https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

REBECCA: CHARLIE’NİN MELEĞİ, CHARLIE’YE DÖNÜŞTÜ!

Okunması Gerekenler

efe

Hem güzel, hem akıllı, hem yetenekli hem de başarılı… İlginç bir denklem olduğu aşikâr elbette, çünkü bu mevhumların her biri göreceli, tartışmalı geçmişler içeriyor. Denkleme giden işlemler, formüller hep çatışmalı, hep karmaşık… Fakat gün gelir de gözleriniz size doğruları ezberletmeye başlarsa, çatışmayı bırakıp, soruyu, “bilinmeyen”i çözer ve sonuca ulaşırsınız.

 

Bu seferki denklemin “bilinmeyeni”, yani kahramanı, Rebecca. Rebecca’nın kahramanlığı, yazının başında kurduğumuz denkleme bakınca, “kahraman” kelimesinin İngilizce karşılığı ile özetlenebilir türden: “Heroine” (Evet, her yönüyle beynimizi ve kalbimizi mest edecek cinsten ve neyse ki bu heroine’in hiçbir zararı yok bünyemize). Eğer bir nebze de olsa Daphne Du Maurier’ın ünlü romanındaki Rebecca’ya benzetmeye uğraşırsak bu yazının “bilinmeyenini”, hata ederiz. Çünkü Rebecca, yani kulağımızın alıştığı ismiyle “Becky” Hammon, capcanlı ve rengarenk hayatına, tarihte kaybolarak ve başkaları tarafından anı halinde yaşatılmaya yüz tutarak değil, olmazları oldurarak devam ediyor…

 

n28884038846_839053_2214

 

WNBA’in gelmiş geçmiş en güzel oyuncusu olan (Lisa Harrison da kimmiş?) ve en başarılı isimlerinin başını çeken Becky Hammon’a dair bu sıralarda çok fazla inceleme, söz ve yorum bahşediliyor. Becky Hammon gibi bir basketbol ikonunun yeniden dillere pelesenk oluşunun sebebi, tarihe şerh düşmeyi başarması, başarılarına yeni melodiler eklemesi. Hammon, Rick Pitino’nun NBA’e ve erkek NCAA’lerine katmaya çalıştığı bir alışkanlığı, Pitino’nun “küçük düşürücü” tanımından kurtararak sürdürme yolundaki en önemli adımı attı Gregg Popovich sayesinde. Zira Pitino’nun aksine Popovich, antrenör/koç ekibinin içerisine bir kadın basketbol dehasını, ebeveynlere karşı şirketin güler yüzünü temsil etmesi veya sempati yaratması için değil, takımın oynadığı basketbolu geliştirip ileriye taşısın diye kattı.

 

11212496_10153502660746974_1124765092_n

 

Evet, Hammon’ın bir çırpıda sahadaki herkesin basketbol kabiliyetini ve eksikliklerini süzüp hazmettiğini pek çok kez gördük, işittik ve okuduk. Trilyonlarca farklı kaynaktan örnekler vererek kafanızı şişirmeyelim, özet geçelim: İhtiyaçlara eldeki kaynak ve malzeme imkanınca, olabilecek en yüksek oranda cevap verme sanatına “ekonomi” diyebiliyorsak eğer, Becky Hammon, eldeki malzemeye göre taktik üretip, sahanın her iki yanında da azamiyi elde edebilecek kadar “ekonomist” bir basketbol dehası. Oynadığı mahalle maçlarını bile pür dikkatle ciddiye alan ve komple bir oyuncu olmanın meyvelerini tüm oyunculuk kariyeri boyunca toplamayı başaran Hammon için bu sıfat hiç de şaşılacak bir özellik değilmiş gibi durabilir; fakat bir kadının, 1946’da kurulan NBA organizasyonu içerisinde “tam zamanlı” ve “bordrolu” bir (asistan) koç olabilmesi için, takvimlerin 2015 senesini göstermesi gerekiyorsa, Hammon’da daha müstesna bir cevher bulunduğunu da kabul etmemiz gerekir.

