Sezonun 2. Grand Slam turnuvası Roland Garros, pazar günü başlıyor. Erkeklerde kazanmaya en yakın isimleri tek tek inceleyelim.
1. Novak Djokovic
Dünya bir numarası Djokovic’in Takvim Grand Slam’i için eline müthiş bir fırsat geçmiş durumda. Bunu başaran tek erkek sporcu var, o da Avustralya’lı yaşayan efsane Rod Laver. Solak Avustralya’lı, bunu hem de 1962 ve 1969 olmak üzere, iki kere yapmayı başardı.
Yıla aynı 2011’de olduğu gibi fırtına gibi başlayan Sırp raket, Paris’e Avustralya Açık galibi olarak ve 22 maç üstüste kazanarak geliyor. Bu yılın 2011’den farkı, Novak oyununu bir kademe daha yukarı çıkartırken, ezeli rakipleri Nadal, Federer ve Murray iyi durumda değiller.
Kariyerinde, toprakta Nadal’ı defalarca yenmesine rağmen, CV’sindeki tek eksik parça olan Roland Garros’ta Rafa’yla yaptığı 6 maçı da kaybetti. Ama bu sene durum farklı, Becker yönetiminde ikinci servisini çok geliştiren Novak, bu puanların % 60’ını kazanıyor. Bu ona, biraz daha agresif oynama şansı da tanıyor. İlk servislerinde, returnlerinde ve büyük puanlarda zaten sorun yaşamıyor.
Bu sezonun bir diğer farkı da, Nadal’ın düşük formu nedeniyle Dünya Sıralamasında 7. sıraya düşmesi sebebiyle, kurada kendi yarısına, hatta çeyreğine bile düşme ihtimali var. Ama önce ama sonra, bir şekilde Roland Garros’un tartışmasız kralıyla mücadele etmek zorunda kalacaktır, fakat bu sefer her zamankinden daha hazır olacak.
2. Roger Federer
Fedex, aktif oyuncular içinde Nadal’dan başka Roland Garros şampiyonluğu ( burada aslan payını Robin Söderling’e vermek gerekse de ) olan tek isim. Stiline en ters zemin olmasına rağmen, Fransa’da hiçbir zaman erken elenmediğini de ekleyelim.
Bu yıl Brisbane, Dubai ve İstanbul’u kazanan ekselansları, Indian Wells ve Roma’da ise final oynayıp, Djokovic’e kaybetti. Hala oyununda bir düşme ve fiziksel performansında bir azalma yok. Kafa olarak da rahat geleceği için, zor da olsa, 2011 yarı finalinde olduğu gibi Novak’a bir sürpriz yaşatabilir. Biraz şanslı bir kurayla yine minimum yarı final oynayacaktır.
3. Andy Murray
Berbat bir 2014 sezonu geçiren İskoç, sonunda belindeki sakatlığı atlattı ve şu ana kadar oldukça iyi bir 2015 sezonu geçiriyor. Avustralya Açık’ı finalde kaybeden Murray, final göremediği tek Grand Slam olan Roland Garros’ta, bu sene en azından final istiyor.
Madrid’i finalde Nadal’ı yenerek kazanan Andy, 2013 Wimbledon’ından sonraki ilk büyük turnuvasını kazanmış oldu. Yorgunluk sebebiyle Roma’ya katılmadı ve Paris’e bir hayli dinlenmiş olarak gelecek. Repertuarındaki tek eksik vuruş olan, inside-out forehandi de biraz olsun gelişti.
Ben en iyi toprak sezonunu geçiren İskoç raketin de yarı finale kadar ilerleyeceğini düşüyorum.
