ANADOLU EFES -REAL MADRID DURUM ANALİZİ
Lacivert beyazlılar belki de playoff eşleşmeleri arasında süprize en az imkan verilen serinin ilk maçında Madrid’de yıldızlar topluluğu karşısında gösterdiği dirençle aslında “süpriz”in o kadar da zor olmayacağını bizlere göstermiş oldular. İkinci maçta ise herkes artık Real gerekli dersleri çıkarmıştır, önlemini alacaktır diye bir giriş yaparken koç Ivkovic ve öğrencileri bu kez maça daha kararlı başlayarak ilk 3 periyotta adeta rakibini sürklase etti. Ancak son bölümde gerek koç Ivkovic’in gerek tecrübeli oyuncuların yaptığı basit hatalar ve tabi Real’in skorerlerinin devreye girmesi bir kez daha galibiyeti elimizden kaçırmamıza neden oldu. Peki temsilcimiz İstanbul’daki iki maçta çok yaklaştığımız bu galibiyetleri alabilecek mi, neler yapmalılar… Gelin beraberce ilk iki maçın detaylarından yola çıkarak serinin İstanbul bölümü hakkındaki analizimize başlayalım.
“Pota altı sayıları ve hücum ribaundları”
Her ne kadar iki maçta da Real’e karşı kafa tutup son dakikalara kadar çekişmeyi sürdürmüş olsak da pota altındaki silahların kullanılması ve ribaundlardaki etkinlik açısından iki farklı maç çıkardı takımlar. Ama tabiki bunlardan temsilcimiz adına doğru olan bir sistem vardı.
İlk maçta Ayon-Reyes ikilisi maçın başından sonuna kadar canımızı çok sıktı. Ancak bunun en önemli nedenlerinden biri koç Ivkovic’in Bjelica ile başlayıp Karadağlı oyuncuya da “fazla” sabretmesiydi. Maça savunmada doğru yer tutarak başlasa da sonrasında Reyes ve Ayon’un gerek hücum ribaundlarındaki gerek ikili oyunlardaki etkinliğine karşı savunmamızın zayıf noktası olarak kaldı. Ayrıca hücum tarafında da potadan uzak oyunu Krstic’e Real’in pota altında istediği yardımları 4 numaradan getirebilmesini sağladı, Sırp pivotun hücum etkinliğini de zayıflatmış oldu. Maça kötü başlayan Krstic sonrasında da toplarlanamadı ve koç Ivkovic Saric-Lasme ikilisine daha çok süre vermek zorunda kaldı ki Lasme’nin de fizikli Real uzunları arasında ribaund problemi yaşaması ilk maçta oyunun en önemli alanında yenilmemize neden oldu.
İkinci maçta ise koç Ivkovic Bjelica’dan çabuk ve zamanında vazgeçerek Saric-Krstic ikilisine hemen döndü. Saric’in pota altında daha çok mücadele etmesi, savunmada ortaya koyduğu sertlikle beraber Krstic’in de adeta 23 yaşındaki günlerinden enstantaneler sunması pota altını kapatmamızı sağladı. Hücumda da Saric’in potadan kaçmaması hem Heurtel-Krstic ikili oyunlarını verimli oynamamızı sağladı hem de Krstic’e Real’in sıkıştırmaları 4 numaradan getirmesini engelledi. Dış oyunculardan gelen bu yardım sayesinde Janning, Cedi ve Perperoglou bir çok boş şut buldu ki zaten aslında maçın kırılma anları da bu boş ama girmeyen şutlar oldu maalesef. Pota altında bu kadar etkili olmamız ve her ribaund için “savaşmamız” sayesinde Reyes’i erken faul problemine soktuk ve gördük ki bu seride Reyes’in kenarda olduğu anlarda gerek Bourousis gerek Slaughter’a karşı üstünlük sağlama imkanımız olacak.
Fransız oyuncu iki maçta da aslında elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı ama bir önemli fark vardı; ilk maçta sorumluluk alarak skor katkısı vermeyi hiç düşünmedi, ikinci maç ise maçın kırılma anlarında hep potaya baktı ve asistten önce skor bulmayı düşündü. Öncelikle şunu kabul etmeliyiz, Anadolu Efes bu seride tekrar işin içine girmek istiyorsa Heurtel mutlaka sahada olmalı ve hücumda sorumluluk almalı. İlk maçta sadece 3 top kullanan guard ikinci maçta ise 9 top kullandı, ayrıca hücumda hep aktifti bu nedenle de faul çizgisinden de 5/8’lik bir katkı getirdi. Asist konusunda zaten her maç artık belli standartları tutturuyor Heurtel ancak skorer özelliklerine bu seride daha çok ihtiyacımız var, yeter ki oyun kurucu olduğunu ve zaman zaman tempoyu artı takımının yerleşimini artı rakip savunmanın durumunu da kontrol etmesi gerektiğini unutmasın, ezbere kaçmasın.
