https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

12 PUAN

Okunması Gerekenler

12 PUAN

Geçen hafta rakiplerinin puan alamadığı bir haftada avantaj yakalama fırsatı gelmişti Beşiktaş’ın ayağına, ancak lider Alanyaspor’a karşı işler planlandığı gibi gitmemiş ve puansız dönülmüştü. Bu hafta ise aynı fırsat bir kez daha geldi Beşiktaş’ın karşısına, hatta bu kez sadece G.Saray ve F.Bahçe değil, Alanyaspor da haftayı puansız geçince bir anda 12 puan değerinde bir maça dönüştü Erzurumspor maçı. Normalde rakiplerden sonra oynamak dezavantajdır, ancak bu kez Beşiktaş bunu lehine çevirebilirdi. Rakip kağıt üzerinde ligin zayıf ekipleri arasında görebileceğimiz, son haftaları da puansız geçiren bir rakipti, ancak maçın hemen öncesinde lider Alanyaspor’un 21. sıradaki Denizlispor deplasmanında aldığı yenilgi, hiçbir maçın şakasının olmayacağı yönünde ciddi bir uyarıydı.

Sergen Yalçın’ın bu haftaki tercihleri büyük ölçüde beklendiği gibi olsa da bazı sürpriz sayılabilecek tercihleri de vardı. Örneğin cezalı Rosier’in yerine şahsen Dorukhan’ı sağ bekte bekliyordum, ama o bölgede Necip şans bulmuştu. Sol kanatta ise genellikle formayı bırakmayan Larin’in yerine N’Koudou formayı almıştı. Stoperde de son haftaların banko ismi Montero kulübeye çekilip yerini uzun süre sonra Vida alıyordu. Önümüzdeki hafta içi de lig maçı olduğundan yoğun takvimi düşünerek bu ufak rotasyonu yaptığını tahmin ettiğim Sergen hoca, bunun dışında bildiğimiz 11’i sürüyordu sahaya. Zaten Beşiktaş’ın ezeli rakiplerinden daha önde olduğu noktalardan biri de hocanın ideal kadrosunu çabuk oluşturmuş olmasıydı.

Siyah-Beyazlıların geçen sezondan beri, taa Avcı döneminden bu yana süregelen en dikkat çekici istatistiği ilk golü kimin bulduğuna bağlı olarak ortaya çıkan maç sonuçlarıydı. Son 1,5 sezonda Beşiktaş’ın öne geçip mağlup olduğu maç olmamıştı, çoğunu da kazanmıştı. Buna karşın yenik duruma düştüğü maçların da büyük bir çoğunluğunda puan kaybetmişti. Bu sezon ilk golü yediği 4 karşılaşmada 4 mağlubiyeti vardı! Bu bilgiler doğrultusunda bu maçın da hikayesinin nasıl geçeceği daha baştan belli gibiydi, Beşiktaş ne kadar erken gol bulabilirse o kadar rahatlayacak, aksi durumda ise rakibi her geçen dakika direnç kazanacak ve kolay geçmesi beklenen maç zorlaşacaktı.

İlk yarı itibariyle ikinci senaryoyu izledik. İlk 15 dakika Beşiktaş’ın maça yeterince konsantre olamamış gibi bir hali varken, o dakikadan sonra daha etkili olup organize ataklar geliştirmeye çalıştı. İlk tehlike 18’de Aboubakar ile geldi. Sonrasında son paslarda becerikli olunamaması kaynaklı olarak harcanan pozisyonlar izledik. Rosier’in yokluğunun hissedildiği, Necip’in o bölge için gerekli olan becerilere sahip olmamasının sonucu olarak Ghezzal’ın da etkili olamadığı bir sağ kanat izledik. Solda ise N’Koudou aldığı topların hemen hemen hepsinde tercih hataları yaptı. Yetenek sahibi olup, oyun zekası üst düzeyde olmayan bir futbolcu örneği istense, direkt söyleyeceğim isim N’Koudou olurdu!
Mensah’ın ilk yarıda dikine oynamaya çalışan yegane isim olmasıyla birlikte, tehlikeli olabilecek bir kontraatağı akıllı bir faulle durdurması nedeniyle sarı kart görmesi kendisi için bir handikap oldu. Konuk ekibin ise tek etkili atağı 40. dakikada Ömer Şişmanoğlu ile kaçırdıkları pozisyondu.

