Fenerbahçe-Eskişehir maçından sonra konuşulanların büyük kısmı her maç olduğu gibi hakem hataları ve futbolcular. Bu maçtan sonra konuşulan isim de şaşırılmayacak şekilde Emre Belözoğlu. Başka bir maçta konuşulan isim Volkan Demirel olabilir ya da Burak Yılmaz. Bazen Melo olur bazen Gökhan Töre, öteki maçta x oyuncu konuşulur, beriki maçta y.
Konuşulanlar hep aynı; bu oyuncular bu camialara yakışmıyorlar, hep olaylarda bunlar var, şöyle kötüler, böyle ahlaksızlar, vs vs. Kendi adıma artık bu ikiyüzlü muhabbetten sıtkım sıyrıldı. Varsa yoksa Emre, Volkan, vs. Emre defolsun gitsin bu takımdan diyen Fenerbahçeliler İsmail Kartal Emre’yi kadroya almasa sinkafın kırk türlüsünü araya noktalama koymadan saydırıverecekler. Diğer takım taraftarları zaten ayrı bir alem. Büyük yüzdeyi oluşturan kısımda rakip futbolcuların ne kadar aşağılık, ahlaksız, seviyesiz, çirkef, rezil olduğuna isyan edip kendi takımının futbolcularını kanatsız melek zannedenler, ki onlar toplumdaki genel ahlak anlayışını temsil ediyorlar ve tedavileri yok.
Taraftarlarda mantık ya da tutarlılık beklemek zaten çok normal değil, kabul ederek pas geçtik diyelim. Peki necip spor basınına ne oluyor kuzum? Utanmadan arlanmadan Emre futbolu bıraksın diyebilen var. Sen git yorumculuğu bırak güzel kardeşim. Çok delikanlı, dürüst, herkese aynı mesafede ve objektifsiniz ya, hadi bir samimiyet testi yapalım bakalım ne çıkacak?
Gazetecilere bir tarafını gösterip onu çekme bunu çek diyen Fatih Terim için Türkiye Futbol Direktörlüğü’ne yakışmıyor, hemen atılsın, teknik direktörlüğü bıraksın falan diye yazılarınız varsa buyrun çıkarın arşivden okuyalım. Bir başka meslektaşınız Osman Tamburacı’nın bıyığıyla cima eyleme isteğini dile getiren de aynı Fatih Terim; üstelik bu konuyla ilgili mahkemeden aldığı ceza var. Böyle küfürbaz istemiyoruz milli takımda diye isyan edenler nerede?
Sportmenliğe aykırı davranıyor falan diye Emre’yi eleştirenler, Mehmet Özdilek’in de 12 ay FIFA’dan ceza aldığı olaylı İsviçre maçında takımın başında olan Fatih Terim’in sportmenliğe uygun davranışları sebep olmamış mıydı milli takımın 3 maç saha kapama cezası almasına? Sportmenlikle ilgili Fatih Terim arşivini açarsak kuponla otuziki cilt dağıtmamız gerekir okurlara. Hadi gösterin Fatih Terim’i lanetlediğiniz videolarınızı.
Yahu bu ülkede AMK diye spor gazetesi var, bundan ötesi var mı?! Böyle bir olaydan utanılmıyor, burada çalışmaktan, bu gazeteyi alıp evine götürmekten, okumaktan utanılmıyor da, lüzumsuz kırmızı kart gören kaptandan mı utanılıyor? Bu ahlaksızlığı AMK’nın açık, mert, korkusuz demek olduğu savunmasıyla şark kurnazlığı yaptığını zannedenlerin AMK dersek gocunmazlar herhalde?
