Yıllardır herkesin başına bela olan belediyenin ve devletin semirttiği Başak City’e karşı karnemiz kırıklarla doluydu. En iyi zamanımızda dahi mağlubiyet veya beraberlik son derece doğaldı maalesef. Şimdi de kaderin tuhaf bir cilvesi olarak Başak City’e karşı en üst seviyede olmadığımız, onlarınsa şampiyonluğa belki de en yakın oldukları sezonda hem de özellikle ikinci yarıda oynadığımız iyi futbolla kazanmak harika oldu.
İkinci devreye de çok hızlı giren Beşiktaş Burak’ın attığı golle tempoyu iyice arttırırken Başak City de uzun zamandır görmediğim kadar telaşlı ve kopuk oynamaya başlamıştı. Farkı açabilecek fırsatlar da yakaladık ama bence geç yapılan Lens – Güven değişikliği Beşiktaş’ın hücum gücünü ve etkinliğini azalttı. Savunma hattı ve Karius da bu maçta üzerlerine düşeni yaptılar ve özellikle son dakikada nadiren de olsa şansın da yanımızda olmasıyla 3 puanı cebe koyduk. O pozisyonda normal şartlarda Beşiktaş gol yiyebilecekken topun Karius’un mabadına çarpıp kornere gitmesi acaba GS ve Fatih Terim balıyla açıklanabilir mi onu da yarın göreceğiz. Bu akşam Galatasaraylılardan epey hayır duası aldığımız kesin ama Fenerbahçe’ye karşı son 20 yıllık performansını göz önünde bulundurunca muz kabuğunu görünce ‘ula yine mi basıp düşeceğum?’ diyen Temel aklıma geliyor hep. Beşiktaş için de tablo farklı değil maalesef. Başak City ise kontörleri bitirmeden sonuna kadar bu sefer gidebilecek mi göreceğiz. Gerçekten de ligin son haftaları heyecanlı olacak gibi.
Şenol hocaya ayrı bir parantez açmadan da olmaz. Yıllardır rakibin oynadığı futbolu çözmede ilk kez bu sezonki ilk maçta aşama kaydettikten sonra bu akşam şeytanın bacağını kırdı ve Beşiktaş’ı şampiyonluk yarışında belirleyici hale getirdi. Laz inadı bu olsa gerek ama böyle inada helal olsun! Önce ikinci yarının flaş takımı Rize’ye deplasmanda 7 gol ve ardından lidere karşı 6 maç aradan sonra galibiyet. Tabii Quaresma’nın yokluğunun da takım olgusuna ciddi katkı yaptığını belirtmeden geçemeyeceğim. Tek paslarla göbekten girme çabaları, Ljajic’in takımı bir maestro gibi yönetmesi, sakatlanana kadar Medel’in özverili oyunu ve Dorukhan’ın gösterişli olmayan ama son derece faydalı futboluyla Beşiktaş ikinci devrede farklı bir kimliğe büründü. Şenol hoca bu saatten sonra verdiği emeklere layık, en iyi şekilde uğurlanmalıdır. Beşiktaş’a yakışan da budur.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: gorkem.isik@abcspor.com
twitter: @gorkem7305