 

Elbette ki Hammon’ın şaşaalı oyunculuk kariyerinin yanı sıra, Popovich gibi atılımcı ve nev-i şahsına münhasır bir basketbol efsanesiyle tanışabilmiş olma şansının da bu başarıda yardımı büyük. Çok ilginç tesadüfler ve tanışıp kaynaşma hikayeleri neticesinde Hammon, Popovich’in yeni “radikal projesi” olmayı başardı. Lakin bu demek değildir ki işin içerisinde bir “torpil” var; Popovich’in asistan koçlarının NBA takımları tarafından baş antrenörlük için kapışıldığını göz önünde bulundurursak, Popovich’in çok özel bir rahle-i tedrisata sahip olduğunu daha iyi kavrarız. Ve Popovich’in insan seçmekteki ve yetiştirmekteki kabiliyetinin bir başka eski WNBA oyuncusunu değil, Hammon’ı işaret etmesi, ve Hammon’ın da NBA Yaz Ligi’nde San Antonio Spurs kadrosunu şampiyonluğa taşıyarak “projeye” çağ atlatması, bize Hammon’daki basketbol dehasını daha net bir biçimde ispatlıyor.

 

11774633_10153502659431974_16891831_n

 

Hammon’ın yolculuğuna dair bilinen türlü çeşitli öykülerin hem bir derleyip toparlamasını yapalım, hem de bilinmeyenleri ortaya dökelim:

 

  • Hammon neticede bir WNBA yıldızıydı ve erkek basketbolunun aksine kadın basketbolunda atletizmin yeri ve önemi halen daha belirlenebilmiş değil (çok şükür, Brittney Griner WNBA’in Wilt Chamberlain’liğine soyunarak bu meseleyi çözmeye başladı sağ olsun). Erkekler basketbolunda atletizm ve fizik-kondisyon, hele ki NBA’de, can alıcı bir ehemmiyete sahip. Spurs’u 2015 NBA Yaz Ligi Şampiyonluğu’na taşıyan ve Kyle Anderson’ı Yaz Ligi MVP’si seçtirten basketbol anlayışı ve sistem bize gösteriyor ki, Hammon erkekler basketbolunun teamüllerine hiç yabancı değil, saha içinde ve kenarında gereken donanıma sahip.

 

11753844_10153502658851974_1442270332_n

 

  • Olası “otorite sağlama” ve “cinsiyetçilik” sorunlarını, Hammon’ın Yaz Ligi şampiyonluğu, eğilip bükülmez karakteri ve seçkin basketbol kariyeri yenecektir. Hammon gün geçtikçe potansiyelini ispatlamayı sürdürdüğü için çatlak sesler azalacaktır. Ki zaten, Duncan ile 2008 ve 2009’daki All Star Shooting Stars Contest’ten takım arkadaşı olmaları, Tony Parker ile kısa bir birliktelik yaşamış olması ve her şeyden evvel, takımdaki tek patronun Gregg Popovich gibi bir üstat olması da, veteranların, yıldızların ve teknik ekibin Hammon’ın yanında ve arkasında dimdik duracağının garantisidir. Projenin ileriki yıllarında başarı yönünden ne olacağı bilinmez, fakat otoriterlik ve cinsiyet ayrımcılığı gibisinden sorunlar çıkmayacağını şimdiden söyleyebiliriz. (Ayrıca Tony Parker’ı da fena halde kıskanıyoruz evet! Eva Longoria’dan sonra bir de Becky Hammon! Fransızlık nelere kâdirmiş!)

 

  • Modern basketbolun bir gereksinimi olan “çok yönlülük”, zaten Hammon’ın basketbola başladığı günden beri göbek adı sayılır. Hem keskin şutörlüğü, hem de Battal Gazi’nin nesebindenmişçesine korkusuzca yaptığı penetreler, o’nun kariyeri boyunca markaları olmuştu (bana hep efsanevi “Pistol” Pete Maravich’i anımsatmıştır Hammon). İnsanların aklında yer eden savaşçılığı sayesinde asla yılmazdı, ki oyuncularına da aynısını salık verecektir. Hücumda akıllı ve yırtıcı, savunmada çabuk, çalışkan ve sertti. Bu meziyetlerin hepsini, hele de 1999-2012 yılları arasındaki kadın basketbolunda oynamış birisinde, hele ki kendisi siyahi bir basketbolcu değilse, zor bulurduk. Erkek basketbolunda, hatta NBA’de bile Hammon kadar olgun oynayan oyuncuya sık rastlayamazdık. Ve Hammon bu meziyetlerini zaman içerisinde geliştirip var olanın üzerine eklediği için, oyuncu geliştirmeyi de başaracaktır. “Komple oyuncu” ve “çok yönlü oyuncu” Spurs’ün de Hammon’ın da olmazsa olmazı iken, bence maya ve kimya tutacaktır.

