https://abcspor.com/wp-content/uploads/2020/11/ataturk.jpg

“ŞİKE” SÜRÜLECEK AKIL !!

Okunması Gerekenler

brunoŞİKE SÜRÜLECEK AKIL !!

Caminin karşısındaki büyük bir arazi kimsenin haberi olmadan satılır ve alan şahıs ertesi gün iş makinelerini getirip inşaata başlar. Araziye ne yapıldığı büyük bir merak konusudur derken, bomba haber gelir: Caminin karşısına genelev inşa edilmektedir. Haydaaaaaa !! Cami cemaati küplere biner. Olmaz, yapamaz derler. Belediyede alırlar soluğu ve acı gerçeği öğrenirler. Cami kaçak olarak inşa edildiğinden, kadastroda da görünmediğinden belediye hiç bir çekince görmeden geneleve inşaat ruhsatını vermiş ve yasal bir şekilde inşaat devam etmektedir.

Cami cemaati toplanır, durum değerlendirmesi yapar ve şöyle bir karar alınır: “Her cuma namazından önce genelev yıkılsın diye beddua edeceğiz”. Her cuma beddualar edilir ama inşaat devam eder. Derken yağmurlu bir günün akşamında inşaata yıldırım düşer ve inşaatın bir kısmı yıkılır, kalan kısmı da yanar. Cami cemaatinin sürekli beddua ettiğini bilen genelev patronu mahkemede dava açar – Her gün beddua ettiler inşaatım yıkılsın diye. Ve yıkıldı. Zararım büyük, cami cemaati zararımı tazmin etsin. Cami cemaati de itiraz dilekçesi verir mahkemeye. -Yıldırım düşmesi tıpkı deprem gibi bir doğal affettir. Bizim yaptığımız beddua ile inşaatın yıkılması arasında bir bağ yoktur, o yüzden de zararı tazmin etmeyeceğiz.

Hakim 2 dosyayı da inceler ve işin içinden çıkamayacağını anlayınca durumu savcıya arz eder: – Sayın savcım, ben bu işin içinden çıkamadım. Olayda iki tane taraf var. Bi tarafta duanın gücüne sonuna kadar inanan bir genelev patronu, diğer yanda duanın gücüne hiç inanmayan bir cami cemaati. Savcı ne karar verdi bilinmez ama olayları işimize geldiği gibi değerlendirme konusunda üstümüze yok, tıpkı bu anekdotta olduğu gibi. Aziz Yıldırım ve diğer yöneticilerimiz şike davasında beraat etti, insanlarımız işlerine geldiği gibi yorumlamaya başladılar bile mahkeme kararını.

Nasıl mı ? CHP’li veya MHP’li Galatasaraylı : – Ergenekon yok, Balyoz kumpas ama Fenerbahçe şike yaptı. 17 aralık sonrası kurulan mahkeme de düzmece. Ergenekon ve Balyoz davalarında mahkemenin verdiği karar doğrudur, paşalar, komutanlar suçsuzdu zaten adalet yerini buldu ama Fenerbahçe şike yaptı. Aziz Yıldırım’ı aklayan mahkeme nihayetinde Reza Zarrab’ı da aklayan mahkeme, Aziz Yıldırım şike yaptı, başka türlü 17’de 16 olmaz, ortada bir sürü tape var. CHP ‘li veya MHP ‘li Fenerbahçeli: – Balyoz ve Ergenekon bir düzmeceydi ama 17 aralık bir kumpas değildi, ortada bir sürü tape vardı. 17 aralık sonrası kurulan mahkemede komutanların ve paşaların beraati doğrudur, şike davasında Aziz Yıldırım’ın beraati de doğrudur ama Reza Sarraf’ın ve bakanların aklanması yanlıştır. – AKP’li Fenerbahçeli: – Ergenekon ve Balyoz diye bir şey vardı, gerçi olmayabilir de. Fenerbahçe zaten şike yapmaz, bu şike kumpası, Paralel’in işiydi zaten. 17 aralık da bir kumpastı zaten. Bir sürü tape var, delil var dendi ama o tapelerin hepsi montajdı. Onu da paralel yaptı. Rıza Sarraf ve bakan çocukları ? Onları nasıl akladılar ??