“Mahşerin üç atlısı artı bir de başımıza Rivers çıktı”
Rodriguez, Lllull ve Rudy zaten yeteri kadar başımıza dert açarken bir de bu seride karşımıza Rivers belası çıktı. Amerikalı oyuncu ilk iki maçta Real’in topsuz hücum anlamında en etkili silahıydı, neredeyse her bulduğu ceza atışını isabete çevirdi, 11/16 gibi harika bir sahaiçi performansı ile oynadı. Burada belki de en büyük hata aslında koç Ivkovic’teydi çünkü Perperoglou-Rivers eşleşmesine haddinden fazla izin verdi, Cedi’nin oyunda kaldığı dönemlerde ortaya koyduğu sertlik hem Amerikalı oyuncuyu zorladı hem de takım savunmamızı bir seviye yukarı çekti.
Sakatlık sonrası kendine tam gelemeyen Rudy ilk maçta etkisiz kalırken ikinci maçta ise kendine geldi. Bunun yanında Llull ikinci maçta Heurtel’in savunma zaafını çok iyi değerlendirdi, sürekli üzerine oynadı ve maçı da Real adına sürükleyen oyunculardan biriydi. Hanemize artı olarak yazacağımız en önemli konu ise Rodriguez oyundayken Draper ile onu iyi savunmamız ve devreye sokmamamızdı.
“İkinic maçta Laso’nun şapkadan çıkardığı 1-2-2 alan savunması”
Özellikle son periyotta işleri yoluna koymaları ve maça tekrar ortak olmalarında bu savunma ile beraber kullandıkları yarı sahada sıkıştırmalı pres etkili oldu. Her ne kadar Draper ve Heurtel’i birlikte oyunda tutsak da hem bize çok zaman kaybettirdiler hem de pas ritmimizi bozmayı başardılar. Ayrıca guardlarımız pas yaparak alan savunmasının dengesini bozmak yerine penetre edip bu savunmanın ortasına dalarak top kayıpları yaptılar. Bu savunmaya karşı çözüm bulmakta biraz geç kaldı koç Ivkovic. Bulduğu çözümle önce Cedi’yi 4 numaraya çekip Perperoglou ile beraber sahada tuttu ve Yunan oyuncuya bir çok boş şut fırsatı çıktı sonrasında da Heuertel’in yarı sahayı çabuk geçmesiyle yerleşemeyen Real savunmasına karşı Krstic’i iyi kullandı. Ancak son bölümde doğru şekilde topu çevirip boş şutlar bulmaya başladığımız anlarda tecrübeli Perperoglou’na daha çok güvenip Cedi’yi kenarda oturtması ile beraber maçın da kritik hatalarından birini yapmış oldu koç Ivkovic.
Serinin İstanbul’da oynanacak kritik maçlarında Heuertel-Krstic ikilisinin yine bolca sahada kalması gerekecek ama onların savunma zaaflarını da kontrol altında tutabilmek için Draper-Cedi-Saric ile beşin tamamlanması gerekecek. Ayrıca zaman zaman Cedi’nin 4 numarada kullanıldığı beşlere de bolbol ihtiyacımız olacak, özellikle Nocioni’nin 4 numarada sahada olduğu anlarda. Bununla beraber 1-2-2 alan savunmasına karşı Draper yerine Birkan’ın oyunda olması ve onun ceza atışlarından faydalanmamız gerekecek ki bu noktada gözlerimiz Furkan’ı da çok arayacak. Heurtel’i ise serbest bırakıp hücumda sorumluluk almasına izin vermek durumundayız. Ribaundlara göstereceğimiz konsantrasyon ve pota altında Real’i ne kadar zorlayabileceğimiz de serinin geri kalanının en önemli anahtarlarından olacak.
Final Four’un ev sahipliğini de yapacak Real Madrid’in artık yenilmez bir takım olmadığını gören ve iki maçın da büyük bir bölümünü iyi oynayan oyuncularımızın ve koç Ivkovic’in en az bizler kadar galibiyete inanmalarını ve seriyi geri çevirmelerini umuyoruz, bekliyoruz.
FERSU DENİZ YAHYABEYOĞLU
Mail: fersu77@abcspor.com
twitter: @fersudeniz