Matematik hayatın ta kendisidir. Futbol da matematiktir. Mesela sorayım size:
Bir hakem haftada iki kez bahis kuponu yapıyor, bu hakemin 18.227 kupon yapması ne kadar süre alır?
Cevap: 175 yıl, 4 ay..
Demek ki, kupon yapmaktan arta kalan zamanlarda bu arkadaş maç yönetiyor..
Mesela bir soru daha sorayım:
571 hakemin 371’i bahis sitesi üyesi ise, diğer 200 hakemin eşlerinin bahis sitesi üyesi olma ihtimali yüzde kaçtır?
Bence yüzde yüzdür ama matematiksel anlamda cevabı belirsizdir..
En azından şunu diyebiliriz, sahada düdük çalanların üçte ikisi, maçtan önce “oranlara” bakıyor..
Biz de bu ortamda sistem tartışıyoruz, hoca tartışıyoruz, boş muhabbet ama biz işimize bakalım..
Bu ligde atletizm hep prim yapıyor, biraz teknik ve yaratıcılıkla birleştirdiğinde tehlikeli takım oluyorsun, tıpkı Gaziantepspor gibi. Kağıt üstünde çok zor bir deplasmandı..
Yıllardır futbol izlerim, birden fazla gole ihtiyaç duyulan maçlar hariç Fenerbahçe’nin maçın başında öne geçtiği, prese devam ettiği hatta rakibin son adamına atılan geri pasta son adamın arkasını döndüğü anda, hem de kendi ceza sahasının önünde 3 Fenerbahçeli oyuncunun presine maruz kaldığını görmedim.
Evet, Fenerbahçe bir duran topta Nesyri ile öne geçti ama Tedesco’nun pres yapalım, topu kalemizden uzak tutalım planı tıkır tıkır çalıştı ilk 30 dakika..
Yardımlaşmalı ve hatta kademeli Fenerbahçe presi iki sarı kart zaiyatına rağmen rakip yarı sahayı çok iyi parselledi, Gaziantepspor’lular neye uğradığına şaşırdılar..Bunlar hep çalışılmış şeyler, tıpkı Ederson’un derin pasları gibi. 10 dakikada Fenerbahçe skoru 2-0 yaptı hücum preste kapılan bir topta yine Nesyri’nin ayağından..
Bu 30 dakikada Fenerbahçe bir kez Nesyri ile gol kaçırdı ama bir çok pozisyon var sırf kötü kontrol, dikkatsiz pas veya kötü ilk dokunuş yüzünden..
Fenerbahçe rakibe sahada kendi sahasının ilk bölümünde topla oynama imkanı verdi, ilk yarıda skor daha farklı da olabilirdi. Alvarez, İsmail, Asensio orta sahası çok iyi bir ilk yarı çıkardı bence.
Fenerbahçe’nin bu oyunu sürdürülebilir bir oyun değil, Fenerbahçe biraz daha oyunu sakinleştirmek üzerine bir anlayışla sahadaydı, Antep daha hırslıydı, Fenerbahçe’yi biraz daha geriye çekilmeye zorladılar. Bunda hem Alvarez hem de Alvarez’in kartla oynuyor olmasının da sebebi var..
Tedesco Alvarez ve Kerem’i Oğuz ve Fred’le değiştirerek ilk hamlesini yapmış oldu..
Asensio ve Brown’ı oyundan alarak Levent ile Szymanski’yi sahaya sürerek biraz enerji değişikliği yaptı.
Alvarez kart görmüştü, hamleli bir oyuncu, karta com yakındı. Asensio kapasitesinin üstünde koşmuştu. Oğuz, Levent ve Fred topa sahip olma konusunda daha etkili isimler, Szymanski de bir nevi çaresizlik artık. Sanıyorum Tedesco aşırı yorgunluk sonrası topu istedi ikinci yarının bu bölümünde. Bence başarılı da oldu. Nesyri’nin yararlanmadığı net pozisyon var, Oğuz’un aşırtması var çizgiden çıkarılan, bir kaç tehlikeli atak daha var final pası biraz tumturaklı olsa gol olabilecek, Fenerbahçe maçı koparabilirdi daha önceden. Ki bir tane Oğuz kaçırdı yine, Jaden direğe takıldı.
Ve Nesyri’nin yerine oyuna giren Talisca’da frikikten golü yazdı ve maçı bitirdi ama skoru belirlemedi. 90+da ceza sahası dışından skoru 4’ledi..
Bugün Fenerbahçe müthiş bir pres demeyim ama nefis bir alan daraltma ile rakibi kendi yarı sahasına hapsedip, al çocuğum şu topu diyerek atta götürdü. Jesus’tan bu yana ilk kez sahada bir hoca dokunuşu gördük. Tedesco ağırlığını koymaya başladı, etrafında kümelenen taraftar sayısı da giderek artıyor. Sessiz, sakin ve derinden ilerliyor. Kadro şampiyon olabilecek bir kadro mu bilmiyorum ama Tedesco şampiyon yapabilecek bir hoca gibi geliyor bana. En azından büyük takım hocası oyun felsefesi olarak..Ikinci yarıdaki hamleleri de tuttu, oyunun akışını değiştirdi..
Uzun zamandan sonra Fenerbahçeliler 4 köşe. Hem oyun, hem goller çok güzeldi.
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
