Türkiye’nin en tarafsız, en objektif isimlerinden biri olan sevgili Serdar Ali Çelikler ile 16 Eylül Çarşamba günü ligimize ve milli takımımıza dair çok önemli bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisine bir kez daha ilgisinden dolayı çok teşekkür ederim.
3 KUPALI GALATASARAY, HALEN ELEŞTİRİLEN GALATASARAY, MADDİ SORUNLARLA BOĞUŞAN GALATASARAY. GENİŞ AÇILARDAN BİZE GALATASARAY’I DEĞERLENDİRİR MİSİNİZ?
Galatasaray’ın Ünal Aysal döneminde ikinci yılından itibaren zayıfladığını kabul etmek gerekir ama bunun temel müsebbibi Ünal Aysal’dır.
Galatasaray’ı iyi analiz etmek için aslında Fatih Terim’in ilk dönemine bakmak lazım. 2 Temmuz 2011 günü Galatasaray’ın başında Fatih Terim var, yeni bir başkanı var ve yeni bir transfer çalışması var. Takım bir önceki sene altıncı olmuş, ondan önceki sene sekizinciolmuş.
Fenerbahçe’nin ciddi bir başarı skalası var, Galatasaray’ın çok büyük başarılar kazanan, Fenerbahçe iyi para kazanırken dahi Fenerbahçe’yi sportif başarı olarak geçen jenerasyonda Galatasaray’da bitmiş. 2 Temmuz 2011 günü durum bu.
Arda Turan dışında üst düzey Türk futbolcusu yok. Hakan Şükür’ler, Hasan Şaş’lar takımın karakter abideleri, önemli oyuncuları, kimlik oyuncuları kalmamış takıma kötü oyuncular alınmıştı.
Adnan Polat- Adnan Sezgin döneminde stad yapıldığı için doğal olarak hem borç artmış hem de şirket birleşmesi ki bana göre Adnan Polat’ın en büyük başarılarından biridir, bu dönemden dolayı mali disiplin ortaya çıkmış ve daha alt düzeyde oyuncular alınmıştı. Arada yüksek bonservis verilen Misimovic gibi saçmalıklar olmuş, sonra Ünal Aysal bu dönemde Galatasaray’a gelmiş.
Fenerbahçe şampiyon olmuş, şampiyonlar ligine gidecek, iyi transfer yapacak denirken Ünal Aysal aslında tarzından pek de hoşlandığı diyemeyeceğimiz Fatih Terim’i alıp üzerindeki riskleri minimize etmek istemişti.
3 Temmuz’dan sonra Fenerbahçe doğal olarak zayıflayınca oyuncu kaybetti ve Fenerbahçe başka şeylerle uğraşınca Galatasaray o sene 12-13 oyuncu aldı. Fenerbahçe’nin düşmeye başladığı dönemde, Galatasaray o farkı kapatmak adına ciddi paralar harcadı o sezon zaten futbolla alakalı bir sezon değildi. Play-Off çıkarttılar ve Galatasaray normal sezonda 10 puan fark attığı Fenerbahçe’ye karşı nitekim Play-Off son maçta berabere kalarak şampiyon oldu. O sene maksat hâsıl oldu, yani Fenerbahçe’yle Galatasaray arasında fark o kadar açıktı ki Fenerbahçe lehine, Galatasaray’da 13 tane transfer yaptı ve ancak fark o zaman kapandı. Ünal Aysal’da bu farkın farkında olarak önce Sneijder’i sonrada Drogba’yı aldı ve artık takımı daha da kuvvetlendirme yönüne gitti. İkinci yıl şampiyonlar ligi geliri geldi, Fenerbahçe zaten Avrupa yasaklısıydı ayrıca 3 Temmuz’un etkililerinin sürdüğü bir sezondu. Galatasaray’da zaten o farkı kapatmış ve durumu eşitlemişti. İkinci yıl daha da kuvvetli kadroyla çok rahat şampiyonluk elde etti. Galatasaray’daki durumu bu şekilde özetleyebiliriz.
FARKTAN BAHSEDİYORSUNUZ. PEKİ, GALATASARAY’IN FENERBAHÇE İLE ARASINDAKİ FARKI KAPATMA TAKTİĞİ PARA HARCAYARAK MI OLMALI? KISA VADELİ PLANLAR ÜZERİNDEN GİDERSEK..
Ünal Bey bana göre şöyle bir hata yaptı ya bilerek, ya da bilmeyerek yaptı bilmiyorum senin de söylemiş olduğun gibi Fenerbahçe’yle para harcayarak rekabet etti ki Fenerbahçe’yle para harcayarak rekabet edilmez. Bunun nedeniyse Galatasaray’ın böyle bir maddi alt yapısının olmaması. Ünal Beyle ilgisi olmayan bu alt yapısızlık, Mehmet Cansun döneminden başlayan negatif bilançonun, Adnan Polat döneminde şirket birleşmesi olmasına rağmen, stad nedeniyle de ekstra girdilerle birlikte artmasını beklediğimiz paranın artmaması olarak yorumlayabiliriz. Bunun üstüne Ünal Aysal’da transferlere vs. çok ciddi para harcadı tarihinin en büyük gelirlerini elde ettiği dönemde Galatasaray, tarihinin en büyük borçlarını yaptı. Fenerbahçe’yle bu tarzda rekabet edemezsiniz.
FATİH TERİM’İ ALIN DİYE AKLI VEREN BİRİLERİ Mİ VAR? BUNU MU KAST EDİYORSUNUZ?
Evet, o dönemde Ünal Aysal’ın güvendiği isimler Ünal Aysal’a ‘Fatih Terim’i getir başarısız olursa o olmuş olur sen zaman kazanırsın’ dediler. Bunu söyleyen isim ise Haluk Ulusoy’du.
Ünal Aysal’da kendi açısından doğru olanı yaptı Fatih Terim’i getirerek, Ünal Bey’in hangi niyetlerde olduğunu konuşmamızın ilerleyen bölümlerinde açıklayacağım.
ÜNAL AYSAL’IN SİZCE BAŞKA NE GİBİ HATALARI OLDU?
