Galatasaray’ı dörtleyen Başakşehirspor’un, Fenerbahçe’yi de benzer bir skorla madara edeceğini düşünenlerin çok yanıldığı bir maç oldu.
Malum stadyum zaten bir kabus, adeta iyi oynayanı cezalandırmak için tasarlanmış, rakip kontratak oynamayı seviyor, Semih formda ve hırs yapmış.
Gerçekten de Fenerbahçe’nin zorlanması için pek çok sebep vardı.
İsmail Kartal son maçta yakaladığı ideal orta saha üçlüsünü belli ki bu sebeplerden dolayı sahaya süremedi veya bu üçlünün ideal olmadığını düşünüyor.
Raul Meireles çok koşsa bile orta göbekteki üçlünün, Topal, Emre, Diego olması lazım.
Başakşehirspor’un klasik bir kontratak takımı anlayışı içinde oynamasını herkes bekliyordu. Nitekim de öyle oldu.
Maçın ilk 10 dakikasına kadar gol arar bir hava içinde baskı kurmaya çalıştılar, orta sahada diş geçiremeyince de hemen kontratak takımı hüviyetine döndüler.
Hep söylüyoruz, başarının anahtarı belli. Orta sahayı çabuk ve dikine oynayacaksın, iki kanat bekin hücumda standartlarında oynayacak.
Gökhan ve Caner kıpırdadı, Alper sürekli yıprattı ve Fenerbahçe belirli dakikalarda şiir gibi oynamaya başladı ve beklenen gol Caner-Gökhan ve Kuyt işbirliğinden geldi.
Fenerbahçe ilk yarı boyunca tempoluydu ama üretken değildi.
Alves’in yokluğu topu hücuma sokarken çok belli oldu.
İkinci yarı başlarken sahada Meireles’i göremeyenler tamam Diego geliyor derken Selçuk Şahin’i görünce eminim ki hayal kırıklığına uğradılar.
Maçın ve Fenerbahçe’nin en iyi futbolcusu Alper’in ikinci yarının hemen başında attığı muhteşem plase golüyle maçın gidişatı netleşti.
Bugün Fenerbahçe gerçekten göz doyuran bir futbol ortaya koydu. Caner ve Gökhan iyi oldu mu zaten zorlanmıyor Fener ama başarının sırrı yine de dikine oyunda.
” Ersun geldi bana dedi ki, Erkan Zengin’i alalım. Ne yapacaksın dedim, dikine oynuyor dedi. Elinde Alper var dedim, nerde oynayacaksın dedim, kimin yerine oynayacaksın dedim.
Futbolda dikine oynamanın mantığını herhalde Ismail Kartal anladı. Bu maçta da herkes anlamıştır sanıyorum. Kuyt’ın yerine de koy dikine bir adam, ne oluyor gör.
Sezon basından bu yana ligin ikinci yarısını 5 puan geride tamamlayalım, bu fikstür avantajı ile şampiyon oluyoruz diyordum.
Temennim gerçekleşti, görkemli bir futbolla ilk yarıyı kapadık.
Dikine bir kanat ve gol üstüne gol kaçıran Moussa’nın
bölgesine alınabilecek bir santrfor şampiyonluğu çok rahat getirir.
Ligin ilerleyen haftalarında lig giderek zorlaşacak. Bu bir gerçek. İsmail KARTAL ile zorlu virajları dönüp dönemeyeceğimiz konusunda endişelerim var.
Bu kadronun üstüne bir şeyler koymak lazım. İsmail Hoca’nın işini kolaylaştırmak lazım. Bir hedef santrfor ve bir kanat oyuncusu şart.
Bir de Diego diyorum, biraz Yürek diyorum. Cesaret diyorum.
Bu cesareti gösteremezsen 4. yıldızı göremezsin.
Transfer demişken transfer gündemini meşgul eden iki oyuncudan haber vereyim.
Bursaspor’lu Ozan Tufan ve Şener’le ilgili.
Kulübe ait benzin istasyonu Totale, 30 trilyona satılmak üzereyken son anda çıkan pürüz nedeniyle Bursaspor bu iki oyuncuyu satmak zorunda.
Çok büyük bir aksilik olmazsa iki oyuncu da satılacak. Maalesef gelen tek transfer teklifi Trabzonspor’dan şu an için.
Bursaspor Ozan için 6, Şener için 4 milyon istiyor. Pazarlıklar devam ediyor.
Herkese keyifli bir pazar günü ve 4 yıldızlı bir 2015 diliyorum.
Şampiyonlukta mutlaka herkesin emeği var, adam kayırıyormuş gibi olmasın ama şampiyonlukta en büyük pay sahibi Alper ve Topal olacak gibi.