KOBRA HAREKATI

Şampiyon sahaya indi, siyahi 3 forvetinin attığı birer golle sonuca zorla da olsa ulaştı.
En çok merak edilen Fenerbahçe’nin nasıl bir oyun planıyla sahada yer alacağı, Ismail Kartal’ın içinden bir Aykut Kocaman mı yoksa bir Ersun Yanal mı çıkacağı konusu idi.
Sahalarda çok sık görülmeyecek türden bireysel hatalardan gelen goller maçın içinde farklı farklı oyunları ve planları karşımıza çıkardı.
Bu anlamda öyle enteresan bir maç oldu ki 5 golün 3’ü tamamen bireysel ikram. Tamamen beleş. Hatta ikisi kendi kalesine.
O yüzden de çok da bir şey anlayamadık açıkçası.
Görünen  şu ki; skor avantajını buluncaya  kadar Fenerbahçe dikine, hızlı ve kanatlardan oynayacak, avantajı yakalayıncada kontrollü ve bol paslı bir oyunu tercih edecek.
Nitekim de öyle oldu. Golü buluncaya kadar bastırdı, sonra topu çevirip kontrolu eline almak istedi ve bunu yapmak istediğinde de kabus gördü.
Kadlec topu kendi ağlarına gönderip skor 2-2 ye geldiğinde maçın bitmesine 20 Dakika’dan az bir zaman kalmıştı ve  merak ettiğimiz takım ve hoca refleksini o dakikadan itibaren görme imkanı yakaladık.
Kadlec’i kenara alıp, stoper çıkarıp Webo’yu  oyuna alıp sahaya bir forvet daha sürdü ve yüreklere su serpti. Benim için çok değerli bir tercihdi, bu değişiklik çok hoşuma gitti. Bana göre maçın haraketiydi..
Valla arkadaş, Fenerbahçe’ye hoca olmak herkese nasip olmaz. Teknik direktörlük  kariyerinde  2002-03 sezonunda Ankarasporla lig de 34 maçta 17 beraberlikle zirve yapan Aykut Kocaman’la beraber en az kariyerle Fenerbahçe’ye hocalık yapan, basamakları tırmanmadan, kestirmeden Fenerbahçe teknik direktörlüğüne gelen ikinci Isim Kartal oldu  benim bildiğim son 25 yıllık periyotta.
Bunun kıymetini bildiğinden eminim. Kalıcı olmayı düşünüyordur mutlaka.
Bu noktada kendi tercihleri kariyerini bambaşka yerlere taşıyacak.
Ismail Kartal ya arşa çıkacak ya da sehpaya.
Arşa çıkmak istiyorsa, risk almalı. Risk almadan başarı gelmez. Şampiyonluk şansını son haftalara kadar taşımak maalesef bir başarı kriteri değil bu camiada. Ipi göğüslemeli.
Her şeyden evvel pozitif bir oyun oynatmalı. Fenerbahçe Onun devrinde ligi 3.bitirmesine rağmen hala unutmadıysa taraftar Löw’ü, bu tamamen oynattığı futbolun keyif vermesinden.
Webo-Kadlec değişikliği  çok hoştu. Olumlu sinyaller verdi Ismail Hoca.
Henüz konuşmak için çok erken. Umut ediyoruz ki hakkında yanılmayacağız.
Son bir kaç sözüm de Diego için. Kesinlikle bu takıma vites attıracak.
Ikisi de Brezilyalı, ikisi de 10 numaralı forma giyiyor, ikisi de milattan sonra dünyaya gelmiş ve yaşıyorlar. Evet, bunlar birer ortak yön ama hepsi bu kadar. Alex’le Diego bambaşka oyuncular. Kıyaslamayı bırakın artık. Diego çok faydalı olacak. Bir kaç hafta sonra göreceksiniz.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

bruno.monte@abcspor.com