YAKIŞMADI

 YAKIŞMADI 

Tüm rakiplerin puan kaybettiği haftada Sivas gibi zorlu deplasmandan 3 puanla dönmek için hırsla, canla başla maça çıkacağını umduğumuz takım yerine Tudor’un pısırık deplasman takımı geri gelmiş. İşte bu cümle maçın tam özeti.

 N’Diaye’nin satılması, Fernando’nun sakatlığı, transfer yapılamaması derken, elinde Belhanda ve Selçuk varken, hiçbir organizatör orta saha oyuncusu olmadan maça çıkmak zaten kağıt üzerinde kaybedilmiş bir maçın öyküsü oldu. 

 Tolga-Donk ikilisi normalde daha agresif, daha topa basan oyunculardı ama bu sefer yanılttılar. Gole dönük tek bir hareketleri yok. Bunları gören Japon Nagatomo da aynı moda büründü. Ver yanına, dön arkana ya da salla gitsin. Tek iş yapacak adam Rodrigues, onun da başında 3 kişi. 

 İlk yarıda Sivas’ın yine klasik Galatasaray defans hatası ile gelen korner golüne kadar maç orta sahada birbirini deneme safhasında geçiyordu. Golden sonra bile Galatasaray istifini bozmadı. Kaleye tek şut atamadan ilk yarı 1-0 sona erdi.

 İkinci yarı başlamasıyla birlikte topa daha çok sahip olup, oyunu rakip alana yıkarak başlamak istedi. Ancak doğru pas atacak, verkaç yapacak, oyunu değiştirecek adamlar kenarda idi. Herkes Belhanda veya Selçuk kesin ikinci yarı oyuna girer derken ikinci yarı ortalarına kadar değişiklik de olmadı.

 Zaten Belhanda girene kadar pozisyon da olmadı. Fırat Aydınus hiç haz ettiğim bir hakem değil ama bu maçta tek pozisyon dışında hatası yoktu. O hata da penaltı ile gol oldu. Faul doğru ama ceza sahası dışında idi. Maçın en iyisi Denayer faulü dışarıda yapmıştı ama yan hakem Aleks Taşçıoğlu ( FB Kongre Üyesi) penaltı diye uyardı. Başka yorum yok. 

 2-0’dan sonra, oyuna Belhanda’nın da girmesiyle pozisyonlar gelmeye başladı. 79.dakikada oyuna sonradan giren Eren golü buldu. 2-1.

 Bu dakikadan sonra iki üç pozisyon daha oldu. Hatta biraz şans olsa en azından beraberlikle bitebilirdi.

 Sonuca bakmaksızın, bu oyunu kimse içine sindiremez. En çok da Fatih Terim sindirememiştir. Artık Belhanda olmadan maça başlayacağını sanmıyorum. Bu maç ne Galatasaray oyuncularına, ne de Terim’e yakışmadı. Rakiplerin ikramını geri çevirmek de çok ustayızdır. Geçmişte de bu tip 9-10 puanlık maçları çok gördük ama galiba psikolojik rahatlıktan ötürü o maçlar hep elden gitti. Yine öyle oldu, yakışmadı!