İspanya karşısında hezimete uğrayan A Milli Futbol Takımımızın hedefi artık grup ikinciliğine sıkı sıkıya sarılmak olacak. Bunu başarabilirsek eğer, diğer 11 grubun ikincisi ve gruplarında ilk 2’ye giremeyen ülkeler arasında UEFA Uluslar Ligi derecesi en iyi olan 4 takım ile birlikte 16 takımlı bir potaya gireceğiz. Burada 4’erli 4 gruba dağılacağız, grupdaki rakiplerimizden biri ile eşleşip yarı final oynayacağız, bu maçı kazanırsak eğer, bizim grubun diğer eşleşmesinin galibi ile final maçı oynayacağız ve bu maçı da kazanıp Dünya Kupası bileti almaya çalışacağız. Yarı final maçı ‘ülkeler sıralaması’nda daha yukarda olan takımın sahasında oynanacak, final maçının evsahibi ise kura ile belirlenecek. Dört grubun herbirinin yarı final maçları 26 Mart, final maçları ise 31 Mart 2026 tarihlerinde oynanacak.
Yine haftasonuna dönecek olursak, bu farklı yenilgi ‘en az 4 fark ile kaybettiğimiz’ 41. maç olarak Milli Takımımızın tarihine geçti. Bu maçlar arasında en sık tekrar eden sonuç 4-0 (16 kez) olurken, en ağır yenilgilerimizi 8-0 ile Polonya (1968) ve İngiltere’ye (1984 ve 1987) karşı aldık. İngiltere aynı zamanda en az 4 farkla mağlup olduğumuz ülkeler arasında ismini en sık gördüğümüz ülke (4 kez); İngiltere’yi (Batı) Almanya ve Polonya (3’er kez) takip ediyorlar.
İlginçtir, bu 41 maçın 26’sını (%63’ünü) Sonbahar mevsiminde (Eylül-8, Ekim-13, Kasım-5) oynamışız. Velhasıl, A Milli Futbol Takımımızın Sonbahar aylarındaki performansı Yahya Kemal Beyatlı’nın ‘Sonbahar’ şiirindeki dizelerinin hakkını veriyor:
Fânî ömür biter, bir uzun sonbahâr olur
Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, târümâr olur
…
Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya
Ruh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: mete.altintas@abcspor.com
twitter: @eses_mete