2000 Sydney Olimpiyatları’nda 3 altın madalya kazanan efsane yüzücü Ian Thorpe, üst üste 5 kez Olimpiyat altını kazanan Britanyalı kürekçi Steven Redgrave ve 400 metre kadınlarda altın madalya kazanarak, Olimpiyat oyunlarında bireysel sporlarda altın madalya kazanan ilk aborjin kökenli sporcu olan Avustralyalı Cathy Freeman ilk akla gelenler, ama biri daha vardı ki; hemen her sporsever için gönüllerin şampiyonu olan Yılan Balığı Eric Moussambani Malonga…
31 Mayıs 1978 doğumlu, Ekvator Gineli yüzücü, daha önce hiç olimpik yüzme havuzunda yüzmemiş, hatta Olimpiyatlardan 1 sene öncesine dek yüzmeyi dahi bilmezken, otobüste giderken gördüğü bir afişle elemelere katılıp, ülkesini temsil etme hakkı kazanmış.
19 Eylül’de, o tarihi günde, 100 m serbest stilde 1.52.72’lik dereceyle yarışı tamamlamıştı (dünya rekoru o sene 48 saniye idi diye belirtirsek, aradaki 64 saniyelik fark daha net bilgi verecektir bizlere).
İlk seçme serisinin O’nunla beraber sadece 3 katılımcısı vardı ve üçü de özel davetiyeyle gelen sporculardı; Nijerli Karim Bare ve Tacikistanlı Farkhod Oripov.
Oripov ve Bare, erken çıkarak daha yarışın başında diskalifiye oldular. Moussambani’nin serisini kazanacağı garantiydi ama bir üst eleme turuna çıkmak için 1 dakika 10 saniye barajını geçmek zorundaydı.
Bu arada, o senelerde ülkesinde Olimpik bir yüzme havuzu olmayan ve timsahlarla dolu göllerde de antrenman yapma şansı olmayan Moussambani’nin yarışı bitirme süresi, bir sonraki tura geçmek için çok yavaş olmasına rağmen, yine de hem kendi rekorunu hem de Ekvator Ginesi ulusal rekorunu kırmıştı!..
Yarışmaya günde sadece 2-3 saat kullanmasına izin verilen 13 metrelik bir havuzda hazırlanıp, geri kalan zamanlarını bir nehirde antrenman yaparak geçiriyordu. Ne bir koçu vardı ne de mayosu. Yarışta giydiği mavi mayoyu da, taktığı gözlüğü de Güney Afrika yüzme takımının koçlarından birinden almıştı (sonradan açık arttırmalarda bol sıfırlı dolarlara satıldı o efsane mayo ile gözlük).
Olimpiyat havuzunu ilk kez o tarihi yarışmada, Sydney International Aquatic Centre’da gören sporcu, gerçek amatör ruh, cesaret ve azim olarak, Olimpiyat ruhunu en güzel yansıtan isimlerden biridir tarihteki..
Tam 20 sene geçmiş o tarihi günden bugüne. O gün salondaki 17 bin kişinin ayakta alkışları arasında bitirdiği yarışın son metreleri, defalarca seyredilecek spor olaylarının içinde hatta en tepelerinde, ebediyete kadar yer alacaktır.