İkinci devreye değişiklik yapma gereği görmeden girdi Sergen Yalçın. Beşiktaş baskısını sürdürüyordu, ancak gol geciktikçe stres de artıyordu. Nihayet 59. dakikada Mensah rakip yarı alan ortalarında aldığı topta sağdan rakip savunmanın arkasına sarkan Necip’i çok iyi bir ara pas ile topla buluşturdu, rakip oyuncunun dengesizce kayarak yaptığı müdahale pozisyonu tartışmaya kapalı bir penaltı kararıyla sonuçlandırdı. O faul yapılmasa belki gole gidebilecek kadar tehlikeli bir akındı, şahsen kilidin penaltıyla değil de o şekilde açılmasını dilerdim ama neticede bu penaltı da havadan gelen bir penaltı değildi, baskının sonucuydu.
Bu golden sonra rahatlayan Kartal, tam da umduğum gibi risk almaya başlamak zorunda rakibi karşısında skoru çorap söküğü misali gelen gollerle buldu.

Bir Erzurumspor kornerinde kapılan topu Aboubakar gecikmeden ve ofsayta mahal bırakmadan hızlıca Mensah’a aktardı. Mensah 2’ye 1 pozisyonda o kadar hızlı şekilde ceza sahasına daldı ki, bunu 2’ye 0 durumuna getirdi! Ve yanında hızına eşlik eden N’Koudou’ya boş kaleye golü attırdı. İlk iki goldeki önemli katkısıyla Mensah’ın bu maçın kilidini açan oyuncu olduğunu söyleyebiliriz. Üçüncü gol bir duran top ortasında Vida’nın -spikerin deyimiyle İbrahimovicvari- müthiş vuruşuyla geldi. Çok formsuz bir dönemin ardından böyle bir golle geri dönmek umarım kendisi için de moral olacak ve performansının artmasını sağlayacaktır.

Durmuyordu Beşiktaş! 12 dakika içinde dördüncü gol de yine organize bir atak sonucu Atiba’nın asistiyle Aboubakar’dan geldi. Böylece 8 golle Aboubakar gol krallığında da ilk sıraya yerleşmiş oldu.

Beşiktaş’ta Josef takımının ilk gole kadar ayakta kalmasını sağlayan oyuncuların başında geliyordu. Aboubakar da ilerde fizik gücü ve top tutma özelliğiyle çok faydalı oldu. Sergen hoca 4. gole kadar yapmadığı değişiklikleri 73. dakikadan itibaren üst üste yaparak banko oyuncularının hepsini sırayla oyundan aldı. Mensah, N’Koudou, Atiba, Ghezzal ve Aboubakar 10 dakika içinde sırayla oyundan çıkarken, yerlerini Dorukhan, Larin, Oğuzhan, Atakan ve Güven aldı. Kalan sürede skoru arttırma şanslarını değerlendiremedi Beşiktaşlı oyuncular, ama bu kadarı da Beşiktaş’ın an itibariyle ligin en çok gol atan takımı olmasına yetti.

Peki Beşiktaş buna rağmen neden şimdilik lider değil? Sebebi yenen goller elbette. Beşiktaş ligin ilk 13 sırasındaki takımlar arasında F.bahçe ile birlikte en çok gol yiyen takım! (19 gol) Dolayısıyla averajı da bulunduğu yerle orantısız şekilde düşük. Zaten bu kadar gol yememiş olsaydı şu anda açık ara lider olması gerekirdi. Erzurumspor maçı ligin başından beri oynanan 12 maç içinde gol yenilmeyen 3. maç oldu. Bu sayının şüphesiz artması gerekiyor, Sergen hoca bu sorunu da çözebilirse Beşiktaş’ın önü çok açık…

mail: olcay.nurlu@abcspor.com

twitter: @olcynrlu

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Son Haberler

QUADRUPLE-DOUBLE, NBA TARİHİNDE SADECE 4 KEZ

NBA'de double-double hemen her maç, triple double'da her sezon onlarca kez gördüğümüz istatistiklerdir. Peki ya quadruple-double ? 350 bine yakın oyuncunun...

Benzer Konular