- yıl başkanlığında Ünal Aysal’ın en büyük hatası sadece sportif başarıya dayalı bir sistemi oluşturmasıydı buda Galatasaray’ı döndürülemeyecek bir ekonomik sistemin içerisine soktu. Evet, Galatasaray Fenerbahçe’yle arasındaki farkı kapattı hatta öne geçti ama ekonomik olarak bir alt yapısının olmadığı için sadece sportif başarıya endeksli bir plan vardı ortada ve bununla beraber Galatasaray üçüncü yılına girdi, Fatih Terim ile Ünal Aysal’ın aralarında bildiğimiz hikâyeler çıktı ve Fatih Terim gönderildi.
FATİH HOCA İLE ÜNAL AYSAL ARASINDA OLUŞAN BU VAHİM DURUMDA SİZCE KİM HAKLIYDI?
Ünal Bey konuyla ilgili Ne düşünüyor? Ne diyor? Bilmiyorum ama Fatih Terim’de bir şeyler söylüyor, ben Fatih Terim’in söylediklerine inanıyorum.
FATİH TERİM’İN GÖNDERİLMESİNDEN SONRA ÜNAL AYSAL KAÇIŞ PLANI MI YAPTI? YA DA BU PLAN FATİH HOCANIN GÖNDERİLİŞİYLE BAŞLAMIŞ MIYDI? NELER SÖYLERSİNİZ BU DURUMLA İLGİLİ?
Ünal Aysal’ın gideceği zaten belliydi. Buna bazıları kaçmak diyor, bazıları bırakmak diyor ama Ünal Aysal’ın nihai hedefi Galatasaray hisselerini çeşitli fonlara satmaktı. Bunun için genel kuruldan onay alamayınca bırakıp gitti. Konuşmamızın ilerleyen bölümlerinde söyleyeceğim durum buydu. Galatasaray’ın başka bir sahibi olacaktı Ünal Aysal devam etseydi eğer. Başkanı Ünal Aysal ya da Kaan İlhan o hiç önemli değil. Galatasaray hisselerinin Kazak veya Rus fonu ya da başka bir fon sahip olacaktı amaç buydu zaten. Ünal Aysal Riva’yı ve hisseleri ortak paylaşım modeliyle başkalarına satmayı planlıyordu, genel kuruldan onay alamayınca bu anlamda en azından riski görüp sportif anlamda çok başarılı başkanlarına bu yetkiyi vermeyince genel kurul, Ünal Bey gitti. Bu yetkiyi vereceklerini taahhüt etmezse Ünal Aysal bir daha gelmez bunu bütün Galatasaraylılar bilsin, çünkü Ünal Aysal’ın meselesi Galatasaray’ın başkanlığı değildir, Galatasaray’ın çeşitli projeleriyle iş yapmaktır.
BÜLENT TULUN İÇİN NELER SÖYLERSİNİZ? GALATASARAY’IN BU KÖTÜ DURUMA GELİŞİNDE PARMAĞI OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİYORUM.
Bülent Tulun için çok başarılı, çok başarısız diyemem çünkü bunun değerlendirme noktası ben değilim. Bülent Tulun, Kimi aldı? Kimi sattı? Fikrim yok ama bir sürü söylenti var. Bütün Galatasaraylıların da Bülent Tulun’un yaptığı transferler için içlerinin rahat olmadığını biliyorum bunu söyleyebilirim.
ÜNAL AYSAL’IN GİDİŞİ VE LİGİN 2. YARISINDA GELEN AKIL ALMAZ BAŞARILAR SİLSİLESİ, NELER OLDU O ARALIKTA GALATASARAY’DA?
Duygun Yarsuvat, Abdürrahim Albayrak, Ali Dürüst ekibiyle birlikte ligin ikinci yarısından itibaren bir çıkış yaptılar ve sportif anlamda başarılı oldular. Bu başarı Fenerbahçe’nin yanlış tercihleriyle de olabilir ama bu Galatasaray’ı ilgilendirmez. Bu dönemde Galatasaraylı oyuncuların ödenmeyen paraları ödendi, Florya’da huzur ve mutluluk yeniden inşa edildi. Dursun Özbek kendi cebinden bütün paraları ödedi, Dursun Özbek para ödeyip, Abdürrahim Bey ve Ali Bey’de üstten gerekli işlemleri yapınca, Hamza Hamzaoğlu ’da takıma uyunca her şey yoluna girdi. Oyuncularda Prandelli döneminden sonra hep hocayı suçlayarak olmuyor dediler, kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor dediler, şampiyonluklar geldi.
Bu çok büyük başarıdır bunu da Galatasaray’dan başka kimse yapamaz. 2 başkan değiştireceksin, 3 teknik direktör değiştireceksin, bunu Galatasaray’dan başka kimseyapamaz.
Galatasaray’daki yapı; Dursun Özbek para versin, Abdürrahim Albayrak çocukların sıkıntılarını çözsün, Ali Dürüst sistemi ayarlasın gerek Florya’daki gerek federasyondaki sistemi, Duygun Yarsuvat ’ta çok iyi başkanlık profili çizince, takımda kendine gelince şampiyonluk geldi.
NEDEN DURSUN ÖZBEK? BİRÇOK İSİM VARKEN NEDEN ÜST AKIL DURSUN ÖZBEK DEDİ?
Çünkü Kaan başka adaylar o yapıda değildi. Galatasaray camiasının dinamikleri açısından yorum yapmam yanlış olur ama muhtemelen Ünal Bey’in Galatasaray takımı için harcadığı 5.000.000 Euro vardı yani başkan diyelim Kaan İlhan olacak, Kaan İlhan gelip 5.000.000 Euro’yu başkana ödeyecekse aradığımız isim kesinlikle Kaan İlhan’dır. Buna müsait isimde Dursun Özbek’ti kendisi de çok ciddi bir oyla seçildi. Galatasaray camiası her ne kadar Dursun Özbek’in anlattığı projelere inanmamış olsa da, Dursun beyi şahsen beğenmemiş olsa da durumun kötü olduğunu, UEFA’dan ciddi bir risk olduğunu, bu riskinde para verilip giderilmesi gerektiğinden Dursun Özbek’te karar kılındı.
Dursun bey çok çalışkan ve çok iyi bir insan cebinden şu ana kadar 15.000.000 Euro para vermiş kolay değildir bu rakamları verebilmek ama son derecede kötü iletişim stratejisi uyguladı.
KÖTÜ İLETİŞİM STRATEJİSİNDEN KAST ETTİĞİNİZ TRANSFERLERİN AÇIKLANMA DURUMLARI OLSA GEREK? ZİRA SPOR TÜRK PROGRAMINDA BUNU BAŞKANA SÖYLEMİŞTİNİZ.
Kesinlikle öyle ilk transfer Bilal Kısa, ikinci transfer Podolski olmaz bu iletişim olarak yanlıştır. İlk transfer Podolski olur, ikinci transfer Bilal olur.
MEVCUT YÖNETİMİN BAŞKA NE TÜRLÜ HATALARI OLDU TRANSFER SÜRESİNCE?
Şunu da anlatamadılar maddi durumun kötü olduğunu, ceza gelir diyemediler. Bizim yayında da söyledi başkan; kulüp 97.000.000 Euro zarar etmiş bunu 45.000.000 Euro’ya çekmek lazım, bu yüzden çalışıyoruz, yıldız transferler yapamayız, GS store çok verimsiz, istediğimiz düzeyde gelirlerimiz yok, var olan gelirlerimizde temditli, biz yöneticiler olarak sinekten yağ çıkartıp ineği doyurmaya çalışıyoruz diyemediler. Bu takım zaten şampiyon 2-3 transfer yapmamız gerek lafını edemediler en azından çok geç kaldılar.
Bu yönetimin temel hatası hiç konuşmamak, taraftara gerçekleri anlatmamak, biz çok ciddi bir enkaz aldık dememek, bunu düzeltmek lazım dememek, onu da aslında diyemez başkan, çünkü Dursun Bey ile Ünal Bey’in iş ortaklıkları var ama bu Ünal Aysal’ı suçlamadan da yapılabilirdi. Biz göreve gelirken böyle bir durumun olduğunu bilmiyorduk demeci verilebilirdi.
En büyük hatalarından biride kendilerinin konuşmadığı gibi Hamza hocayı konuşturmak. Hamza hoca yönetici oldu, Ali Dürüst oldu, Abdürrahim Albayrak oldu, transfer komitesi başkanı oldu, mali işler direktörü oldu burada maalesef Hamza hoca yanlış yaptı. İyi niyetinden bu toplara girdi ama ‘Cehennemin yolları iyi niyet taşlarından döşenir’ sözünü unuttu.
IBRAHIMOVİC DURUMU GALATASARAY TARAFTARINDA INFIAL YARATTI. PEKİ, NELER SÖYLERSİNİZ BU DURUMLA İLGİLİ?
İbrahimovic olayının ben bu yönetime yapılmış bir operasyon olarak görüyorum. Ama bu durumda bu yönetimin işine geldi. Taraftar oyalanıyor dediler ama iş ellerinde patladı.
GALATASARAY’IN MEVCUT KADROSU SİZCE YETERLİ Mİ?
Geldiğimiz noktada Galatasaray elbette 2 yıl önceki kadrodan zayıftır ama Galatasaray’ın geçen yılda zayıf kadrosu vardı. Şuan Goran Pandev yok Lucas Podolski var, Dzemali yok Rodriguez var, Koray Günter yerine Denayer var.
Galatasaray iki yıl evvel Drogba’lı, Sneijder’li, Elmander’li, Ujfalusi’li Eboueler’den Rieralar’dan buralara kadar geliyorsa burada bir erozyon olduğunu gösterir bunu kesin kabul etmemiz lazım. Şuan Galatasaray’ın Prandelli’yle sezona başlayan kadrosundan daha iyi kadrosu var ama.
Tek eksiği Melo. Melo benim çok beğendiğim bir oyuncu. Bir takım kursam Melo’yu isterim. Bu durumda Melo yokken Melo’nun yerini başka bir oyuncuyla doldurmaya çalışmak koyduğunuz oyuncuya da yazık, herkese de yazık. Atletico Madrid maçında Hakan Balta o mevkii de kötü oynamadı ama Hamza hocanın başka bir şey yapması lazım.
HAMZA HOCANIN BAŞKA BİR ŞEY DENEMESİ GEREKİR DEDİNİZ. BUNU 4-2-3-1’İ BIRAKSIN ANLAMINDA YORUMLAYABİLİR MİYİZ?
Evet, bizim teknik direktörlerin bir hatası var bir sisteme bağımlı oluyorlar bu sistem üzerinde ısrar ediyorlar. Bu konuda Hamza hocanın, Fatih Terim’den ve Mustafa Denizli’den feyz alması lazım. Türkiye’de sistemlere bağımlı olmayan, benim oyun düzenim budur ben buna göre oynarım demeyen, ellerindeki malzemeye göre yemek yapma biçimlerini değiştiren iki isim vardır Fatih Terim ve Mustafa Denizli.
Biz Hollanda’yı yendik. Hollanda’ya karşı sıfır ön liberoyla oynadık. Selçuk İnan, Ozan Tufan, Oğuzhan Özyakup, Hakan Çalhanoğlu, Arda Turan 5 tane orta saha oyuncusu hiçbir anlamda kesici değil. Fatih Terim bilmiyor mu? Mehmet Topal’ı oynatmayı, yanına Selçuk Şahin’i çağırmayı? Ama başka bir şey denedi.
Aynı Fatih Terim yaklaşık 10 hafta önce 4-1-4-1 ve 4-3-3 varyasyonla götürmeye çalıştı. Galatasaray’da bir gün Fenerbahçe maçında 4-4-2’ye dönmeye cesaret etti, o gün Fenerbahçe daha iyi oynayabilirdi ve herkes şunu söylerdi ya sen birden bire nasıl 4-4-2’ye dönersin? Stopere Semih diye, orta sahaya da Emre diye hiç tanımadığımız iki tane oyuncuyu nasıl koyarsın? diye bilirlerdi ki maçı Galatasaray 3-1 kazandı.
BU KONUYU SON BÖLÜMDE DAHA AYRINTILI KONUŞACAĞIZ. BİRAZ DAHA YÖNETİMLE İLGİLİ KONUŞMAK İSTİYORUM. MEHMET ÖZBEK’İN FLORYA’YA GELİŞİ HAKKINDA NELER SÖYLERSİNİZ?
Bunu başkan söyleyemez ben söyleyeyim Kaan, burada düşünceleri şu; finansal bir durum var, bizim verdiğimiz, kulübün verdiği paralar 10 ise 6 liralık işlem yapılmış 4 lira kayıp var, ben o yapıya güveneceğim ve finanstan da anlayan birisini oraya koyayım dediler.
Mehmet Özbek’in getirilmesinin Cüneyt Tanman’la hiçbir alakası yok tamamen finansla ilgili. Bugün Mehmet Özbek orada olmasa, full profesyonel birisi olsa belki Kevin Grooskreutz 1 milyon değil 4 milyon Euro’ya alınacaktı. Florya’da yapılan inşaatlar var bunların maliyeti çok daha yüksek olurdu.
KEVİN GROSSKREUTZ DEDİNİZ VE YARAYA TUZ BASTINIZ. NELER OLDU BU SÜREÇTE?
Tamamen skandal Kaan, ama Galatasaray’a özel bir durum değildir. Kevin olayı biraz Ali Dürüst’ün eksikliğinin hissedildiği bir durumdur. Federasyonla ilişkisi, rolasyonu iyi olan Ali bey saat 19.00’da sağlık kontrolüne giren Kevin’in 3 saat sonra çıkacağını elbette biliyordu. Burada ıslak imza alıp Ali beye gönderilmesi gerekirdi. Galatasaray’ın burada bir başka ekibini de evrakların sisteme yüklenmesi için önceden federasyona göndermesi gerekirdi.
HAMZA HAMZAOĞLU- BURAK YILMAZ GERGİNLİĞİNİN İYİ YÖNETİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
İyi yönetildiğini düşünüyorum. Hamza hoca çok düzgün adamdır, oyuncularıyla ego- kapris savaşına asla girmez. Burada Burak’ın hatası %51’dir. Hamzaoğlu’yla sorun yaşayan her zaman %51 hatalıdır. Hamza hocadan daha efendi, daha düzgün, egosuz adamı bulamazlar dolayısıyla bu konuda Hamza hocayı eleştirmem.
YÖNETİM İSTİFA SESLERİNİ DUYDUK ATLETİCO MADRİD MAÇI SONRASI.
Çok normal. Bugün yönetim yarın Hamza hoca. Hamza hocada çemberin daraldığını fark etmeli. Üst üste iki mağlubiyet Galatasaray’da işleri içinden çıkılmaz bir hale getirir. Transfer döneminde kendi kendilerini zora soktuklarını açık yüreklilikle söylemek lazım. Yönetim bundan sonra asla ve katta tek bir hata daha yapmaması lazım.
GALATASARAY İLE İLGİLİ SON OLARAK NE EKLEMEK İSTERSİNİZ? Geçen sezon yapılan 9 transfere 30.000.000 Euro ödedi Galatasaray. Galatasaray’da bu para nereye gitti? Çok iyi araştırılması lazım. Bunu da yapacak olan oluşumun olduğuyla ilgili haberleri duyuyoruz, bu konuyu Galatasaray kendi gündemine getirmesi gerekiyor.
HERKES FENERBAHÇE’DE BAZI ŞEYLERİ KAŞIMAYA BAŞLADI. BEN İLK ÖNCE TERRANEO’YLA İLGİLİ SORMAK İSTİYORUM. ŞU ANA KADAR NASIL BİR YAPI ORTAYA KOYDU İTALYAN SPORTİF DİREKTÖ
Fenerbahçe’de Terraneo’nun ne yaptığını açıkça bize anlatan bir röportaj, bir analiz okumadım. Şu ana kadarda kendisi herhangi bir şey söylemedi. Terraneo’nun faydası nedir? Ne değildir? Kendisinden duymak isterim. Terraneo’nun faydası ya da zararını gördüklerimiz üzerinden yapabiliriz. Terraneo işinde iyi olan, kulüpler tarafından tanınan, birçok kulüple ilişkisi olan bir adam. Bunun faydası nedir? Bence Fenerbahçe yönetimi kendi yöneticilerini tutsaydı Nani ve Van Persie için daha fazla bonservis bedeli ödenirdi bu tahminim ama Kaan. Dolayısıyla Terraneo transfer sihirbazı mıdır? Değil midir? Bunu birinin bize anlatması gerekiyor. Ya kendisi anlatacak ya da yöneticileri.
TERRANEO’NUN GELİŞİNDE SİZCE NE GİBİ FAYDALAR VAR?
Terraneo’nun gelişinde 4 tane temel fayda görüyorum;
- Avrupa’yla ilişkiler gelişti,
- Souza hariç çok iyi transferler yapıldı, (Kötü transfer değil, bilmediğim için oyuncuyu böyle bir tanımlama yapıyorum.)
- Bütün menajerleri kulübe çağırdılar ve transfer bedelleriyle ilgili bütün kulüplere 2.000.000 Euro bonservis bedeli ödemeye ikna ettiler. Yani Fenerbahçe öyle 7.650.000 Euro, 11.000.000 Euro’ları tak diye vermedi. Man. Utd’a bu sezon 2.000.000 Euro verdiler ve bu bölme işlemlerinde Terraneo’nun etkisinin olduğunu düşünüyorum.
- Vitor Perrera’yı buldu.
TRANSFER SÜRECİNE BAKTIĞIMIZDA İSİMLER OLARAK DEĞİL DE, YÜRÜTÜLEN STRATEJİLER ANLAMINDA FENERBAHÇE’NİN İYİ BİR TAKTİK İZLEDİĞİNİ SÖYLEBİLİR MİYİZ?
Elbette söyleyebiliriz. Fenerbahçe zaten şu açıdan çok iyi yaptı; genelde tek bir menajerle çalıştılar bu menajerde Ahmet Bulut’tu. Oyuncuların menajerlerini hep kulübe çağırdılar bu çok doğru bir hamledir, hiç deplasmana çıkmadılar ve Terraneo’yu en kritik zamanda son görüşmeye gönderdiler. Daha önce hiç görmediğimiz şeylerdi bunlar ve bana göre tekrar söylüyorum, kendi yöneticileriyle yapsaydı görüşmeleri, Fenerbahçe’ye çok büyük maliyetlere mal olurdu.
