Rakiplerin hepsi puan kaybetmiş, geçen haftaki mağlubiyeti telafi etme imkanı altın tepside gelmiş, ligin mütevazi takımlarından birine karşı kendi sahanda oynuyorsun, üstelik maça neredeyse 1-0 önde başlamışsın, böyle bir durumda insan ister istemez iyi futbol, bol gol, ilerki haftalar için moral istiyor. Gel gör ki son dakikaları yine stres içerisinde geçirdiğimiz ve maçın büyük bir bölümünde çok ta etkili oynamadığımız bir 90 dakikayı geride bırakıyoruz. Evet, bu 10 puanlık galibiyet nedeniyle mutluyuz ama oynanan futboldan dolayı da biraz buruğuz.
Aslında geçen hafta pek yapamadığımız ön alan baskısıyla başladık maça. Bir çok top ta kazandık bu baskı sonucu ancak bunları pozisyona çevirme yönünden yetersiz kaldık. Bir tek Mesut’un 3 kişiyi oyundan düşüren Rossi’ye verdiği “al da at” pası vardı. Onda da Rossi çok yavaş vurdu. Sonrasında 30 dakikalık presimiz de sona erdi ve Giresun gelmeye başladı. Bu aslında hazırlık maçlarından beri göze çarpan bir problem. Baskıda süreklilik sağlayamıyoruz. Elbette bu fazlasıyla efor gerektiren bir şey ve Mesut gibi Rossi gibi fiziken nispeten zayıf oyuncularla hiç durmadan önde basmak çok zor ancak oyundan düştüğümuz dakikalarda en azından topun bizde kalmasını sağlayıp, rakibi koşturabiliyor olmamız lazım. Henüz bu dengeyi oturtabilmiş değiliz.
Sonrasında kolay geçilir bir orta saha haline gelince de yük defanstaki 3’lüye biniyor doğal olarak. Neyse ki bugün Kim ve Szalai yine kritik müdaheleleriyle yine bir çok atağı kestiler. Onlara bu kadar yük binmemesi için Gustavo’nun yanında 8 numara pozisyonunda oynayan oyuncunun performansı çok belirleyici oluyor. Bugün o pozisyonda Mert Hakan ile başladık. Kendisini çok eleştiren de oldu ama ben geçen haftaki Max Meyer’in ” yan pas- geri pas resitalinden ” sonra Mert Hakan’ı daha fazla öne oynar buldum. Gördüğü sarı kart dengesini bozdu. Oraya kadar hiç fena değildi. Bana “keşke Başakşehir maçında da o oynasaydı” dedirtti.
Hocanın defansta Kim ve Serdar’ın yerini değiştirmesi anlaşılabilir bir karardı. Kim’in topla daha iyi çıkmasından yararlanmak istedi ama defansın arkasına atılan toplar tehlike yaratınca Kim’i sürati sebebiyle yine ortaya aldı. Bunlar önemli hoca dokunuşları. Mert Hakan’ı kırmızıdan korumak için çıkarması da doğru bir hamleydi. Yalnız yerine giren Crespo’dan tam anlamıyla bir izlenim edinemedim henüz. Bana göre Gustavo alternatifi değil, o da bir 8 numara gibi. Yani Gustavo’nun olmadığı maçlarda onun yerini doldurması zor. Sertlik ve kesicilik özelliği çok üst düzey değil gibi sanki ama yine de çok erken hüküm vermek istemem.
Şimdi bu maçı hemen unutup çok zorlu Hatay deplasmanına konsantre olmamız gerekiyor. Bu oyun Hatay’a karşı yeter mi? Bence yetmez. Ancak Hatay’ın daha “oynamaya yönelik” bir takım olması da ortaya Franfurt deplasmanındaki gibi bir maç çıkarabilir. Orada bugün yaptığımız şekilde elde ettiğimiz hızlı atak imkanlarını aceleyle heba etmememiz lazım. Kontratakları daha soğukkanlı bitirmeliyiz. Eğer bunu yapıp Hatay’dan istediğimiz skorla dönersek iki haftadır yaşadığımız kayıpları bir nebze olsun telafi etmiş oluruz.
mail: alp.eralp@abcspor.com
twitter: @alperalp72