https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

SPORUN AZ BİLİNEN LANETLERİ

Okunması Gerekenler

SPORUN AZ BİLİNEN LANETLERİ

Geçenlerde ABCSpor’da yayınlananAfrika Kara Büyü Hikayeleri yazısının ardından sizlerden gelen yoğun talep “Sporun Lanetleri” konusuna da el atmamızdı. Ve işte bu yazı böyle ortaya çıktı.

Lanetler çoğu zaman başarısızlığa bahane arayan taraftarların/sporcuların uydurması ya da işşiz istatistikçilerin, biraz da zorlamayla, ortaya çıkardıkları istatistiksel verilerdir aslında. Ve hemen her lanetin altında yatan rasyonel bir açıklaması da vardır denilse de bazıları bunlara inanmayı sever.

Elbette ki lanet ya da büyülere inanıp inanmamak size kalmış ama inanmamak, aralarında bazılarının çok eğlenceli olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Aslında sporun lanetlerinden en çok duyulmuş olan iki tanesi, Babe Ruth Laneti ve Bela Gutman Laneti üzerine sitemizde daha önce yayınlanmış iki yazı olduğundan, bu yazımızda bu iki laneti pas geçip sadece linklerini verelim ve Sporun daha az bilinen lanetlerine bir bakalım.

** Masters Par3 Contest Laneti / Golf

Her yıl ünlü Augusta Golf Club’da düzenlenen golfün en büyük turnuvalarından biri olan Masters turnuvasında, 1960 yılından beri bir de küçük ön turnuva düzenlenir olmuş.

Adına Par3 Turnuvası denen, sadece 9 delik ve 27 par oynanan bu turnuvayı kazanan hiçbir oyuncu, birkaç gün sonra oynanan esas Masters turnuvasını kazanamamış.

Dahası tam 64 yıldır Par3 Turnuvası’nı kazanan oyunculardan – 2 tanesi hariç – hiçbiri kariyerinde bir daha Masters turnuvası kazanamamış! 1990’da Raymond Floyd kazanmaya çok yaklaşsa da lanet hemen devreye girmiş ve Floyd son 6 deliğe 3 vuruş önde girse de kazanmayı başaramamış!

Oyuncuların büyük kısmının aklının iki gün sonraki dev turnuvada olmasından kaynaklandığını düşündüğümüz bu lanete oyuncular bizden daha çok inanmış olacaklar ki, pek çok oyuncu Par 3’e katılmıyor ya da katılsalar da kazanmamaya çalışıyorlar.

** Crucible Laneti / Snooker

Golf’deki Par3 lanetine benzer bir şekilde, snooker’ın da kendine has bir laneti var. 1977’ye kadar farklı yerlerde düzenlenen Dünya Snooker Şampiyonası o tarihten itibaren Sheffield’deki Crucible Tiyatro’sunda düzenlenmeye başlandı.

Ve o tarihten beri dünya şampiyonluğunu ilk kez kazanan hiçbir oyuncu, katıldığı ikinci sene bu başarıyı tekrarlayamadı. Steve Davis ya da Stephen Hendry gibi bu turnuvayı üst üste 4 kez-5 kez kazanan isimler bile bunu ilk kez kazandıktan sonraki sene yapamadılar!

Gelin de lanete inanmayın!

** Tilcara’nın Laneti / Futbol 

Bize gere çok gereksiz yere ortaya çıkmış olan bu lanet Arjantin Milli Futbol takımına musallat olmuş.

Söylentiye göre teknik direktör Carlos Bilardo, Mexico City’nin yüksek rakımına alışmaları için takımı Tilcara adı verilen bir dağ kasabasında kampa sokar. Burada bulunan Copacabana Bakiresi isimli azizenin heykelinin önünde şampiyonluk duası eden Bilardo, azizeye tutamayacağı bir söz verme hatasına düşer: “Eğer şampiyon olursak, sana söz, bütün takımı tekrar buraya getireceğim” diye adak adayan Carlos Bilardo, turnuvadan sonra dünyanın dört tarafına dağılan takımı tekrar toplayıp bir türlü azizenin huzuruna getiremez ve lanetimiz başlar.