FENERBAHÇE DE TRANSFER SÜRECİNİ SADECE TERRANEO MU YÜRÜTTÜ?
Hayır, 3 isim bu süreci yönetti. Terraneo- Aziz Yıldırım – Mahmut Uslu. 3 kişi işleri bitirdi zaten böylede olmak zorunda. 50 kişi bilmez transferi. Birçok yöneticiyle konuştum çoğu kadro dışıydı kimseyi olayın içine dâhil etmemişlerdi.
FENERBAHÇE’NİN YABANCI OYUNCULARA ÖDEDİĞİ BONSERVİSLER YÜKSEK OLARAK ADLANDIRILIYOR. BU GÖRÜŞE KATILIYOR MUSUNUZ?
Fenerbahçe’nin bonservis paralarının yüksekliği Türk oyuncularından kaynaklanıyor öncelikle bununla başlayalım. 7.000.000 Euro Ozan Tufan’a, 1.650.000 Euro Şener Özbayraklı’ya, 2.500.000 Euro Volkan Şen’e verdiler.
Fenerbahçe yabancı oyuncularını daha ucuza aldı. Josef De Souza’yı burada ayrı tutuyorum 8.000.000 Euro gibi çok ciddi bir rakamdan söz ediyoruz. Bu oyuncu dışında yabancılarını çok ciddi meblağa almadı. 6.000.000 Euro Nani, 5.500.000 Euro Van Persie, 5.000.000 $ Fernandao çok çok makul rakamlar bunlar. Kjaer’e 7.650.000 Euro verdiler, pahalı diyorlar ama bu tarz bir stoper için de bu rakamlar gerekiyor.
VITOR PEREIRA’NIN FENERBAHÇE İÇİN DÜŞÜNDÜKLERİYLE ORTAYA KOYDUKLARININ BİRBİRLERİNİ TUTTUĞUNU DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Şuana kadar Pereira’nın söylemleriyle eylemlerinin birbirini tuttuğunu görmedim. Söylemleri; hızlı oyun, agresif bir takım, önde basan Fenerbahçe, ben böyle bir takım göremedim. İki Shaktar Donetsk maçı, iki Atromitos maçı ve üç lig maçları sonunda, Eskişehirspor ve Antalyaspor maçlarının ilk yarılarını ayırıyorum ben agresiflik, hızlı oyun göremedim.
Pereira için biraz daha bekleyeceğim sonra kendisi hakkında kritik yapabilecek duruma geleceğim. Beşiktaş maçı sonrası her şey belli olur Kaan.
FENERBAHÇE KÜÇÜK BURSA’YA DÖNDÜ SÖYLEMİNE KATILIYOR MUSUNUZ?
Küçük Bursa, olabilir. Bursa’dan 4 oyuncu aldı Fenerbahçe. Serdar Azizi ’de almalıydılar orada hata yaptılar.
Ben Beşiktaş olsam Belluschyi’e kesin alırdım Meksika’ya kaçırmazdım. Galatasaray olsam da düşünürdüm. Dolayısıyla Bursaspor’da iyi sezon geçirmiş oyuncuları toplamak doğru bir strateji hamlesidir.
Neticede Türk teknik adamlar iyi düşünsünler neden benim oyuncularım büyük takımlardan ilgi görmüyorlar? diye. Bilal Kısa, Hamza hocanın Akhisar’dan talebesi olduğu için geldi. Neden ben Türkiye’de Jem Paul Karacan gibi oyuncu yetiştiremiyorum? diye düşünsünler.
Türkiye’de sadece neden Ertuğrul Sağlam ve Şenol Güneş’in çalıştırdığı takımlardaki oyuncuları talep görüyor? diye diğer arkadaşlar iyi düşünsünler. Fenerbahçe Türk oyuncu sayısını artırması lazım. Sezon başı planlamasında 8 oyuncu gönderdin 3’ü yabancı, 5’i Türk yerlerine de alacağın isimler bunlardı o yüzden transfer politikasını beğendim.
TARAFTARIN VAN PERSIE’DEN EKSTRA BİR ŞEYLER BEKLEDİĞİ ÇOK AÇIK. SİZCE O SEVİYEYE GELEBİLECEK Mİ HOLLANDALI SÜPER YILDIZ? Van Persie için şunu söylemeliyim iyi bir seviyeye gelecektir buna inanıyorum. Kondisyonunu kazandığından itibaren Kasım gibi efsane bir V.Persie izleyeceğimizi düşünüyorum.
AZİZ YILDIRIM BU SENE SOYUNMA ODASINA İNER Mİ?
Bu sene soyunma odasına inmez.
AZİZ YILDIRIM’IN ŞU ANA KADAR ORTAYA KOYDUĞU STRATEJİYİ NASIL BULUYORSUNUZ?
Fenerbahçe’de Aziz Yıldırım doğru bir şey yaptı zaman zaman takımın yenilenmesi gereklidir. Ben büyük takım yöneticisi olsam 5 senede bir takımı yenilerim, çünkü özellikle Türk oyuncularda takıma sahip olma, klikleşme oluyor, hiç kusura bakmasınlar. Bu sadece Türk futbolunun da sorunu değil, bütün dünyanın sorunu. Real Madrid de Ramos ve Casillas Mourinho’yu resmen yedi. Oyuncu hocayı yer, oyuncuya dayalı kulüp düzeni her yerde olur, bazen artık sizin süreniz doldu demek gerekir. Aziz Yıldırım’ın kadroyu yenileme stratejisi ve diğer hamlelerini çok doğru buluyorum.
OLASI KÖTÜ SENARYODA NELER OLUR?
Olası kötü senaryoda başkan Terraneo’yu, Pereira’yı, oyuncuları çağırır talimatı verir. Dünyadaki en büyük yanlış ‘Patronlar takıma karışamaz’ lafıdır. İyi bir başkan takıma karışır.
Sen kötü yazı yazsan, yazılarını ihmal etsen, siteye yanlış haber girsen senin patronun seni aramaz mı? Kaan ne oluyor? diye. Yani bugün bunları yazanların patronları bunlara hiç karışmamış mı?
Patron takıma karışır ama şöyle karışır; hocasını, kaptanını, sportif direktörünü çağırır arkadaşlar biz 3 haftadır kazanamıyoruz, iyi oynamıyoruz, takımda sıkıntı var bana rapor ver der. Raporu verdikten sonra derki 2 haftaya kadar şu şu seviyeye getirin takımı, varsa bir sorun çözelim der. İstemediğin bir oyuncu mu var? Sıkıntılı mısın? Samandırada mı problemlisin? Yardımcı hocalarını mı sevmiyorsun? Bunların hepsini söyler başkan. 2 hafta sonra istenilen seviyede değilse takım, bu sefer başkan daha sert söyler, zaten bir dahaki sefere de başkan hocayı gönderir. Dolayısıyla başkan takıma karışır, ama Ahmet oynasın, Mehmet oynasın, aşağıya iniyim, motiveyi ben yapıyım böyle şeyler olmaz.
Patron dünyanın her yerinde yöneticisinden hesap sorar. Real Madrid başkanı da sorar, Abramovic’de sorar bu isimler gidip de kadro vermez, soyunma odasına inmez, oyunculara fırça atmaz ama işler iyi değilse oyuncuyu da gönderir, hocayı da gönderir. Bu ayrımı Aziz Yıldırım’ın şu ana kadar iyi yapamadığını düşünüyorum.
3 TEMMUZ SÜRECİ BİTTİĞİ AN ALİ KOÇ FENERBAHÇE’NİN YENİ BAŞKANI OLACAK MI?
Allah bilir. Başkan dava bitince bırakacağım diyor bu dava ne zaman bitecek? Belli değil. Bu dava bitse de Yargıtay aşaması var, temyiz yolu var. Dolayısıyla Aziz Bey’in bugün, yarın bırakacağını düşünmüyorum. Daha iki senesi var süresini bitirecekti. Şartlar burada çok önemli. Takım şampiyon olur, büyük başkan bizi bırakma yürüyüşü olur, Aziz Bey vazgeçebilir. Ali bey de o sırada vazgeçebilir, başka bir aday çıkar, camia ona teveccüh gösterebilir bugünden bilemeyiz.
SON HAFTALARI GETİREMEYEN BİR BEŞİKTAŞ, TARAFTARINI KANSER EDEN BEŞİKTAŞ. BU SEZON İÇİN NELER SÖYLERSİNİZ BEŞİKTAŞ’LA İLGİLİ?
Beşiktaş iyi top oynuyor. Beşiktaş’ın iki temel problemi var, statları yok ve takım aşırı kırılgan. Lider oyuncu yok. Israrla iki senedir söylüyorum Beşiktaş’ın kadrosunda şampiyonluk görmüş oyuncusu yok, Türkiye liginde şampiyonluk görmüş hocası yok, başkanı yok. 20. Haftadan sonra başlayan yüksek stresi idare etmeyi bilen lider yapıda oyuncusu yok. O yüzden Beşiktaş 3 senedir iyi başlıyor ama sonunu getiremiyor. Galatasaray’da işler kötü gittiği zaman Selçuk gelir beyler ne oluyor? der. Burak, Sneijder, Muslera sorunlara anında müdahale ederler, Hakan Balta ağırlığını koyar. Bunlar önemli şeyler. Bu sorun Fenerbahçe’de de var ama burada şampiyonluklar görmüş başkan var.
ŞENOL GÜNEŞ HAMLESİNİ NASIL BULUYORSUNUZ?
Şenol Güneş kesinlikle doğru bir seçim. Sene sonunda Beşiktaş’ta 2 oyuncu değer kazanacak, bir tanesi şu an Oğuzhan Özyakup konuşulmaya başladı bile.
BU SEZON BEŞİKTAŞ PLANLAMASINDA HATA YAPTI MI?
Beşiktaş en büyük yanlışı sezon başında kalecilere güvenmekle yaptı artık geç kaldılar. Ben Tolga’nın iyi kaleci olduğunu düşünmüyorum. Türkiye’de iyi kaleci yok zaten bunu kabul edelim. A sınıfı kaleci yok formda kaleciler var kendimizi kandırmayalım.
FİKRET ORMAN DEVAMLI TARİH VERİYOR AMA ORTADA HİÇ BİR ŞEY YOK. BAŞKAN İÇİN TASARRUFUNUZ NELER OLUR?
Fikret Orman için çember daraldı. Fikret Orman’ın artık ortaya bir şey koyması lazım mutlaka kupa, şampiyonluk değilse bile Türkiye Kupası, yani bu takımın bir kutlama yapması gerekiyor buna çok ihtiyacı var. Fikret Orman’ın sahaya inip, oyuncularıyla sarılıp, kupa pozu vermesi veya stadı yaptım alsana tesis demesi artık farz oldu. Bu sezon sonuna kadar Fikret Orman ve yönetimin bir şeyler üretmesi lazım.
BEŞİKTAŞ’IN KADROSU SİZCE YETER Lİ Mİ?
Beşiktaş’ın kadrosunu beğeniyorum. Tolgay ile Veli katılacak bu takıma, bana göre Rdholfo’nun oturmasını beklemek lazım. Kaleci dışında sorunu yok.
BEŞİKTAŞ YILDIZLARI İÇİN NELER SÖYLERSİNİZ? GEREKLİ KATKIYI BU SENE SİZCE VEREBİLECEKLER Mİ?
Gökhan Töre için bir şeyler söylemek gerekirse, boş kaleye dahi atamadıktan sonra, milli takımda düşük istatistiklerle oynadıktan sonra, 25.000.000 Euro’yu kimse kusura bakmasın ama sadece çalıma vermiyorlar. Olcay Şahan, Gökhan Töre ’den daha verimli oyuncudur daha fazla katkısı vardır takıma. 4 gol 5 asistle sezonu bitiren Gökhan Töre, 5 asist 7 golle sezonu bitiren Olcay o senden daha az yetenekli ama verimli. Beşiktaş’ta Gökhan Töre madem yıldızsın yıldızlığını göster artık.
TRABZONSPOR İÇİN NELER SÖYLERSİNİZ? BU SENE FARKLI BİR OLGU İÇERİSİNDELER.
8 tane istifa eden yönetici var ve Aralıkta ’da seçim var. Başkan ve yönetimin olmadığı yapı şimdilik gidiyor. Trabzonspor’u Aralık’tan sonra daha iyi analiz etme şansını bulacağız.
