https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

TÜRKİYEDE HERKESİN SEVDİĞİ SPOR: BİLDİĞİMİZ FRİZBİ, BİLMEDİĞİMİZ “ULTIMATE”

Okunması Gerekenler

Türkiye’de Herkesin Sevdiği Spor: Bildiğimiz Frizbi, Bilmediğimiz “Ultimate”

Hepimizin aslında yakından tanıdığı, küçükken elbet bir şekilde oynadığı bir oyun frizbi. Aramızda eline frizbi almamış onu olabildiğince uzağa atmaya çalışmamış birisi yoktur herhalde. Çim, kum aklınıza neresi geliyorsa oynamak ve keyif almak için yeterli aslında. Peki bu kadar aşina olduğumuz bu oyunun aynı zamanda bir spor dalı olduğunu biliyor muydunuz? Evet diyenler elbette çıkacaktır ama çoğu kişi habersiz.

Resmi adı “Ultimate” olan “Ultimate Frizbi”, ülkemizde 2007’den beri oynansa da aktif oyuncu kitlesinin genişlemesiyle  yeni yeni yaygınlaşan ve sevilen bir spor. Ultimate kırkı aşkın ülkede oynanmakta olup dünyada  en çok ABD’de benimsenmiş durumda. Amerikan Futbolu ve Rugby’de sayı alınan bölgeye  benzerlik göstermesi onu ABD’de bu şekilde popüler kılmış olsa gerek.

Peki nasıl oynanıyor Ultimate? Oyun temelde yedişer kişiden oluşan iki takımın belli standartlardaki sahalarda, diski (frizbi) takım arkadaşları arasında fırlatma ve tutmasına dayanıyor. Oyun başlarken takımlar karşılıklı diziliyor ve  savunma takımının diski yarı sahaya fırlatmasıyla maç başlıyor. Hücum yapan takımın atıcısı diski (handler), diski koşu halindeki tüm diğer takım arkadaşlarına (cutter) istediği yönde atabiliyor. Elinde disk olan oyuncu hareket edemiyor ve koşusuna ancak diski elinden çıkararak başlayabiliyor ve yine kurallar gereği diski aldıktan sonra pas vermek için 10 saniye süresi var. Amerikan Futboluna benzer şekilde, sayı bölgesinde oyuncu diskle buluşarak takımına sayı kazandırıyor. Sayıyı kazanan takım bir sonraki sayıda savunma, savunma takımı ise hücum oynuyor. Hücum oyunu bu şekilde gerçekleşiyor. Savunma yapan takımda da durum şu şekilde: her oyuncu karşı takımdaki kendi mevkilerindeki oyuncularla eşleşiyor, amaç atıcının  10 saniye içinde pas vermesini ve diğer oyuncuların pasları almasını engellemek oluyor. Oyun içerisinde sıklıkla görülen hücum esnasında diskin yere düşmesi veya düşürülmesi durumlarında ise atak yön değiştiriyor ve oyun devam ediyor. Bu arada bir dipnot geçmek gerekir: çokça  lafı geçen diskimiz dışarıdan kolaylıkla temin edebileceğiniz türden değil hatta oyun için özel üretilen uluslararası standartlarda 175 gramlık bir disk.

Bu oyunun sevilmesini ve dünyaca yaygın şekilde oynanmasını ne sağlıyor derseniz; yüksek tempo ve rekabet ortamına rağmen vücut teması içermemesi kesinlikle bir sebep olarak belirecektir. Evet doğru duydunuz, hakem bulunmayan Ultimate’da oyuncular, olası tartışmalı pozisyonlarda oyunu durdurup hızlı bir şekilde pozisyonu değerlendirip verilen kararla oyuna devam ediyorlar. Ultimate diğer çoğu spordan özellikle de Amerikan futbolundan bu yönde büyük bir farklılığa sahip. Oyunun temassız olması ve bunun spor ahlakı gereği tüm oyuncular tarafından  benimseniyor oluşu, maçlarda rekabetten çok sportmenliği gözler önüne seriyor.