4. Rafael Nadal
Tam 11 yıl sonra ilk defa, Nadal, Paris’e sürdirek favori olarak gelmiyor! Uluslararası bahis şirketleri Novak’ın şampiyonluğuna 1.72 civarı oranlar verirken, Nadal kazanırın ganyanı ise 3.75-4 bandında. Ben tenisi bırakana kadar Nadal’ın Roland Garros’ta maç kaybetmeyeceğini düşünüyordum, fakat bu yıl ki gelişmeler bu düşüncemi değiştirdi.
Nadal 2004’ten beri ilk kez, Masters toprak turnuvaları olan Monte Carlo, Madrid ve Roma’dan hiçbirini kazanamadı. Zaten bu yıl kazandığı tek turnuva Buenos Aires.
Nadal’daki düşüşün en büyük sebebi, en önemli silahı olan top spin forehandlerin etkisini kaybetmesi ve artık rakiplerini eskisi kadar bozmaması. Daha önce de yazmıştım, Nadal’ın top spin forehandleri İspanyol tenisçinin raketinden rakibe ulaşana kadar kendi etrafında tam 80 kez dönüyor. Bu fizik olarak müthiş bir efor gerektirirken, dizlere de büyük bir baskı yapıyor ve artık Nadal’ın dizleri bu yükü taşıyamıyor. Son yıllarda sürekli uzun süreli sakatlıklar yaşamasının sebebi bu.
Ama unutmamamız gerekir ki burası onun kortu ve o gelmiş geçmiş en iyi toprak kort oyuncusu. Savaşçı kişiliği de bunlara eklenince,toprakta Nadal’dan 3 set almak daha da güçleşiyor. Roland Garros merkez kortu çizgiler dışı alanı olarak dünyanın en büyük kortu olduğu için her top için ölümüne mücadele eden Nadal kendini kortta da özgür hissediyor ve korkmadan her topu kovalıyor.
Henüz kura çekilmedi ama Rafa’nın çeyrek finalde Djokovıc, Federer veya Murray’le eşleşme ihtimali var. Ben kaybederse, finalden önce kaybedeceğini düşünüyorum. Finale çıkarsa, o korttaki kazanma alışkanlığıyla onu yenmek çok güç olacaktır.
Diğer Favoriler
Amerika Açık finalisti Kei Nishikori, büyük dörtlünün ardından kazanmaya en yakın isim olarak öne çıkıyor. Hatta otoriteler Japon raketin kazanma ihtimalinin Federer’den fazla olduğunu deklare ediyorlar. Ben Nishikori’de, Grand Slam kazanmak için gereken tılsımın olmadığını düşünüyorum, yine de sürprize en yakın isim kendisi.
Bir turnuvası diğerine uymayan Stan Wawrinka, oyununu tutturabilirse herkesi yenebilecek kapasitede. Zaten bu yıl Nadal’ı toprakta yenerek bunu ispat etti. Geçen yıl ilk turda elendiği için ne kadar ilerlerse o kadar fazla sıralama puanı toplayacak.
Grand Slam kazanamayan en iyi oyuncu olduğunu düşündüğüm Tomas Berdych de yarı final şansı olan oyunculardan. Monte Carlo’da final oynadığı için toprakta kendine olan güveni de arttı. Cross court forehandlerini biraz daha kontrollü vurabilirse, iyi servisleriyle beraber birçok favorinin canını yakabilir.
Artık kariyerinin sonlarına yaklaşan Ferrer her zaman olduğu gibi savaşçı kişiliğiyle çeyrek final görebilir ama fazlasını başarabileceğini sanmıyorum.
Fransızlar her sene olduğu gibi, Tsonga ve Monfils’den birşeyler bekleyecekler ama işleri çok zor.
Benim en büyük sürpriz adayım, en kötü zemini olmasına rağmen, ilk defa bir Slam’e seri başı olarak katılacak olan Nick Kyrgios.
Ben Djokovic’in kazanacağını düşünüyorum ama, bir Novak – Rafa finali yaşarsak, çocuklarımıza anlatacağımız bir maç izleriz.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
emrah.seber@abcspor.com