Miami Heat, son yılların en gözde takımlarından biri. Şampiyonluk adayı. Herkesin yakından takip ettiği takım.
Bunun temel sebebi tabii ki ligin en önemli 3 oyuncusunu kadrolarında bulundurmaları ve Big 3’i yaratarak durdurulması zor bir takım haline gelmeleriydi.
Bakalım bu sezon ne yapacaklar?
Ligin tartışmasız en domine edici oyuncusu olan LeBron James takımdan ayrıldı. Dwayne Wade yaşadığı sakatlıklar yüzünden artık eski gücünde değil. Chris Bosch’un tek başına takımı yukarıya taşıyacak kapasitesi yok.
Şöyle biraz gerilere bakalım. 1988’de kurulan ve NBA’e katılan takım başlarda yüksek bir beklenti içinde değildi.
Kurt antrenör, yılların tecrübelisi Pat Riley’in varlığı elbet birşeylerin olacağının göstergesiydi. 2003 Draftı ile Dwayne Wade’in seçmesi bu değişikliğin ilk göstergesi oldu. 2003’lerde bu takım Dwyane Wade’in takımı olacağı belli gibiydi.
Sonra beklenen büyük hamle geldi ve nerdeyse tek başına takım olabilecek Shaquille O’Neal 2004 yılında takıma katıldı. Wade bazı hırslarını geride bırakarak bu takımı paylaştı.
Bunların yanı sıra Heat’in klasikleşmiş ismi, NBA tarihinin en iyi pivotlarından biri olan Alonzo Mourning geri döndü. Ve 12 Aralık 2005’te kısa bir aradan sonra tekrar geri gelen Pat Riley ile tüm şartlar oluştu.
Ve 2006’da ilk şampiyonluk geldi. Alonzo Mourning, Gary Payton gibi efsaneler, en sonunda şampiyonluk görmüş oldu.
Sonra duraklama dönemi başladı ve Pat Riley tekrar koçluğu bıraktı. Shaquille O’Neil ayrıldı.
1997-2008 yılları arasında Miami Heat’de asistan olan, NBA tarihinin ilk Filipinli Amerikalı antrenörü olan Erik Spoelstra dönemi 2008 itibariyle başladı. Sakatlıklar, bazı sorunlar falan derken Dwayne Wade çok yalnız kalmaya başlamıştı.
Sonrasında geçen bu dönemden sonra büyük bir transfer oldu ve LeBron James 2010 yılında geldi. Aynı yıl yanına Chris Bosh da eklenince artık bambaşka oldular.
Bench’ten gelen oyuncularda iyi performans vermeye başladıklarında arka arkaya 2 NBA şampiyonluğu kazandılar. Ve Miami Heat müthiş bir takım haline geldi.
Sonuçta artık Heat’in kariyeri 2006-2012-2013 yıllarında NBA şampiyonluk kupaları ile süslendi.
Şimdi bu sezon büyük bir değişim yaşandı. Takımın önemli ismi LeBron James, Cleveland Cavaliers’a döndü. Onun yerine alınan oyuncular tabii ki aynı etkiyi veremeyebilir ama artık burada da koçun becerisini göreceğiz.
Bu sene Cavaliers’ten gelen ve benim çok beğendiğim Luol Deng gerçekten iyi bir oyuncu ve takım için yararlı. Bence güzel bir transfer oldu. Miami’nin yukarılarda kalmasına etki edecek bir oyuncu. Kalıcı başarı için Miami Heat’in artık bireysellikten uzaklasıp, takım statüsüne girmesi gerekecek.
Los Angeles Clippers’tan gelen ama Indiana Pacers zamanında star olan Danny Granger artık eski formundan uzak, katkı verecektir ama uzun süreli olmayabilir. Hornets’tan gelen Josh McRoberts keza aynı şekilde yararlı olacaktır.
Bu takımın temeli Wade, Deng, Bosh üzerine kurulmalı. Mario Chalmers, Udonis Haslem, Chris Andersen, Danny Granger yeni gelenlerle, gençler ile desteklemeli. Ama gene de en önemlisi takım kimliğini korumaları şart.
Giden LeBron James’in yeri doldurulamaz ama unutmayalım kısa bir geçmişe kadar büyük bir star olan Dwyane Wade halen bu takımın başında. Eğer eski günlerine birazcık dönebilirse ve takım oyununu arttırabilirlerse daha iyi olacaklardır. Ayrıca 2012’de Boston Celtics geldikten sonra burada gerçekten çok iyi bir ivme yakalayan ama bu sene henüz durumu belli olmayan Ray Allen’in takımda kalması durumunda kesinlikle takım için artı bir sonuç olacaktır.
En önemlisi bakalım Erik Spoelstra bu sene ne yapacak? Artık kendisini ispat etmeli. Zamanında LeBron James gelince “bu takımı herkes şampiyon yapabilir koç pek önemli olmayabilir” diye düşünülmüştü.
Bence Miami gene play-offlarda olacaktır ama Doğu finalini görmesi zor gözüküyor, tecrübeleriyle belki çeyrek final olabilir ama o kadar.Sakatlıklarla boğuşmuş olan Wade artık kendisini göstermeli. Bu takım için ne kadar değerli bir parça olduğunu unutmamalı.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın