ZİRVENİN SAHİBİ

ZİRVENİN SAHİBİ

Evinde son 6 maçını kazanan Beşiktaş’ın konuğu, deplasmandaki 8 maçının 5’ini kazanmayı başaran Galatasaray’dı. Hangi takımın başarısının daha tesadüfi olduğunun anlaşılacağı kapışmaya hava şartlarının damga vurması muhtemeldi, ama neyse ki kar yağışı maçın akıbetini etkileyecek kadar şiddetli olmadı. Siyah-Beyazlı takımda ideal kadro, cezalı Welinton’ın yerini alan Montero dışında sahadaydı. Yalnız Atiba’nın yanında Oğuzhan mı Mensah mı oynayacak orası şüpheliydi. Sergen hocanın tercihi Oğuzhan oldu, benim de maç öncesi tercihim bu yöndeydi. Zira açık alanda etkili olan Mensah’ı ikinci yarı rakip yorulduğu zaman kullanmanın daha mantıklı olabileceğini düşünüyordum.

İki takımın birbirine net üstünlük sağlayamadığı, güçlerini tarttıkları bir ilk yarı oldu. Topla oynama üstünlüğü Beşiktaş’ta olsa da, rakip yarı alanda pozisyon yaratma anlamında iki takım eşit sayılırdı. Galatasaray beklenenden fazla rakip ceza sahasında bulunsa da pozisyonları çok net değildi, ilk yarıdaki en net pozisyonu Marcao’nun büyük hatasında Larin yakaladı. Kısa düşen geri pası iyi takip eden sezonun sürpriz golcüsü, normal şartlarda çok rahat atabileceği bir golü kaçırdı. Bunda biraz da şanssızlık söz konusuydu, çünkü tam topa vuracağı anda zeminden hafifçe yükselmişti top. Bunun dışında Ghezzal ve Aboubakar ile bir iki defa daha gol girişimi oldu ama ilk yarı golsüz tamamlandı.

İkinci yarıda Sergen Yalçın her zaman ki gibi 60. dakikaya dek oyunun gidişatını izledi ve o dakikada hamlelerini yapmaya başladı. Oğuzhan yerine Mensah ve sarı kartlı Ghezzal’ın yerine N’Koudou dahil oldular. Larin sağ tarafa geçti. Hemen o sırada Diagne’nin ayağını kafa hizasına kaldırmasıyla, kramponun tabanını Montero’nun kafasının ortasına indirmesi bir oldu! Kurallara göre kafaya değmese taban kararı çıkardı, ama bariz bir şekilde kafaya tekme olduğu için hakem de VAR uyarısına ihtiyaç duymadan kırmızı kartını çıkarttı. İtiraz eden olur mu bilmiyorum ama olursa pek de ciddiye alınamaz doğrusu!

Beşiktaş için avantaj yaratan bu karttan sonra oyunu iyice rakip yarı sahaya yığmaya başladı Siyah-Beyazlı takım. Son pasların iyi olmaması nedeniyle gol bir türlü gelmiyordu, ama geleceği hissini de veriyordu açıkçası. Bu dakikalarda rakibin sağ kanadına daha çok yüklenmeye başlayan Rıdvan, başarısız olduğu birkaç kilit pas denemesinden sonra sonunda 80.dakikada ceza sahasının tam merkezine gönderdiği ortayla topu Josef de Souza ile buluşturdu. Beşiktaş’ın sezon başından beri tartışmasız en kilit oyuncusu olan Josef hiç bekletmeden nefis bir plaseyle topu uzak köşeye gönderdi. Adeta penaltı atar gibi kaleciyi ters köşeye yatıran bu harika golle Beşiktaş rahatladı.

Her maçta olduğu gibi 1-0’ı bulduktan sonra Beşiktaş için iş bitmiş oldu! Zaten bu gol daha erken gelse Beşiktaş’ın maçı daha çabuk çözmesi de mümkün olurdu. Ama Sergen hocanın yönetiminde Beşiktaş’ın kazandığı kimliğin en iyi taraflarından biri de bu: Sabırlı oynamak. Skor gecikse de asla paniğe kapılmıyor Beşiktaşlı oyuncular, sabırla galibiyeti getirecek o ilk golü aramaya devam ediyorlar. Kayseri’de de geç gelmişti o gol, son kupa maçında da. Ama bir şekilde gelmişti ve golü yemediği müddetçe maçı kazanacağını biliyordu oyuncular. Hatay deplasmanı haricinde uzun haftalardır gol yememeyi de başaran Beşiktaş takımı, derbide de bu başarıyı gösterdi.

Golün sonrasında risk alan rakibe karşı daha çok alan bulan Beşiktaş beklenen 2. golü de uzatmaların ilk dakikasında uzun zaman sonra forma bulan Gökhan Töre’nin taşıdığı kontraatakta buldu. Larin rakipten önce araya girip kaleciyle burun buruna kaldı, bencillik yapmayıp yanından gelen N’Koudou’yu gördü ve boş kaleye attırdı. Eğer biraz daha süre olsa Beşiktaş’ın farkı daha da arttırması kesindi, ancak süre yetmedi. Böylece Beşiktaş Dolmabahçe’de oynadığı son 23 maçta sadece 2 kez kazanma şansı verdiği rakibini bir kez daha devirdi ve Vodafone Park’taki son 4 Galatasaray maçında 4. kez gol yemeden rakibini mağlup etti!

Beşiktaş için “zirvenin sahibi benim” mesajını vermek ve şampiyonluğun en iddialı adayı olduğunu göstermek açısından kazanmanın çok çok önemli olduğu bir derbiydi. Beşiktaş’ın şampiyon olduğu sezonlarda bu tip derbileri çoğunlukla kazandığını görebilirsiniz. Ligin ilk yarısında 3 derbiyi de firesiz şekilde kazanarak geçti Kartallar. Bu galibiyetin değeri ilerleyen haftalarda daha iyi anlaşılacaktır. Hakemlerle lige tutundurulan suni şampiyonluk adaylarına şans tanımamak için bu takımın tek dayanağı sahada ortaya koyacağı performans olabilir. Sergen Yalçın ve öğrencileri de bu yolda emin adımlarla ilerliyor…

mail: olcay.nurlu@abcspor.com

twitter: @olcynrlu