 

11758883_10153502659246974_871200143_n

 

  • Becky Hammon, gençken NY Liberty’de Teresa Weatherspoon’un üç buçuk yıl boyunca yedekliğini yaptığı için, büyük bir yıldızın arkasında yedek kalmanın ne demek olduğunu bilir. 2003’ten sonra Weatherspoon’un önüne geçip ilk beşe, hatta takımın dümenine yerleşmeyi de başardığı için, genç bir oyuncunun kendini geliştirmeye ne kadar önem vermesi, ümidini yitirmemesi ve hiç yılmaması gerektiğini bilir; ayrıca çok çalışmanın bir karşılığı olması gerektiğini bilmesinden ötürü, çalışana hakkını teslim etmenin şart olduğunu da kavramıştır. Ayrıca hem süper yedek olmayı, hem de süper star olmayı da gayet iyi hatmetmiştir.

 

  • Hammon’ın kariyerindeki tek eksik, WNBA şampiyonluğuydu. Liberty ile 3 sene üst üste WNBA finaline çıkıp Houston ve LA Sparks’a takıldı; San Antonio ile 2008’de yine finale çıktı ama bu sefer de Detroit’e elendiler. Yani, Hammon (gerek gençken gerekse de yıldızken) kaybetmesini iyi bilen, bu alanda çok çok tecrübeli bir isim. Kazanmak için nelerin yapılması lazım, işte onu da bilfiil çözecektir.

 

y46abqc7

 

 

  • Fakat sanmayın ki Hammon hiç kazanmadı; WNBA’de değilse bile, Avrupa’da, bilhassa da Ros Casares Valencia ile hem ligi hem de lig kupasını kazanıp da Euroleague finalisti oldukları 2009-10 sezonunda gayet fazla başarı edindi. Bunun yanına Rusya ile yakaladığı 2008 Olimpiyat Bronzu ve 2009 Eurobasket İkinciliği gibi nice unvanı da katabiliriz (2006 yılındaki WNBA All-Star’da ilk kez Doğu yakası galip gelirken, Doğu bunu Hammon sayesinde başarmıştı mesela). Özellikle Rusya maceralarında epey para kazanması da cabası. Yani Hammon, kazanmanın nasıl bir his olduğuna da aşina – nasıl kazanılacağı konusunda da, sadece kaybedenlere nazaran çok daha etraflıca fikir sahibi.

 

download

 

  • Hammon, bir oyun kurucu için bile muazzam denilebilecek bir asist içgüdüsünü haizdi (ayrıca 2007’de ligin asist kraliçesi de olmuştu). Paslarını ister penetre üzerinden, isterse de orta ve dış mesafeden dağıtırdı; bunun yanı sıra, bir oyun kurucunun hücumun merkezi olduğu sistemde de oynadı, tamamlayıcı parçası olduğu sistemde de. Her türlüsünde, takım oyununu ve top paylaşımını esas alırdı; ayrıca iyi bir pasör olmak için evvela iyi bir hücumcu ve skorer olmak gerektiğini de bilirdi (WNBA tarihinde 5,000 sayı barajını aşan 7. oyuncuydu). Bu özelliklerin hepsi, San Antonio Spurs’ün Popovich yıllarının altın anahtarlarıdır, malum. Bir oyun kurucunun takımı nasıl oynatması ve nerelerde inisiyatif alması gerektiğini de, bilhassa bir veteran iken San Antonio Silver Stars ile oynadığı WNBA Finalleri’nde cümle aleme göstermişti. Dolayısıyla, Spurs’teki gibisinden bir sac ayağı sisteminin, takım oyununun, pas trafiğinin, zor anların, veteran – genç uyumunun ve lider oyuncu seçmekteki püf noktalarının farkındadır.

 

becky-hammon-san-antonio-spurs-coach-ap-080514_606

 

