 12 sayı, Zoran Dragic 7 sayı 4 top kaybı, Omic 6 sayı 3 ribaunt 4 asist, Balazic de 7 sayıyla eşlik etti. Slokar da 3 sayı 5 ribaunt 3 asist üretti. Gürcistan’da ise Zaza Pachulia 1/6 isabetle 3 sayıda kalıp hayal kırıklığı yaratırken, Shengelia 21 sayı 3 asist, Shermadini 11 sayı 4 ribaunt 2 blok, Tsintsadze 11 sayı 7 ribaunt 3 top kaybı, Sanikidze de 10 sayı ile oynadı. Markoishvili 6 sayı 3 ribaunt 3 asistle yetindi. Böylelikle Gürcüler gruptan çıkma şanslarını bile çok zora soktular.

 

5. Yannis Bourousis (Greece)Hırvatistan 70–72 Yunanistan: Maç başlar başlamaz iki ekip de sert fauller yapmaya koyuldu ve birbirini yıpratmaya uğraştı. İlk periyotta Hırvatlar bir teknik faul yediler, fakat Ukic’in ekstra üçlüğüyle ilk çeyrekte 4-11’lik üstünlük yakaladılar. Yunanlılar ise Spanoulis’in oyunun içine girmesiyle farkı 2’ye kadar indirdi. İkinci çeyrekte Koufos ve Zisis ile Yunanlılar atak yaptılar, ama onlara Bogdanovic’in yokluğunda Simon – Zoric – Saric üçlüsü kafa tuttu. Özellikle Simon’un geçen seneki dünya şampiyonasında yaşadığı düşüşten tamamen sıyrılıp yine 2013’teki haline döndüğünü gördük. Daha ilk yarıda 13 sayıya erişti, daha da önemlisi, oyun ne zaman açmaza girse, sorumluluk alıp sayı üretti. Geçen senenin rövanşı için birbirine iyice diş bileyen rakipler, ikinci yarıda kora kor bir rekabete girip en ufak hatayı affetmemeye başladılar. Bu bölümde Hırvatlar’da Hezonja, Yunanlılar’da ise Bourousis ve Printezis devreye girdi; fakat Hezonja üçlükleriyle bir anda farkı 10’a taşıdı (49-39). Üzerine bir de Spanoulis hafif sakatlık geçirip kenara gelince, ibre iyiden iyiye Hırvatlar’ın lehine döndü. Bir de Koufos’un sportmenlik dışı faulü eklendi ve maç gitgide sertleşmeye başladı. Daha sonra Spanoulis oyuna dönüp el üstünden bir üçlükle takımını maça ortak etti (fark 6 sayıya kadar geriledi). Aynı Spanoulis Ukic’i zorlayarak farkı 2’ye indirdi (61-59). Hırvatistan’da Saric hücumda, Hezonja da savunmada ekstra işler yaptılar, ama Spanoulis dur durak bilmediği için üst üste isabetlerle farkı hep tek basket bandında tuttu (64-65). Rakibi her topta hataya zorlayan Yunanlılar, Sloukas’ın sayılarıyla da öne geçtiler ve son 4 dakika muazzam bir tansiyona sahne oldu. Bourousis’in Tomic’in üzerinden geri çekilerek attığı imkansız basketin sonrasında Hırvatlar’ın morali düştü ve kolay sayı yemeye başladılar. Sonrasında da Saric faul atışlarını ıskaladı ve fark yine 3 sayı Yunanistan lehine devam etti. Son anlarda Simon 3/4 faul atsa bile, hücum ribaundu üzerinden bulunan son pozisyonda Hırvatlar isabeti kaydedemeyip maçı Spanoulis’e kaybettiler. Saric de o ıskaların bedelini ağır ödedi. Dünkü sakatlığının ardından riske edilmeyen Bogdanovic, tüm maç benchte oturup maç sonundaki tabloda “Ah ben şu an sahada olacaktım ki!” minvalinde ifadeler göstermekle yetindi. Yunanistan’da sonradan açılan ama yine yıldızlığını ispatlayan Spanoulis 4/11 isabetle 16 sayı 6 asist 4 ribaunt kaydetti, o’na Bourousis 19 sayı 4 ribaunt 5 asist, Koufos 11 sayı 9 ribaunt, Printezis 13 sayı 4 ribaunt, Zisis 7 sayı 4 asist, Antetokounmpo da 6 sayı 3 ribauntla eşlik etti. Calathes 1/5 isabetle 2 sayı 2 top kaybı üretebildi. Hırvatlar’da Simon’un 18 sayı 5 ribaunt, Ukic’in 14 sayı 4 asist, Saric’in 11 sayı 6 ribaunt, Zoric’in 8 sayı 4 ribaunt, Tomic’in 9 sayı 5 ribaunt, Hezonja’nın da 8 sayılık performansları galibiyete yetmedi. Özellikle kırılma anlarında Saric ve Draper’ın hataları maça mal oldu. Rudez ve Stipcevic de çok etkisiz kaldılar.

