BİTİRİCİLİK OLMAYINCA…
Lige zorlu Trabzon deplasmanında moral kazanarak giren Beşiktaş’ın 2. hafta evinde konuğu Antalyaspor’du. Covid19 virüsü ile boğuşan Teknik Direktör Sergen Yalçın’ın henüz karantina dönemini tamamlayamadığı için takımının başında olamadığı ikinci karşılaşmaya da Siyah-Beyazlılar geçen haftaki 11’i ile çıkıyordu, sadece bir değişiklikle: Sakat olan Oğuzhan’ın yerinde yaklaşık 1 sene sonra ilk kez 11’de sahaya çıkan Dorukhan vardı. Hafta içinde transferleri tamamlanıp lisansları çıkartılan stoper Montero 18 kişilik kadroda yer alırken, bir diğer isim olan Beşiktaş’ın eski kanat oyuncusu Gökhan Töre ise şimdilik kadroda yer almıyordu.
Pandemi döneminin futbol açısından en can sıkan tarafı elbette seyircisiz oynanan maçlar. 27 yıl önce gitmeye başladığım ve son 18 yıldır aralıksız olarak yerimi aldığım Beşiktaş tribünlerinden ilk kez bu kadar uzak kalıyor olmanın hüznünü yaşamaktayım, tıpkı yüzbinlerce futbolsever gibi. Bu üzücü sürecin en kısa zamanda sonlanmasını tekrar dileyerek maça geçelim…
İlk yarım saatte geçen hafta Trabzonspor’un Beşiktaş karşısında yaşadığı rakibini açamama problemini bu kez de Antalyaspor’a karşı Beşiktaş yaşadı. Topla en çok oynayan oyuncuların Vida, Welinton ve N’Sakala olduğu bu dakikalarda Beşiktaş rakibin sağlam şekilde kurduğu takım savunmasını aşabilmek için kendi alanında çok sayıda pas yapmasına karşın bir türlü kilidi açamadı. Boyd ve Hasic’in etkili oyunu ile birkaç pozisyon yakalandı, bunların birinde Dorukhan kafayla gole yaklaştı. Nihayet 33. dakikada Beşiktaş’ın direği Atiba’nın ceza sahası köşesine gönderdiği uzun topta demarke durumda kalan Necip, doğru şiddette vurduğu kafayla topu o kadar mükemmel bir noktaya yolladı ki, doğru zamanda doğru yerde duran Larin’e de sadece kafayı uzatıp topu boş kaleye göndermek kaldı.
Golü bulduktan hemen sonra Beşiktaş’ın geliştirdiği çok organize bir diğer atakta Hasic’in ceza sahası yayına attığı sert ve düzgün pası Mensah çok şık Larin’e bıraktı, onun iyi vuruşunu ise kaleci zorlukla çıkartabildi. Antalyaspor ise özellikle Hamilton’un bireysel bindirmeleriyle rakip yarı alanda fırsatlar bulmaya çalışsa da, ilk yarı evsahibi ekibin 1-0’lık üstünlüğü ile sonuçlandı.
İkinci yarıya Beşiktaş pasif bir görüntü ile başladı, topa daha çok sahip olan taraf deplasman ekibiydi. Bununla beraber Beşiktaş rakibine fazla pozisyon vermiyor, lakin kendisi de farkı arttıracak kontraatakları yeterince yapamıyordu. Hasic’in yerine giren Lens ve Dorukhan’ın yerine dahil olan Ljajic de bu durumu değiştiremedi. Mensah ise çevresinde oynayan arkadaşlarıyla henüz gereken uyumu sağlayamamasına ek olarak, yeterince sorumluluk da almadı. Birinci bölgede kalkıştığı gereksiz çalım denemelerinde kaptırdığı toplarla rakibin fırsatlar bulmasına sebep oldu.
Son dakikalara girerken Beşiktaş rakibinin fişini çekebileceği iki net pozisyon daha buldu, ilkinde Larin kale sahası önünden net bir gol fırsatını harcadı, diğerinde de duran top organizasyonunda bomboş kalan Vida’nın kafa vuruşu direği sıyırarak auta gitti. İlki beceriksizlik, ikincisi şanssızlıktı. Beşiktaş’ın bitiriciliği yapamadığı bu fırsatların kaçmasının ardından futbolun en eski ve değişmeyen kurallarından biri girdi devreye: “Atamayana atarlar!” Tartışmalı bir çalınmayan faul pozisyonu ve devamındaki şüpheli taç kararı ile başlayan hücumda, Antalyaspor maç boyunca yakaladığı en net pozisyonu gole çevirerek rakibinin aksine fırsatı heba etmedi.
Kalan kısıtlı sürede Beşiktaş gol için yüklendi, Ljajic’in ortasında Atiba’nın yakın mesafeden kafa vuruşu rakibinin koluna temas etti, ama ilginç bir şekilde hakeme VAR incelemesi uyarısı gelmedi! Bununla birlikte karşılaşma eşitlikle bitti.
Uzun maratonda bu tip puan kayıpları olacaktır, eğer doğru değerlendirilirse bazı kayıplar da hayırlı sonuçlar getirebilir. Bugünden çıkartılacak ders; Beşiktaş’ın girdiği 3 pozisyondan en az 1’ini gole çevirebilecek kalitede bir forvet oyuncusuna hayati şekilde ihtiyaç duyduğudur. Aynı şekilde, sağ bek mevkiinde şimdilik idare eden Necip’in yerine orjinal mevkiisi orası olan ve takıma seviye atlatabilecek düzeyde bir sağ bek oyuncusu elzemdir. Bu eksikler bir an önce giderilirse, sağlığına bir an evvel kavuşmasını dilediğimiz Sergen hocanın takımını her geçen gün daha iyi bir seviyeye getireceğine inanıyorum…
mail: olcay.nurlu@abcspor.com
twitter: @olcynrlu
