Topa sahip olma oranları, 2., 3. Bölgeler, ısı haritaları, topu geri alma süresi, sahayı parselleme vs. hepsine eyvallah. Sonuçta ben pozitif bilimlere inanmış bir insanım ama futboldaki insan faktörünü ikinci plana atıp S.S.C.B. modeli fazla istatistik ve verilere saplanıp kalırsanız büyük resmi kaçırabilirsiniz. Abdullah Avcı’nın yaşadığı da bana göre buydu. Doğrudur, sakatlıklar ve kart cezaları yüzünden şu ana kadar istediği kadroyu çıkartamadı, doğrudur bir önceki son dönemiyle adını anmak dahi istemediğim başkan şu takıma bir santrfor almadan transfer sezonu kapandı ama topu ayağında tutmak adına bu kadar çok geri ve yan pas yapan takımı bize izletip çıldırtmak da Avcı’ya yazdı. Futbol bazen gerçekten çok basit bir oyun da olabilir ama onu karmaşık ve içinden çıkılmaz hale getirmek de sizin hatanız olabilir.
Neyse ki bu akşam %42 topa sahip olma oranıyla 3 puanı cebine koyan bir Beşiktaş izleyebildik. Hatice değil netice geldi bu sefer çünkü nihayetinde o mübarek topu üç direk arasından geçirebildik. Geçen hafta Diaby’nin atamadığı golde az daha telefonu kıracakken, Boyd’un Braga maçında direğe nişanladığı topta az daha koltuğu kırarken maçların bir türlü dönemeyeceğine dair o çok kötü his bir türlü gitmiyordu. Oysa bu akşam da Beşiktaş olağanüstü bir top oynamadı ama taraftarın coşkusu ve saha içinde ciddiyetle sorumluluk alan Gökhan Gönül, Vida, Rebocho, El Neny ve Atiba gibi futbolcuları sayesinde kağıt üzerinde daha kaliteli bir kadroya sahip olan Galatasaray karşısında beklediğimin aksine çok da zorlanmadan galip geldi. Üstelik geçen yıllardaki kadroları olsa Beşiktaş bugün ilk 20 dakikada maçı bitirebilirdi. Umut’un attığı gol bana Feyyaz’ı çok hatırlattı. Her ne kadar Beşiktaş’ın aradığı seviyede bir golcü olmasa da aynı Cenk Tosun gibi gelişmeye ve öğrenmeye açık iyi niyetli bir oyuncu ve Burak’ın da sakatlığında eldeki tek gerçek forvet çünkü Güven kanatta kesinlikle daha etkili.
Taraftar tabii ki takımdan önce mücadele istiyor ama Beşiktaş formasına yakışan bir kalite de bekliyor. Maalesef kabul etmek gerekir ki iki üst üste şampiyonluktan sonra inanılmaz yönetim hataları neticesinde bu konuda ciddi bir geriye gidiş söz konusu ama hoca yine de elindeki malzemeyle özellikle de sakatlar iyileştikten sonra oyuncuları da daha iyi tanıdıkça çok daha olumlu işler yapabilir. Alanya maçındaki kenetlenme aslında bu konuda ciddi bir sinyaldi ve hocaya da bir kredi sağlamıştı ama ardından Ankaragücü ve Braga maçlarında hem yapılan basit hatalar hem de gol atma sıkıntısı bir anda bu akşamki maçı gereğinden fazla kritik bir hale getirmişti. Hele ki yeni gelen yönetimin yarattığı olumlu havayı desteklemek için galibiyet dışında hiçbir sonuç tatmin edici olmayacaktı. Eğer Ocak ayına kadar lastiği çok fazla patlatmadan gelebilirsek özellikle bir forvet ve 10 numara transferiyle Beşiktaş bambaşka bir çehreye bürünebilir. Bu arada her ne kadar sezona kötü de başlamış olsa kalite anlamında Beşiktaş’ın en fazla beklentisi olan oyuncu sanırım Ljajic. Eğer Abdullah Avcı onu iyi değerlendirebilirse ve Ljajic de verilen fırsatları heba etmezse yeniden parlayabilir çünkü o potansiyeli var. Oğuzhan içinse artık Braga maçından sonra bir şey söylemek istemiyorum ama o 2015-16 sezonu ve feda yılları aklıma geldikçe kahroluyorum. Hele ki bu kadar yokluğun içinde hep bir umut taşıdım ama o umudu Nayir için beslemek herhalde artık daha doğru olacak.
Yıllar sonra hakemin vermediği bazı kartlar dışında çok etki etmediği bir derbide Galatasaray’ın etkisiz görüntüsü de benim açımdan memnuniyet vericiydi çünkü Beşiktaş ahım şahım oynamadı ama çok da zorlanmadı. Falcao’nun Galatasaray için çok riskli bir transfer olduğunun farkındaydım ve nitekim şu ana kadar ciddi bir maddi yük getirmenin dışında fazla bir katkısı olmadı. Galatasaray’da sonsuz kredisi olan Fatih Terim henüz bir sistem oturtamamış ve özellikle de savunma çok zayıf bir görüntü çiziyor.
Beşiktaş çok ihtiyacı olan üç puanı tek golle alırken son üç lig maçında gol yememesi ve savunmadaki konsantrasyon umut verici. Bu akşam Karius da maça iyi konsantre olmuştu ve önündeki savunmaya güven verdi. Umuyorum ki yeni yönetimle birlikte Beşiktaş sezon başında yaşadığı kaostan artık çıkarak futbol adına bizlere umut vermeye başlar çünkü bu taraftar mutlu olmayı hak ediyor.
mail: gorkem.isik@abcspor.com
twitter: @gorkem7305