 

D GRUBU:

7. Axel Hervelle (Belgium)Estonya 55-84 Belçika: İlk çeyreğin skoru 9-27, ilk yarının skoru da 18-46 idi. Daha başka bir açıklama yapmaya gerek var mıdır bilinmez, fakat Estonya’nın bu şampiyonadaki açık ara en kötü takım olduğunu bir kez daha görebildik. Modern basketbol oynayacağız diye tüm attıklarını ıska geçmeleri, koç Sokk’un bize sunduğu “kahraman” takımı bitirmiş. Estonya’ya dair tahminlerimiz abartılıymış. Belçika Lojeski ve Van Rossom’un üstün oyunlarıyla, maça başlar başlamaz 2-22’lik bir seri yakaladıktan sonra, zaten işin rengi hep aynı kaldı. Belçika’da Lojeski 16 sayı 6 ribaunt 3 asist ile maçın en skorer ismi olurken, Van Rossom 3/3 üçlük isabetiyle 14 sayı 4 ribaunt, Serron 12 sayı, Belçika’da geçtiğimiz yıl Yılın Oyuncusu seçilen Gillet 10 sayı, Hervelle 7 sayı 6 ribaunt, Tabu 1/5 isabetle 9 sayı 4 asist, Mukubu 7 sayı kaydetti. Estonya’da ise sadece Vene (12s 3r) çift hanelere çıkabildi, o da 6/16’lık bir isabet yüzdesiyle. S. Sokk 8 sayı 4 asist, Veideman da 9 sayı 8 ribaunt kaydetti. Takımın tümü 18/60’lık bir şut yüzdesinde kalarak hayal kırıklığı yarattılar. 

 

31. Zanis Peiners (Latvia)Letonya 49–68 Litvanya: Aşırı düzeyde fiziksel mücadele içerisinde geçti bu Baltık derbisi; Letonya daha yetenekliydi ama vurup kırıp dağıtacak sert, veya dominant oyuncuları yoktu. Litvanya’da ise Valanciunas, Maciulis ve özellikle de Jankunas o alanda uzmanlardı. O sayede rakibe bol faul aldırıp skorda tutundular ilk yarıda. Her bir ribauntta birbirini parçaladı resmen takımlar. Skor bir Letonya lehine, bir Litvanya lehine dönüp duruyordu, maç çok ortadaydı ilk yarı itibariyle (ilk yarı 28-29 Litvanya lehineydi). İkinci yarıda ise Maciulis’in arka arkaya soktuğu 2 üçlük birden farkı 6’ya çıkardı (35-41). Kavaliauskas ile Berzins arasında o itiş kakışların dozajı yüzünden kavga çıktı. Letonya biraz olsun farkı azaltsa bile, bilhassa dış şutları sokmakta yaşadığı büyük sorun yüzünden istediklerini yapamadı. Bu yüzden de Valanciunas, Jankunas ve Maciulis’e katiyen yanıt veremeyip skorda büyük farkla geriye düştüler (46-64). Kalnietis’in kontrolünde geçen son dakikaların ardından Litvanya da Letonya da betonarme savunmalarını sürdürünce, maçı 49-68 gibi, mücadeleyi ve çekişmeyi hiç yansıtmayan dev bir farkla Litvanya kazandı. Dominant bir liderin yokluğu, Letonya’nın canına okudu. Litvanya’da Valanciunas 15 sayı 7 ribaunt 2 blokla yıldızlaştı, Maciulis 3/3 üçlükle 13 sayı 10 ribaunt 3 asist, Kalnietis üzerindeki ölü toprağını atıp 12 sayı 6 asist, Jankunas 7 sayı 6 ribaunt, benchten gelen Gaulius 7 sayı 5 ribaunt, Kuzminskas 7 sayı, Kavaliauskas 3 sayı 6 ribaunt, Seibutis de 4 sayı 3 asistle mücadele etti. Letonya’da çift hanelere ulaşan oyuncu olmazken, Freimanis 8 sayı 9 ribaunt, Berzins 8 sayı, Mejeris 5 sayı 3 ribaunt, Bertans ve Blums 6’şar sayı, Timma 5 sayı üretebilince, Janicenoks da hiç sayı atamayınca, Letonya günün en az sayı atan takımı oldu.