O tarihten itibaren 2021 yıllına kadar hiçbir dünya kupası ya da Copa America’yı kazanamayan Arjantin Milli Takımı çareyi laneti geri çevirmekte bulur. 1986 takımından hayatta kalmış olan oyuncular tıpış tıpış ta Bolivya sınırındaki, 2500 metre rakımlı küçük Tilcara kasabasına giderek azizenin önünde “biz ettik sen etme” duasını ettiklerinde takvimler 2018’i göstermektedir.

Bakire gerçekten sinirlenmiş olacak ki lanet hemen de kalkmaz, 3 yıl kadar daha devam eder. Sonunda yumuşayan bakire, laneti kaldırır ve Arjantin 2021’de, lanetin başladığı tarihten itibaren 13 kez katılıp, 4 kez de finaline çıkmayı becerse de kazanamadığı Copa America’yı kazanır.

Bununla da yetinmez ve 2022 FIFA Dünya Kupası’nı ve 2024 Copa America kupalarını da müzesine götürür. Bize de “ateistler bunu açıklasın” demek kalır.

** Harry Kane’in Kupa Laneti / Futbol

Bu bir lanet midir, basiretsizlik midir, yoksa sadece bir istatistik midir anlayamasak da Harry Kane’in durumunu mercek altına almadan da duramadık.

Harry Kane kariyeri boyunca oynadığı Tottenham Hotspur, Bayern Münih ve İngiltere Milli Takımı’nda, bu yazının yazıldığı Ekim 2024 tarihi itibari ile, tek bir kupa bile kazanamamıştır!

Elbette, böyle lanet mi olur, bu durumda binlerce oyuncu vardır diye düşünebilirsiniz. Gelin olaya bir de şu açıdan bakalım. Kane’in 14 sene oynadığı Tottenham Hotspur futbolla ilgilenen hiç kimse tarafından küçük bir takım olarak nitelendirilmez.

Premier Lig’i kazanamasa da iyi bir başaltı takımı olarak, birkaç yılda bir bir lig ya da federasyon kupası alıp taraftarını mutlu eder(di). Harry’nin oynadığı 14 yılda ise hiçbir şey kazanamadılar! Müzesinde 3 Avrupa kupası bulunduran Tottenham, Harry ile birlikte 2018/19 Şampiyonlar Ligi finaline çıkmasına rağmen, finalde Liverpool’a boyun eğdi ve sonuç yine değişmedi. İşi daha ilginç kılan taraf ise Kane’in Bayern Münih transferinden sonraki durum.

Neredeyse her sene bir yerlerden bir kupa bulup kazanan Bayern Münih, Kane’i kadrosuna kattığı ilk sene (13 sene sonra ilk kez) hiç kupa kazanamadı!

İşin milli takım boyutu da oldukça enteresan. 1966’da şaibeli golle kazanılan dünya kupasından bu yana hiçbir majör turnuvada finali dahi göremeyen İngiltere Milli Takımı, Kane’in milli takım için oynamakta olduğu 10 yıllık süreçte, 2 kez Avrupa Şampiyonası finaline yükselse de, yine kupayı alamadı! (Aslında bu da başlı başına ayrı bir lanet olabilir).

2018 Dünya Kupası’nda ise tarihte görülmemiş rahatlıkta bir yoldan finale ilerlerken Hırvatistan gibi sürpriz bir takıma takıldı ve hayaller yine bir başka bahara kaldı.

Harry Kane’in üzerine yakıştırılmış olan bu lanet ya da şanssızlık onunla beraber gittiği kulüplere de bulaşacak mı onu zaman gösterecek ama bu durumun çoktan literatüre girmiş olduğu da somut bir gerçek.

** Keçi Billy’nin Laneti / Beyzbol

Bu laneti anlatırken birbirinin içine geçen iki lanetten söz etmemiz gerek aslında. Chicago’nun iki beyzbol takımından biri olan Chicago Cubs, 1908 yılında New York Giants ile oynadığı World Series’in son maçında rakibin oyuncusu Fred Merkle’in kaleye ayağını basmayı unutması sayesinde kazanarak 2016’ya kadar bir daha kazanamayacağı dünya şampiyonluğu yüzüğünü parmağına geçirmişti.

O maçtan sonra hayatı boyunca “mankafa” lakabıyla yaşayacak olan Merkle’ın ahı Cubs’un 98 yıl dünya şampiyonu olmasını engelledi. 1945’e kadar tam 7 kez National League şampiyonu olarak World Series’e katılan Chicago Cubs bunların hiçbirini kazanamadı!

