Orta Amerikanın sempatik ülkesi Dominik Cumhuriyeti ve basketbol dendiğinde aklımıza 2 isim geliyor; ilki takımı çalıştıran ünlü NCAA koçu Calipari’den devralan yardımcısı, zamanında Harlem forması giymiş ilk Latin ORLANDO ANTIGUA, ikincisi de NBA’de forma giyen en kariyeri oyuncuları AL HORFORD..
Tam ismi Alfred Joel Horford olan Atlanta Hawks oyuncusu sakatlığından dolayı İspanya’da yok ve bu onlar için çok büyük bir handikap. Onun yerine 5 numara pozisyonunda süre alan ELOY VARGAS çok kaliteli bir oyuncu olmamasına rağmen özellikle kazanılan Finlandiya maçının baş mimarıydı ve attığı 18 sayının yanında aldığı 13 ribaund ile maça imzasını atmıştı.
Ayrıca daha 19 yasındaki 2.13’lük en önemli genç yıldız adayları KARL ANTHONY TOWNS da 12 kişilik roaster içinde yer almıyor. Bugünkü konumuz değil ama şimdiden biz söylemiş olalım; iyi pişirilirse, bu kaliteli kumaştan 1-2 seneye çok iyi bir yemek çıkacaktır!
Kadronun 3 temel direği bulunuyor. İlki Avrupa’da olmasa da Güney Amerika’da oldukça popüler olan JACK MICHAEL MARTINEZ. 2.03 boyuna rağmen fundamental’ı kuvvetli, saha görüşü ve ribaund sezgisi oldukça yüksek, savunması iyi ve eli düzgün, gerektiğinde 5 numarada da oynayabilecek bir power forvet.
İkinci ismimiz sezonu İspanya’da Gran Canaria formasıyla geçiren EULIS BAEZ. O da hem titremeyen bileklere sahip hem de ribaund çekebilen bir oyuncu. Amerika maçı hariç diğer 3 karşılaşmayı da 9’ar ribaund ile bitirmeyi başarmıştı.
Benim bakışımla son kilit isim de, NBA’de kariyerli bir isme sahip olmasa da senelerdir yer almaya devam eden FRANSISCO GARCIA. Takımın da bu turnuvadaki +20 sayı ortalamasına sahip tek oyuncusu ve Dominiklilerin olmazsa olmazı konumunda. Finlandiya maçının bitimine 5 dakika kala sağ ayak bileği burkulmuş ve karşılaşmaya devam edememişti. Amerika maçında da yer almadı ve bizimle oynanacak karşılaşmada parkede olmazsa bizim için büyük avantaj olacaktır!
EDGAR SOSA ve JAMES FELDEINE de 1-2 rotasyonunun en kilit oyuncuları. Özellikle Feldeine gününde olursa eli çok düzgün bir 2 numara.
Siyahi atletik oyuncular sahipler ama Garcia olmadan hücumda sert savunmalar karşısında B Planı olmayan bir ekip. Özellikle rakibin hızlı hücumlarına imkan tanımaz ve sete set oyunda iyi savunma yaparsak, potayı fazlasıyla döveceklerdir.
Maçı kazanırsak gruptan 2.çıkacağız’ Ukrayna ABD’yi yenmezse’ ama kaybedersek ‘ Finler de Yeni Zelanda’yı yenerse’ ELENME RİSKİMİZ bile mevcut!
Bu maçın güzel yanı gruptaki son karşılaşma olması ve maç öncesi, bize ‘NE GEREKTİĞİNİ’ bilerek sahaya çıkmış olacağız.
Finlandiya maçında inanılmaz bir geri dönüş yaşadık ve yaşattık ama bunu başarırken, bir o kadar da yorulduk. Maçın uzamış olması da cabası !
Hücumda safkan bir skorer liderimiz olmadığı için maç içinde skor olarak çok sıkışıyoruz ve savunma direncimizin düştüğü her dakika geriye düşüyoruz.
Finlandiya maçındaki gibi 15 sayı gerilere düşersek Dominik maçının dönüşü olmaz, onun için ipleri maçın ilk saniyesinden itibaren elden bırakmamak gerekiyor.
Başarılar 12 Dev Adam.. Her maç öncesi dediğimiz gibi kalbimiz ve dualarımız sizlerle..
Bu arada Milliler’in Dominik Cumhuriyeti ile oynayacağı C GRUBU son maçı T.S.İ.22.30’da başlayacak ve NTV Spor’dan naklen yayınlanacak.