 

11. Oleksandr Lypovyy (Ukraine)Ukrayna 64–78 Çek Cum.: Maç epey dengeli başladı. Randle ve Fesenko’ya ağırlık veren Ukrayna’yı, Welsch, Vesely, Pumprla, Schilb ve Satoransky yanıtladı; hatta öne de geçtiler. Ukrayna’da Lukashov sürpriz katkı verirken, Zaytsev de ilk yarıda 6 sayı üretip takımını oyunda tuttu. Vesely atletizmiyle pota altında Fesenko’ya baskın çıkınca daha ilk yarıda çift hanelere ulaşıp farkı da 10 sayının üzerine çıkardı. İlk yarı 30-46 Çekler lehine bitti. İkinci yarıda Fesenko ağırlık koymaya başlayıp farkı azalttı. Fakat ardından, arka arkaya 7 sayı atan Satoransky ve o’na el veren Benda muhteşem bir ivme yakalayıp farkı tam 20 sayıya çıkardılar (38-59). Üçüncü çeyrek bu eksende geçildikten sonra, son çeyrekte Pumprla iyi oyununu sürdürdü. Buna mukabil Ukrayna da savunmasını bir hayli sertleştirip rakibi sindirme politikasını başlattı; lakin Satoransky-Vesely ikilisinin çabukluğu, kurnazlığı ve fırsatçılığı buna müsaade etmedi. Ayrıca birkaç şüpheli düdük de Randle’ı fazlasıyla kısıtladı. Fark böylelikle 20+ sayıda kaldı (49-72). Neticede hız, denge ve çabukluk, sertliğe galip geldi. Çekler’de Satoransky 15 sayı 8 ribaunt 6 asist 4 top kaybı, Vesely 19 sayı 9 ribaunt 3 asist, Pumprla 17 sayı, Schilb 8 sayı 4 ribaunt 5 asist, Benda da 8 sayı ile öne çıkarken, Ukrayna’da Fesenko’nun 6/15’lik bir yüzdeyle ürettiği 14 sayı 8 ribuandu, Randle’ın 4/12 ile oynayıp attığı 12 sayı ve yaptığı 3 asist ve 3 top kaybı, Lukashov’un 9 sayısı ve 4 asisti, Zaytsev’in 6 sayı 5 ribaundu ve de Kornienko’nun 4 sayı 5 ribaundu mağlubiyeti engelleyemedi. 

 

Not: Dağlıca’da yaşanan facia başta olmak üzere, yazın başından beri sadece bir seçim uğruna yaşadığımız bu buhranda hayatını kaybeden tüm milletimize başsağlığı dilerim… Bu gidişle 400 çok başka acıların sayısı olacak… Allah hepimizin sonunu hayretsin..

 

Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın

 

mail: efe.ozenc@abcspor.com

twitter: @efe_ozenc

 

Son Haberler

OLMUYOR

Bütün maçlarımız bıçak sırtı. Kalmadı kredimiz. Sürekli ölüm kalım için sahaya çıkıyoruz. Böyle olunca da öne geçmek şart stresi azaltmak için. Yapamadık...

Benzer Konular