Süleyman Hurma ve Şota birbirlerini iyi tanıyan ikili.
En akıllıca işlerinden birisi bütün savunmayı değiştirmeleriydi hatta Papiyi’de alsalardı 4’lünün tamamını değiştiriyorlardı. Bu 4’lünün önüne Mbia’yı koydular bir kere gol yemiyorlar o işi çözmüşler. Gol yemesen Türkiye liginde bir tane atıyorsun zaten Kaan. Şimdilik iyi gidiyor ama yönetimsiz kulüpler zor ayakta durur.
ŞAMPİYONLUK İÇİN ELBETTE ÇOK DAHA ERKEN AMA 4 TAKIMI DEĞERLENDİRDİNİZ BU DONELERİ ORTAYA KOYDUĞUNUZDA SİZCE İBRE KİME DAHA YAKIN?
Trabzonspor ve Fenerbahçe yeni bir takım. Beşiktaş mevcut kadrosunun üzerine bir iki takviyeyle, değişik bir oyun-hoca tipiyle sezona başladı dolayısıyla 3 tane yeni takım var. Galatasaray’da yaşananlar Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’da yaşansa bu senede kayıp sene derdim. Söz konusu Galatasaray ise özellikle geçen seneyi gördükten sonra erken konuşmamak gerekir. Galatasaray hoca değiştirir, Abdürrahim Albayrak gelir takıma bir şeyler olur. Galatasaray, Nisan ayına kadar kopmamışsa her zaman şampiyonluk şansı vardır, Nisan ayına 7-8 puan geride girmişse tamam o zaman şampiyon olamaz. Nisan ayında 3-5 puan gerideyse onun adının Galatasaray olduğunu unutmamak gerekir, zaten Galatasaray Mayıs ayına lider girdi mi geçmiş olsun. Galatasaray ise söz konusu Nisan’a kadar beklemek lazım.
Türkiye ligi zor bir lig, hocalar kendilerini geliştirmeliler. Bu kadar takımın maçını izledim Osmanlıspor’da N’Doye hariç bir tane bile futbolcu için bunu nereden bulmuşlar maalesef diyemedim. 14 yabancılı sistemde çok ciddi düşünmek lazım, hem hoca kalitesi açısından, hem de transfer tercihleri açısından.
GALATASARAY’I KONUŞURKEN DİĞER TÜRK TEKNİK ADAMLARLA İLGİLİ TESPİTLERİM VAR DEMİŞTİNİZ. BU TESPİTLERİNİZİ BİZLERLE PAYLAŞIR MISINIZ?
Bugün benim naçizane Hamza hocaya ve onun nezdinde bütün Türk teknik direktörlere tavsiyem şudur; şu 4-2-3-1’i ezberden oynamayın. Bir sisteme bağımlı değilsiniz, yani Galatasaray Selçuk İnan ve Rodriguez birlikte oynasa ne olur? Bildiğimiz 4-4-2’yi oynayabilirsin ilaha bir tane stoperden bozma uzun boylu, rakibinin oyunu bozan oyuncu mu olmak gerekir? Yoksa başka bir oyuna dönüşülebilir mi? Bunu düşünmek lazım. Bence Hamza Hamzaoğlu ve diğerleri bunu düşünmediği için hatalıdır.
2010-2011 sezonunda 82 puanlı Trabzonspor’un ön liberosu yoktu. Colman, Selçuk İnan önlerinde Engin ve Jaja vardı. Umut Bulut, Burak Yılmaz vardı hangisi savunmacı? Engin hariç. Glovacki, Egemen, Cale ortalama savunma oyuncularıyla bunu yapabildi. Üst düzey stoperlere sahip değilken bunları yaptı dolayısıyla başka bir sistem denenebiliyor. Türkiye’de bütün takımlara bakalım herkes 4-3-3, 4-2-3-1 oynuyor tamamı 4-5-1’in varyasyonlarını oynuyorlar. 4 tane defans oyuncularının 3 tanesi stoper hiç biride 2 tane bekle hücuma çıkmıyorlar, önlerine iki tane kazmayı koyuyorlar, onların önüne 3’li 2 si zaten bek kovalamaktan hücum yapamıyor, yanlarında ve ortalarında yarı yetenekle yılda 3-4 tane gol atacak oyuncu koyuyorlar, ileride de uzun boylu santraforu koyuyorlar. Konyaspor’a, Rizespor’a, Kasımpaşa’ya hatta Başakşehir’e bak aralarında %1-2 oyuncu kalitesi farkıyla sıralama belirleniyor. Fark yaratan bir tane bile Türk oyuncuları yok. Diamond sistem Juventus gibi oynayacak, Bilali’de Pirlo gibi savunmaya koyacak, bunu yapabilecek hoca yok.
3’lü defans ve 5’li defansla oynamalıyım diye düşünen yok. Ya da ben o kadar iyi savunma yapacağım ki 5-4-1 oynayacağım, bir süre savunma yapıp gol atma konusunda kafayı bozmayacağım diyen kimsede yok. Ligin en az gol yiyen takımı olacağım buna da saygı duyuyorum illa hücum edin demiyoruz ama iyi de savunma yapamıyorlar. Bir sistemi ezbere oturtan, oyuncu kalitesi konusunda iyi transferler yapamayan 14 yabancılı sistemin olduğu dönemde, atletik siyahi oyunculardan başka yabancı transferde farklılık yaratamayan oyuncularla dolu ligimiz. Çok üzgünüm ama böyleler. Bugün bir teknik direktörün ortalama maaşı Türkiye’de 2.000.000 TL’dir. 34 tane maç var 2 galibiyet 1 beraberlik parasıdır bu. Bir hoca iki galibiyet bir beraberliği tamamen taktiksel düzenden, oyuna müdahaleden kazanıyor mu? Kazanmıyor mu? Bunu düşünmek lazım. Risk alırsan, başka bir şeyi deniyorum dersen 2 galibiyet 1 beraberlik zaten alırsın ve dolayısıyla kendi paranı çıkartırsın. Bunları bir şekilde anlatmak lazım. Hamza hoca da statik kaldı. Bana göre Atletico Madrid maçına hiç çalışmamış hoca, rakibin hiçbir özelliğine hâkim değil sadece Hakan Balta orada oynar değildir bu maç. Baştan sona bütün planlarıyla yanlıştı. Hamza hoca içinde umarım iyi bir ders olmuştur. Bu maçta diamond 4-4-2 oynayabilir, 4-3-3 oynayabilirdin ön liberosuz. Selçuk- Rodriguez- Emre oynarsın Selçuk- Rodriguez- Sneijder oynarsın, Sneijder’e dersin daha az gol at, orta sahada daha çok pas yapalım dersin ve bunu anlatırsın. Türk teknik adamlar ne yazık ki sabit fikirlerinden dolayı, dünyayı izlememelerinden, farklı bir şey deneme korkusunda, 2-0 mağlubiyet korkusundan buda çok önemlidir tek farklı mağlubiyete herkes fit dolayısıyla Türk futbolunun gelişmesi zayıflıyor.
