19 yarışlık 2014 Formula 1 sezonunun 11.si olan Macaristan Grand Prix’si ile 1 aylık araya girdik ve spor müsabakaları terimiyle DEVRE ARASI tatili başladı.
Geriye 8 yarış kaldı ve 24 Ağustos’ta Belçika Spa-Francorchamps pistiyle motorseverlerin özlemi yeniden dinecek.
PEKİ NEREDEYSE İSMİ HARİÇ herşeyi değişen F1 yarışlarında ne bulduk, neler oldu ve geçmişe göre artılar eksiler nelerdi kısaca anlatmaya çalışalım..
Öncelikle V8 motorlara elveda dememizin ardından hiçbirimiz yeni motorlardan çıkan vuvuzeladan beter seslere alışamadık.
Sezonun ilk yarısında koşulan 11 yarışın 9’unu MERCEDES pilotları kazandı.
Britanya ve son iki yarışta yaşadıkları dayanıklılık sorununu saymassak, iki pilot ROSBERG ve HAMILTON adeta kendi aralarında yarışıp, diğer rakiplerine nal toplattılar.
MERCEDES’in bu başarısında sert hamur lastiklere iyi uyum sağlamaları yatıyor ama asıl başarıyı getiren neden, iki pilot kalitesi kadar önemli olan yeni nesil motorlara yapılan nokta vuruşu yatırım.
KAZ GELECEK YERDEN tavik esirgenmez sözünü doğrularcasına, harcadıkları 500 Milyon Euro’ya yakın parayı şimdiden çıkarttılar dersek yanlış olmaz!
9 Şampiyonluğun yanında, 11 yarışta sadece 1 kez Avusturya pistinde Pole Pozisyonu alamayan Alman ekibinden bu başarı sezon önceki test sürüşlerinde bekleniyordu ama diğerleriyle olan SİKLET FARKININ bu kadar bariz olacağını belki onlar bile hesaba katmamıştı.
REDBULL ve beyin ekibinin başındaki ADRIAN NEWEY gibi ‘uzaylı’ zekasına sahip bir mühendise rağmen, bas bas bağıran sezon önceki hatalara çare bulamadılar, belki de değistirmeye zaman ya da maddi güçleri yetmedi.
Yine de DANIEL RICCIARDO’nun Mercedes’in kazanamadığı iki yarışta da zirveyi alması, REDBULL adına az da olsa teselli oldu diyebiliriz. Kanada ve Macaristan zaferleri ona ve markasına şampiyonluk getiremeyecek ama en azından sezon bitimi podyumun son sırasında yerini almasını sağlayabilir. Ayrıca 3 kez de 3.lük kürsüsüne çıkmayı başardığını da eklemiş olalım.
Markanın 1 numaralı pilotu SEBASTIAN VETTEL ise tam anlamıyla Avusturalyalı pilotun gölgesinde kaldı ve sezonun ilk yarısında büyük hayal kırıklığı yarattı. Yılların şampiyonu ilk 11 yarışta sadece Kanada ve Malezya pistlerinde iki 3.lük elde edebildi.
FORMULA 1 deyince belki de herkesin aklına gelen ilk araç olan FERRARI ise ALONSO-RAIKKONEN gibi kariyerli pilotlara rağmen adeta dibe vurdu. Yeni aracın yavaşlığı ve teknik aksaklıklar da etkili ama bu iki güzide pilotun bu durumlara düşmesi için bir excuse olmamalı! ALONSO yine de daha istikrarlı bir grafikle bir 2.lik, bir de 3.lük ile podyuma çıkarken, Finli pilot değil podyum, hiçbir yarışta ilk 5 görmeyi bile başaramadı!
FERRARI’nın ezeli rakibi MCLAREN için ise birşey yazmaya bile gerek yok. Serbest düşüş kelimesi az gelir diyip hayranlarını fazla üzmeyelim.. MAGNUSSEN-BUTTON ikilisi sadece 1’er kez kürsüye çıkabildiler.
2 kez ikinci, 1 kez de üçünü olan WILLIAMS pilotu VALERIE BOTTAS ve podyum yapamamasına rağmen FORCE INDIA’dan NICO HULKENBERG dikkat çeken ve ‘sezon öncesi kağıt üstündeki yorumlara göre’ başarılı denebilecek iki pilot oldular.
ŞAMPİYON MARKA şimdiden belli ama şampiyon ismi belli edecek, iki Mercedes pilotunun arasında çok net belli olan soğuk savaş, ileride gerilimli demeçler veya çok daha agresif mücadeleler gösterebilir.
3.lük için de Ricciardo puan olarak Alonso’dan 16, Bottas’dan da 36 puan önde ve kürsüye en yakın isim olarak gözüküyor.
DİKKAT ÇEKEN bir diğer konu da, 22 yıl aradan sonra SUSIE WOLF’un direksiyonun başına geçen ilk kadın pilot olmasıydı.
Giovanna Amati’den sonra ilk kez bunu başaran İskoç pilotun, İngiltere GP’sindeki sürüş macerası başarıyla sona ermedi ama yine de o ve Williams markası tarihe geçmiş oldu.
GENEL OLARAK, motorundan kasasına birçok şeyi değişen yeni araçların rating’i arttırdığını söylemek bence zor. Hele ‘bence’ F1’i F1 yapan en önemli özellik olan motor sesinin yerine gelen gıcık gürültünün izahı yok!
UMARIZ son 8 yarışta en azından zirve ve 3.lük mücadelesinde kopmalar olmaz ve son haftaya kadar kim kazanır merakıyla heyecanımızı devam ettiririz.
Ağustos’un son haftasında Belçika’da tekrardan görüşmek üzere..