Tısssss !! Olayları aynen böyle, işimize geldiği gibi yorumlayacağız yine. Çünkü bu bizim tarzımız. Ya bizde şike sürülecek akıl yok ya da sütümüz bozuk. İnanmak istediğimiz tapeye inanırız, inanmak istemediğimiz belgeye inanmayız. Çünkü işimize öyle geliyordur veya gelmiyordur. Yani bu mahkeme kararı sabit fikirleri hiç bir şekilde değiştirmeyecek ve stadyumlarda Aziz Yıldırım şike yapsana diye yapılan tezahüratlar devam edecek ama bir şey çok açık ve net ortaya çıktı ki; işte bunun mahkeme kararıyla bir alakası yok: Şimdi bu Aziz Yıldırım denilen adam var ya ? Aşağı yukarı 90 kiloluk bir adam. Bu 90 kilonun 89 kilosu da testis. Ne pinti Fiko’ya benziyormuş ne de botoksluya. Öyle kolay yenilecek lokma değilmiş. Aziz Yıldırım dedi ya, UEFA çatırdayabilir diye.

Aynen de öyleymiş işte. Bak çatırdadı, ne Platinisi kaldı ne de Blatter’i. Aziz Yıldırım doğru söylüyormuş. Fenerbahçe yıkılmaz son kaleymiş. İki sene Avrupa’ya gitmedi, gelir kaybına uğradı, futbolcularını satmak zorunda kaldı diye Fenerbahçe bitmezmiş. Türkiye’nin en pahalı kadrosu, en güzel stadyumu, en büyük tesisleri hala Fenerbahçe’de ve en büyük sponsorluk anlaşmaları da Fenerbahçe ile yapılıyorsa herkes haddini bilecekmiş. Tamam da kardeşim, o kumpas, bu düzmece, Fenerbahçe’nin kaybolan iki senesi ne olacak ? Fenerbahçe’nin maddi zararını kim tazmin edecek ? Suçsuz yere paşaları komutanları, başkanımızı içeride yatıranların hesabını kim verecek ? Bu kalleşçe kumpasın altında kimin parmağı varsa, o kime de herkes dahil! Birgün mutlaka hesap verecekler, iki elimiz hepsinin yakalarında olacak.

Şu ana kadar anlattıklarımın tamamı yargının nihai sonucu ile alakalı şeyler değil. Bir gerçek var ki; Türkiye’de at izi it izine o kadar karışmış durumda. Aziz Yıldırım ve diğer yöneticilerimiz şike davasında oy birliği ile beraat etmelerine sevinsem mi, bilemedim. Sevindim elbette ama öyle havalara falan da zıplamadım. Bu mahkemenin verdiği hiç bir karar beni havalara zıplatmaz da ondan. Ben kendi vicdanıma bakarım.

Şu satırları yazmadan 1 hafta önce Ankara’da düzenlenen barış mitinginde bir bomba patladı. 100’e yakın ölü var. Yine canımız yandı. “Barış” diyen canından oluyor, canına yandığımın memleketinde. Hazirandaki seçimden bu yana bombalar hiç durmadan patlıyor. Bombaları PKK patlatıyor deniyor, bombalar patladıkça HDP’nin oyu azalıyor, başka partilerinde oyları artıyor. Anlamak mümkün değil olanı biteni. Neyse ben futbola döneyim tekrar. Sahi yaa, bi Hacıosmanoğlu vardı, kupayı sahil şehirlerinden geze geze Trabzon’a getirecekti, o şimdi nerede ? – Hamsi tutuyor derede !!

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

mail : bruno.monte@abcspor.com

twitter : @BrunoMonte

Son Haberler

AMATÖRCE

Yedigimiz iki gol de olacak iş değil. İlkinde ortada fol yok yumurta yok. Rakibin ne baskısı var ne pozisyonu....

Benzer Konular