Sportmenliği korumak ve arttırmak adına gerçekleştirilen tüm davranışlar da “Oyunun Ruhu” (Spirit of The Game) adı altında ödüllendiriliyor. Kuralları bilmek ve uygulamak, pozitif yaklaşım, faul ve temastan kaçınma; Oyunun Ruhu adına değerlendirme ölçütlerinden bazıları. Bu bağlamda turnuva birincisi olan bir takım sportmenliğe uygun oyunuyla aynı zamanda Oyunun Ruhu ödülünü de alarak çifte kupa kaldırabiliyor. Ultimate’ı diğer sporlardan farklı kılan bu yönü diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de söz konusu spor olsun olmasın daha bilinçli, daha ahlaklı ve sportmen bir gençliğin oluşmasına katkı sağlıyor. Hakemsiz bir oyunda aynı zamanda kadın erkek oyuncuların birada oynadığını duymak sizi daha da şaşırtacak: Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de karma sistem mevcut, erkek ve kadın oyuncular aynı formayı taşıyıp takımın bir parçası oluyorlar. Ultimate’ın  belki de en çok bu özelliği onu çoğu spordan ayırıp farklı bir yere koyuyor: Cinsiyetçiliğe karşı muazzam bir örnek!

2007 yılında Türkiye’ye disk atan Ultimate o günden bugüne bünyesine hem üniversite hem de kulüp bazında oyuncular katıyor. Kendine ilk olarak Ankara’da Bilkent üniversitesinde Bilkent Goats olarak yer bulan Ultimate öğretilmeye ve oynanmaya başladıkça, kulüpler düzeyinde de Türk Kası öncülüğünde gelişimini durmaksızın sürdürüyor. Yeditepe Eagles, Bilgi Madducks, Boğaziçi Burn, Frizbi Teknik, Bilkent Goats üniversite; Caddebostan Olympics, Steamhuck, Türk Kası ise kulüp takımlarından sadece birkaçı.

Buna karşın, Ultimate’ın Türkiye’de belki de en büyük eksiği; resmi ve finansal  bir desteğe sahip olmayışı, federasyonun yokluğu. Federasyonunun olmayışı sebebiyle Ultimate Türkiye’de uzun yıllardan beri maalesef bireysel çabalar ve bu spora tutkulu kişilere bağlı dernekler yardımıyla tanıtılıp finanse ediliyor.

Beklentiler üzerine, Ultimate artık belediyeler tarafından da destekleniyor ve tanıtımları yapılıyor. Sporun gelişmesi amacıyla 2017 yılından beri İBB tarafından düzenlenen üniversite ve kulüp ligleri buna en güzel örnek niteliğinde. İlk olarak 2001 Dünya kupası adı altında uluslararası mücadele niteliğine sahip olan Ultimate, 2024 Olimpiyatlarında yer alarak olimpik spor düzeyine ulaşacak. Türkiye de 2017’de ulusal federasyon eksikliğine rağmen Dünya Frizbi Federasyonu (WFDF)’nun organize ettiği  Dünya Plaj Frizbi Şampiyonası’na kendi milli takımını çıkararak katılmıştı.

Umuyoruz, dünyada Ultimate adına yaşanan bu gelişmelerle birlikte ülkemizde de gerekli düzenlemeler gerçekleştirilir ve federasyon desteği sağlanır. İsteriz ki, federasyon bünyesi altında destek bulan Ultimate ileride sadece “çocukken oynardık” söylemlerinden öte “Türkiye’ye birincilikler getiren spor dalı” olarak anılsın, tanıtılsın, tanınsın. Cinsiyet ayrımı olmaksızın daha çok kişi, daha çok gencimiz, sporcumuz bunun bir parçası olsun. Sağlanacak desteklerle, spora ve sporcuya verilen önemin her geçen gün arttığı ülkemizde Ultimate’ın da hak ettiği yere geleceğinden şüphemiz yok!

mail: can.akansu@abcspor.com

 

Son Haberler

OLMUYOR

Bütün maçlarımız bıçak sırtı. Kalmadı kredimiz. Sürekli ölüm kalım için sahaya çıkıyoruz. Böyle olunca da öne geçmek şart stresi azaltmak için. Yapamadık...

Benzer Konular