80’li yıllarda kırsal bölgelerden kente doğru gerçekleşen yoğun göç sürecinde yaşanan kimlik problemlerini protest şarkısında çok güzel ifade etmiş Fikret Kızılok Usta ve İngilizce formatta ne de güzel “Vay Hayvan Vay “demiş çaktırmadan. Türkçemiz böyledir, cümlenin gidişatına göre bazen hakaret olan bir kelime bir bakmışsın iltifat olarak çıkmış karşımıza. Vay Hayvan Vay lafını da kullanırdık böyle iki anlamıyla cümle içinde o yıllarda. Nakaratın nağmesiyle dilimize pelesenk olmuştu Why High One Why.
Olympiakos maçında Hasan Ali soldan bir top kesti, gerilerden geldi, rakibin omuzunun üstünden abanarak öylesine darbeli bir kafa vuruşu yaptı ki Fernandao, adeta gergedan gibi süstü topu ve oturduğum yerden doğruldum ve aynen bu ifadeyi kullandım kalecinin topu köşeden çıkardığı pozisyonda: – WHY HIGH ONE WAY !! Van Persie, Nani falan eyvallah dünya starları da beni en çok heyecanlandıran transfer Jose Fernandao. Belki de sebebi içimdeki Yeboah fetişizmi olabilir. Bizim nesil bilir, pusetin içindeki şişman erkek bebek “Özal” diye sevilirdi, iri kıyım kuvvetli futbolcu da “Yeboah”gibi diye tarif edilirdi.
Her zaman söylüyorum, bu ligde şampiyon olmak istiyorsan mutlaka iyi bir pivot santrforun olacak. Çünkü sen Fenerbahçe’sin, maçı rakip yarı sahada oynarsın, 21 kişinin daralttığı yarı alanda yani. Sırtı dönük top alan, aldığı topla dönebilen, topu en yakınındakine aktaran bir santrfor lazım işte. Diyelim ki deplasmandasın ve baskıyı yedin. Bir türlü çıkamıyorsun hücuma. Şişireceksin topu santrfora, kafayla indircek, göğsüyle yumuşatıp önüne alacak, topu saklayacak ve seni hücumda tutacak. İşte bu yüzden Fenerbahçe Yönetimi’nin bu sene yaptığı en akıllı transferdir Fernandao.
Fernandao’nun ikili mücadele kazanma yüzdesi 0,43. Siz düşünün artık ne kadar önemli bir oyuncu aldığımızı. Bursaspor formasıyla 0,43. Hakemler tarafından kollanan bir Galatasaray’da oynuyor olsa bu rakam kafadan 0,60. Ligimizden aldığımız bir oyuncu olmasının payı çok yüksek olsa gerek şu ana kadar Fernandao’nun uyum problemi olmadı diyebiliriz. Bursaspor’da bıraktığı yerden devam ediyor.
Van Perise gelince ne olacak diye düşünmeyin. Pereira akıllı bir hoca, ikisini aynı anda kullanabilecek formülü kesinlikle bulacaktır. Ligi tanımaya başlayınca Fernandao’ya daha da fazla sarılacak ve Souza’nın da bu lige uygun bir yetenek olmadığını anlayacak. Pereira her şeyden evvel kıymet biliyor bence. “Şeytan alıp götürmedi ya, yeteneklerini” dediği Krasic’e göstermiş olduğu ilgiden belli bu. “Amaaan, nasıl olsa ben almadım, sistemime uymuyor”diye Sir İsmail Kartal’ın oynatmadığı Diego Ribas’ın hazırlık maçlarında yaptıkları ortada.
Diego çok şükür hala burada, beni de yanılttı zira az daha ümidimi kesmiştim. Geçen sene çok destek verdim kendisine, Dnipro maçında çok isteksiz gördüm, galiba buraya ait değil dedim, gitmek istiyor gibi dedim ama Pereira konuştu kendisiyle diye tahmin ediyorum ve bambaşka bir oyuncu olarak döndü sahaya. Ne bambaşkası yaa, bildiğimiz Diego Ribas olarak döndü. Webo’nun yerinde de benzer özellikli bir Fernandao var artık. Webo kadar tecrübeli bir santrfor değil ama daha genç ve daha kuvvetlisi.
Elinde 4 tane sağlam kanat beki var, Moussa ve Nani gibi iki sağlam kanat, Alper’le Stoch gibi iki adam kenarda, düşün yani. Hatta ve hatta Van Persie’yi geri mi versek diye şaka yapar hale geldik. Bu kanatları bu Diego oynatır, bu kanatlar da Fernandao ve Van Persie’yi besler biz de sırtımızı arkaya dayayıp keyifle maç seyrederiz.
“Ulan var ya benim zamanım da olacaktı; bu Pereira, şu Van Persie, şu Nani, ne duvar pası yapılır şu Fernandao’yla”diye seyredecek bizim maçları Kralex. Fikret Kızılok’la başladım, yine unutulmaz sanatçı Fikret Kızılok’la bitireyim, bu sefer tüm sevipte kavuşamayanlar ve Alex için gelsin : Yıllar geçse de üstünden, bu kalp seni unutur mu ?
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907