Daha da ilginci 1945 National League maçında yaşanan bir olaydan sonra başlayan ikinci bir lanet yüzünden, 2016 yılına kadar National League’i de kazanamaz oldular! 1945 National League maçına stadyuma sahibi olduğu evcil keçi ile gelen Billy Sianis, keçiden yükselen rahatsız edici kokular yüzünden stadyumdan dışarı çıkarılır. Keçisini onun adını da Billy koyacak kadar çok seven Sianis bu olaya çok sinirlenir ve “daha da National League de kazanamayasınız inşaallah” diye bedduasını savurur.

Diğer takımlar bir lanetle baş edemiyorken Cubs iki tanesiyle nasıl uğraşsın? 2016 yılına kadar hiçbir şey kazanamadılar tabii!

Aslında 2003 yılında National League’i kazanıp World Series’e katılmaya o kadar yaklaşmışlardı ki… Seride 3-2 ve 6’ıncı maçın son devresinde farklı öndelerken rakibin vurduğu ve tribünlere yakın giden bir topa, Cubs oyuncusu yakalamadan hemen önce Steve Bartman adında “aklı evvel” bir Cubs taraftarı uzanarak temas etti ve atış geçersiz sayıldı.

Oysa ki o topu Cubs oyuncusu Moises Alou yakalamış olsa maçı ve turu Cubs kazanacaktı. Lanet hemen devreye girdi ve devrenin geri kalanında Florida Marlins farkı kapattı. Uzatmalarda maçı, evindeki 7’inci maçta da turu kopardı!

Bu olayı bir TV kanalının lanetle birleştirerek haberleştirmesi, aslında unutulmaya yüz tutmuş olan, Keçi Billy Laneti’ni tekrar gündeme taşıdı.

2016’da ne oldu da her iki lanet de sona erdi bilemiyoruz ama Cubs taraftarlarının 70 seneden fazla bu bahaneyle durumu idare ettikleri de bir gerçek olsa gerek.

** River Plate Laneti / Futbol

Çok eski bir lanet olmayan River Plate laneti birkaç Avrupa kulübünü etkiliyor. Lanetin açılımı şöyle, “Kıtalararası Şampiyonluk ya da FIFA Kulüpler Şampiyonluğu final maçlarında River Plate ile karşılaşan hiçbir Avrupa kulübü bir daha Avrupa şampiyonu olamamıştır” !..

Lanetin ilk kurbanı olan Steaua Bükreş, River Plate ile karşılaştığı 1986 Kıtalararası Şampiyonluk maçından sonra bir daha Avrupa’da kupa alamadı. Bu seriye Şampiyon Kulüpler Kupası finaline çıktıkları 1989 yılı da dahil. Yıllar içinde değişen siyasi ve ekonomik konjonktür ile baş edemeyen Steaua Bükreş ise zamanla sıradan bir takım haline evrildi ve bundan sonra da laneti yenmesi pek mümkün görünmüyor.

River Plate’in ikinci kurbanı ise 1996 Kıtalararası Şampiyonluk maçında karşılaştığı Juventus O tarihten beri 5 kez Şampiyonlar Ligi finaline yükselen Juventus, bunların hiçbirini kazanamadı! Yakın zamanda herhangi bir İtalyan kulübünün Şampiyonlar Ligi’ni kazanabileceğini düşünmediğimizden, lanetin bu ikinci kurban ile de işi uzun diyebiliriz.

Lanetin son kurbanı ise, daha da büyük bir isim, Barselona! 2015 FIFA Kulüpler Kupası finalinde River Plate’in ağına yakalanan Barselona, o maçı 3-0 kazanarak kupaya uzansa da o tarihten bu yana Şampiyonlar Ligi’inde sadece bir kez yarı final görebildi.

Elbette ki bu laneti bitirmeye potansiyel olarak en yakın kulüp Barselona olsa da belli mi olur? Yine de River Plate’den sakınmak lazım!

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail: tayfun.gerdan@abcspor.com

twitter: @tgerdan

Son Haberler

OLMUYOR

Bütün maçlarımız bıçak sırtı. Kalmadı kredimiz. Sürekli ölüm kalım için sahaya çıkıyoruz. Böyle olunca da öne geçmek şart stresi azaltmak için. Yapamadık...

Benzer Konular