  • Yapılmayanı yapmak demişken; Hammon tercihleri ve kararları ile kadın basketbolunda ilginç ve cesur bir figür haline gelmişti. Bu konuda, Rusya milli takımında oynamayı tercih etme hadisesi, devşirme oyuncular adına ilginç bir kıstası oluşturmuştu. Nitekim o günlere dek kadın basketbolunda devşirme âdeti henüz ayyuka çıkmamıştı ve devşirilen oyuncular, en üst kademedeki süper starlar değil, daha alt seviyeden oyunculardı. Fakat milli takıma hiç çağırılmayan Hammon, 2007’de Asist Kraliçesi olup, All-Star ve WNBA’in En İyi Beşi’ne seçilmesine; 2008’de de WNBA Finaline yükselip, (All-Star maçı Olimpiyatlar sebebiyle yapılmamıştı) WNBA’in En İyi İkinci Beşi’ne seçilmesine, (üstüne üstlük 2009’da da yine WNBA’in En İyi Beşi’ne seçilecek kadar formda kalmasına) rağmen, dönemin ABD milli takım koçu Anne Donovan tarafından 2008 Olimpiyatları kadrosuna da alınmamıştı. Buna tepki göstermek için hiç geri durmayan süperstar Hammon da, off-season’da oynadığı CSKA Moskova’daki bağlantılarını kullanıp, Olimpiyatlar’da Rusya forması giymek için Rus vatandaşı oldu. Donovan ile arasındaki milliyetçilik polemiğinden galip çıkan (Donovan’ın yıllar sonra itiraf ettiği gibi) Hammon olurken, zaten güçlü olup bir de Hammon’a kavuşan Rus milli takımı da, 2008’de Bronz, 2009 Eurobasket’te de (bilhassa yarı finalde İspanya’yı Hammon ile duman edip) Gümüş madalyaya kavuştu (eğer Hammon 2008 yarı finalinde ABD’ye karşı çok düşük bir yüzdeyle oynayıp vasat kalmasa, muhtemelen ABD medyasında işler çirkinleşecekti) – ve 2012’de de Hammon’ın 19 sayı 5 asisti ile Perilerimiz’i geçip 5. oldular. Özetle, Hammon, değişik ve cüretkar olmayı bildiği gibi, cüretkar, karakterli ve kararlı oyunculara nasıl muamele gösterilmemesi gerektiğini de bilen bir isim. Problemli bir karakter o’nun otoritesini kolay kolay sarsamayacaktır.

 

11774352_10153502658941974_2100239878_n

 

  • Son olarak, Hammon sakatlıklardan çekmiş, sakatlık yüzünden emekliye ayrılmak zorunda kalmış bir isim olduğu için, sakatlığa uğrayan oyuncu psikolojisine de gayet hakimdir.

 

Hülasa, kısacası, Hammon, tuttuğunu koparmak için her türlü donanıma sahip bir isim. Muhtaç olduğu her türlü kudret, her türlü şeyi tecrübe ettiği oyunculuk kariyerindeki birikimde ve Popovich’in akıl hocalığında mevcut. Hammon, Hammon olduğu için, böylesi bir radikal proje, beyhude veya sıra dışı bir maceradan çok daha öte olma yolunda. Hammon San Antonio serüvenine başarı ile başladı, Popovich’in yüzünü kara çıkartmadı. Ötesinde, alışılmış usullerde başarı kazanmasa bile, Popovich’in öğrencisi olması, o’nun çok daha farklı mertebelere yükselmesine basamak teşkil edecektir. Sheryl Swoopes, Yolanda “Yo-Yo” Griffith, Teresa Weatherspoon, Katie Smith, Tamika Catchings, Cynthia Cooper, Tina Thompson, Lisa Leslie ve hatta unutulmaz efsane Cheryl Miller gibi nice dev WNBA yıldızının yapamadığını yaptığına göre, WNBA’in gelmiş geçmiş en büyük 15 oyuncusundan birisi olan1 Rebecca Hammon’ı tebrik etmeye ve başarılarının devamını dilemeye hiç yüksünmemek gerek.

 

11780371_10153502659031974_321647189_n

 

NBA şenleniyor. İzlemeye değer unsurlar artıyor. Önce Jahlil Okafor – Karl Anthony Towns – Anthony Davis rekabeti başlayacak, sonra Clippers – Oklahoma – Warriors hanedanlarının kapışması kızışacak. Fakat emin olalım ki, bunların hiçbirisi Becky Hammon’ın yeni görevi kadar anlamlı, özel ve mühim olmayacaktır. Sizi bilmem, ama ben şahsen Spurs maçlarında Hammon’ın üstleneceği rolü çok başka bir merakla ve ilgiyle takip edeceğim…

 

Yazarın diğer yazılarına erişmek için tıklayın

 

mail: efe.ozenc@abcspor.com

twitter: @efe_ozenc

 

 https://en.wikipedia.org/wiki/WNBA%27s_Top_15_Players_of_All_Time

 

Son Haberler

PL, LA LIGA, BUNDESLIGA, SERIE A 2024-25 EN ÇOK KAZANANLAR

*** PREMIER LEAGUE  Kevin De Bruyne, Manchester City: £20.8 million Erling Haaland, Manchester City: £19.5 million Mohamed Salah, Liverpool: £18.2 million Casemiro, Manchester...

Benzer Konular