Camialarla oyuncuları ilişkilendirmek kadar saçma bir şey olabilir mi? Her oyuncu camiaya mal olmaz, olamaz zaten. Emre Rabia işareti yaptı diye Fenerbahçe Spor Klübü’nün siyasi görüşü budur denebilir mi? Demba Ba golden sonra secdeye varıyor diye bunu Beşiktaş’la ilişkilendirebilir miyiz? Muslera sevgilisiyle yaşıyor diye Galatasaray evlilik dışı ilişkiyi destekliyor anlamı mı çıkar? Saçma değil mi? İnsanlar tek bir şey değildirler, pek çok yanları vardır. Sporcular da, taraftarlar da, camialar da monoblok sütunlar gibi aynı malzemeden oluşmazlar. Klüplerin bir duruşu olması mensuplarının veya gönüldaşlarının tamamının bu duruş etrafında kenetlendiğini göstermeyeceği gibi, aykırılıklar noktasında da klüpler işaret edilip bu yakışmıyor, bu olmamış, bu nasıl iş falan demek abesle iştigaldir. Hemen hemen hiç kimse bir klübü dile getirilen dünya görüşü veya duruşu sebebiyle desteklemez. Bu bilinçten çok daha önce taraftarlık oluşur. Fenerbahçe son dönemde her fırsatta Atatürkçü, laik ve cumhuriyet değerlerini sahiplenen bir klüp olduğu mesajını veriyor. Bu bütün taraftarları ya da sporcuları bunu özümsemiş ya da benimsemiş demek değildir; yekpare bu şekilde olmak zorunda da değildir. Meireles’in transferinde sağlık kontrolünden başka İnkilap Tarihi sınavı vardı da bizim mi haberimiz olmadı?
Emre gibi bir oyuncunun takımında olmasından utanıyormuş duyarlı sincap. Ne yaptın a beyzadem, yorganın altına girip evden dışarı mı çıkmadın utancından? İki tane retweet için böyle sahtekar duruma düşmeye utan önce bence. Yazdığınız tweet’i gönder tuşuna bastıktan sonra bir saniye dahi utanma duygusu falan yaşıyor musunuz gerçekten? Böyle pilavdan duyarlılık tripleri acıklı bile olamıyor maalesef. Trafiğe çıkınca ikinci vitese atmadan makinalı tüfek gibi ana avrat saydıranlar mı rahatsız oluyorlar Emre’nin bu tavırlarından? Yoksa stada girip oyuncudan hakeme herkesin yedi ceddinin halini hatrını soran arkadaşların yaptığına deşarj olmak dersek Emre’yi daha rahat kınayabilir miyiz?
Peki kardeşim ne istiyorsunuz, ne yapılsın? Emre defolsun gitsin, Volkan maç oynamasın, Burak kovulsun, Melo’nun çalışma izni iptal edilsin falan, öyle mi? Emre defolsun gitsin takımımda istemiyorum diyenler, siz ne hakla bunu söylüyorsunuz? Futbolcu, teknik heyet veya yönetim aleyhinde slogan atınca böyle taraftar stada gelmesin denince isyan ediyorsunuz haklı olarak. Emre dönüp dese ki, ben bu taraftarları istemiyorum, stadlara alınmasınlar; ne diyeceksiniz? Biz ahlaksızlık mı yaptık kardeşim, aynı şey mi diye soracaksınız önce herhalde. E sizi ahlak bekçisi kim tayin etti? Kimsenin elinde taraftarmetre yok, sizin elinizde ahlakmetre mi var? Emre hatalı davranırsa önce hakem, sonra federasyon, sonra klübü cezasını verir. Emre’nin fayda/maliyet çizgisi yeterince olumsuz tarafa kayarsa bileti de kesilir.
Emre’nin yaptığını tasvip edecek manyaklıkta kimse var mıdır emin değilim ama yazıyı okuyup da anlamayanlar için netleştireyim, ben de Emre’yi savunmuyorum. Yalnız günahsız olan taşı atsın, bir de taş atacak onlarca adam varken bütün taşları gücünüzün yettiği bir iki kişiye sallayıp durmayın diyorum. Çünkü artık bu ikiyüzlülük fazlasıyla yetti de arttı bile…
ABCSPOR
