https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

SARHOŞ OLDUM, AYILDIM

Okunması Gerekenler

ALP ERALPBu kez Rize deplasmanına iki gün önceden geldim. Amacım uzun zamandır görmek isteyip bir türlü göremediğim Artvin yöresini dolaşmaktı.Hem Savsat hem de Borçka’daki doğa harikası iki Karagöl’e de gittim. Mançuna ve Maral şelalelerinin güzelliğine hayran kaldım. Maç sabahı da Rize Hemşin’de muhteşem bir doğa yürüyüşü yapıp hem “yeşile” hem de Karadeniz’in eşsiz doğal güzelliklerine doydum.

 

fb seyirciMaç için stada geldiğimde hala gördüğüm kartpostal misali manzaraların sarhoşluğu içindeydim. Ancak Fenerbahçe ilk yarıda oynadığı, daha doğrusu oynamadığı futbolla beni ayıltmayı becerdi. İki gün boyunca benliğimi kaplayan pozitif enerji uçup gitmişti. Takımın ilk 45 dakika gösterdiği performansı şaşkınlık ve hayalkırıklığı ile seyrettim.

 

Takım soyunma odasına 1-0 önde gitmesine rağmen gol dışında pozisyon bulamıyor, esas önemlisi alışmadığımız şekilde oyunun insiyatifini rakibe veriyordu. İlk 11’e dönen Mehmet Topal bildiğimiz “top kazanma” özelliklerini sergileyemiyordu. Bu konunun diğer uzmanı Joseph De Souza ise Topal’ın gelmesiyle, daha önde bir pozisyonda görev aldı ancak bu değişiklik görüldü ki onun da etkinliğini azalttı.

 

Bir diğer eksiklik bu kez stoperlerde göze çarptı. Arkaya atılan toplar sonucu rakibe verilen pozisyonlar artık iyice alarm vermeye başladı. Üst düzey bir takımda olmaması gereken bu sıkıntıyı hocanın bir an önce çözmesi gerekiyor ve özellikle bu konuda Alves’in uyarılması şart.

 

fener gol 1Uyarı derken hafta arası Atromitos maçı sonrası ben dahil çokça kişinin eleştirdiği Nani’nin belli ki kulağı çekilmiş hafifçe. Bu maçtaki gayreti, top alma isteği ve diriliği ileriki haftalar için ümit verdi.

 

Enteresan olan çok kötü oynanan ilk yarının galip kapatılması ancak rakibin giderek etkisinin azaldığı ikinci yarıda golün yenilmesiydi. Halbuki devre arasındaki Alper değişikliği takıma olumlu yansımıştı. Alper belki bireysel olarak sonlara doğru çok top kaybetti ama o girdikten sonra en azından takımın ne oynadığı belli oldu. Diego verimli olabileceği pozisyona geçti. Bir kanatta Alper diğerinde Nani olunca oyunun eni genişledi. Pas trafiği bizim elimize geçti. Rakip kalemize yaklaşamadı, tam o sırada golü yemiş olmamız büyük talihsizlik oldu.

 

Yenen golün ardından Fenerbahçe önemli bir baskı kurdu. Sağlı sollu ortalar gelmeye başladı ancak bu etkili ortaları esas değerlendirecek oyuncular Van Persie ve Fernandao maalesef oyunda değildi. Tabii insanın aklına “golü yiyene kadar aklınız neredeydi” diye sormak geliyor.

 

Bütün bu olumsuzluklara rağmen yine de karamsar olmayı gerektirecek bir durum yok. Rize bu ligin eli yüzü düzgün oturmuş takımlarından biri. Fenerbahçe’de Ozan Tufan orta sahaya muhakkak bir zenginlik getirecek, bek olmasına rağmen takımın en önemli hücum kozlarından Caner takıma girecek, Gökhan Gönül fena oynamayan Şener’le kıyasıya bir forma rekabetine girişecek, bugün olumlu sinyaller veren Nani ve Van Persie kuvvetlenip çok daha verimli olacaklar.

 

rize golYeter ki biz “ne oynandığı belli olmayan”  futbolumuzdan vazgeçelim.Bunun için de kilit nokta sanırım ya Diego’nun forvet arkası pozisyonda oynaması ya da Diego’suz iki gerçek kanat oyunculu 4-4-2’ye dönmemiz.

 

Eğer bu beraberlik hem teknik kadro hem de oyuncular için iyi bir uyarı olduysa kaybedilen 2 puan önemli değil. Hatalarımızdan ders alırsak kısa zaman sonra bu kadrodan beklenen güzel futbol ve seri galibiyetlere kavuşuruz. İşte o zaman ben değil,hepimiz Fenerbahçe’nin golleriyle sarhoş oluruz.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail : alp.eralp@abcspor.com

twitter : @alperalp

Son Haberler

EUROLEAGUE’İN YENİ YÜZÜ, YÜKSELEN DEĞERİ PARİS BASKETBOL

Geçen sezonun EuroCup şampiyonu Paris Basketbol, ilk Euroleague sezonunda ne yapacak herkesce soru işareti idi. T.J. Shorts gibi çok kısa...

Benzer Konular