MİLLİ TAKIMIMIZI KONUŞMAK İSTİYORUM. BEN FRANSA’YA GİDECEĞİMİZİ SÖYLEDİĞİMDE ÇEK CUMHURİYETİ’NE SARAÇOĞLUNDA 2-1 MAĞLUP OLMUŞTUK. GELDİĞİMİZ 8 HAFTALIK PERİYOT İTİBARİYLE SİZCE GİDER MİYİZ FRANSA’YA?
Zor, inşallah senin dediğin olurda gideriz. Play-Off’a gideceğiz öyle düşünüyorum. Biz 4 puan alamasak bile Hollanda’nın 2 maçını da yeneceğini düşünmüyorum. Play- Off kolay değil. Şunu anlatayım sana Kaan, Türk milli takımını abartmamak lazım, biz vasat bir takımız bunu kabul edelim. Bizim herkesin ittifakla kabul edeceği stoperimiz, kalecimiz, sağ bekimiz yok. Sadece 3 tane orta saha oyuncumuz var. Santraforumuz bile tartışılıyor kendi kulübünde.
Milli takımımızdaki iyi oyuncu sayımız maalesef az. Arda Turan, Mehmet Topal, Selçuk İnan başka yok. Böyle havuzdan büyük başarılar beklememeliyiz, gerçekçi olmalıyız. Dünyada milletler başka türlü futbol oynuyor. Bizim artık bunları iyi anlamamız lazım.
MİLLİ TAKIM OYUNCULARI EPEYCE TARTIŞILIYOR SİZDE BU KONUDA MİLLİ TAKIM OYUNCULARINA KIZGINLIĞINIZI HER ZAMAN DİLE GETİREN BİRİSİNİZ. BİZLERE NELER SÖYLERSİNİZ?
Milli takım bilinci yok çoğu oyuncumuzda, milliyetçilik falan kalmamış. Millî takımı yönetmek çok zor iş. Kulüp takımında futbolcu hocaya bağlıdır, ben haftaya da bunulayım, suyuna gideyim der. Milli takımda adama sabaha kadar fırça at adamın umurunda olmaz ertesi gün gider 1 ay yok.
Sana bir hikâye anlatayım Kaan; İzlanda’nın Teknik direktörü diyor ki; ‘İsrail deplasmanına gidiyorduk 6 saat aktarma bekledik havaalanında. Takıma yeni gelmişim bir baktım oyuncularıma kimisi Tottenham’da, kimisi Fiorentina ’da oynuyor. Takımımın %70’i yurt dışında oynuyor diyor o 6 saate beklemekten bir tane oyuncum bile surat asmadı, tribe girmedi, bizim burada ne işimiz var? demedi o zaman anladım benim iyi bir takımım var’. Bizim milli takımımızın bazı oyuncuları bu bilinçte değil.
Bizim milli takımımızdan daha fazla imkân sahibi milli takım yok, biraz Almanya birazda Brezilya başka yok. Bizdekiler kadar rahat, kaliteli yerlerde konaklayan, özel uçaklarla giden, milli takım oyuncusu yok. Bizdeki kadar para alan, bizdeki kadar izaz ikram gören, bizdeki kadar kapris yapan milli takım oyuncuları da yok. Askerlik problemleri anında çözülür, pasaportsuz Amerika’ya giderler, Alman pasaportu varken bir günde Türk milli takım oyuncu olup maça çıkabilmelerine rağmen, milli takımlarına bir şey vermiyorlar ben milli takım oyuncularına çok kızgınım.
HOLLANDA MAÇI SONRASI FATİH TERİM DOKUNUŞU BAŞLIKLI BİR YAZI YAZDIM VE BANA GELEN DÖNÜŞLERDE FATİH TERİM ELEŞTİRİLEMEZ Mİ? ÇIKIŞLARI YAPTILAR. MİLLİ TAKIM YAPISININ BİLİNENDEN FARKLI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. NELER SÖYLERSİNİZ BU TESPİT İLE İLGİLİ?
Milli takım oyuncularının tartışma konusu Ahmet varken Mehmet’i niye aldın? ya da almadın. Cenk’i niye almadın? Volkan’ı niye almadın? Fatih hocaya buradan sesleniyorum!! Hoca çık anlat. Bu adam gelmek istemiyor neden? Fatih hocada konuyla ilgili rahatsızlığının sinyallerini de veriyor, buraya isteyen oyuncu gelsin diyor. Hoca detaya girmiyor ben söylüyorum ‘milli takım oyuncularının bir çoğu kendilerini milli takıma vermiyorlar’. Herkes iyi düşünsün.
Abdullah Avcı’nın babasının verdiği röportajı herkes izlesin. Bazı arkadaşları milli takıma almam. 23 kişilik milli takım kadrosundan en az 8’ni bir daha bu takıma almam ve bunu anlatırım. Takımda oynamak istemiyor, şu idmanda şunu yaptı, maçta şunu yaptı, kampta bunu yaptı hep anlatırım.
Ekranlara konuşmayan, küçük dağları ben yarattım, yedek soyunduğu zaman sakatım diyen, milli maçlarda baldırı çeken, kılı dönen, ben o zaman öyle bir şey dedim, hocam çağırırsa gelirim diyen arkadaşlar var milli takımımızda Kaancığım. Ayağım kopsa da oynarım diyecek milli takım oyuncuları da var ama bunu da kimse unutmasın, hocam sen ne dersen yaparım diyen milli takım oyuncaları var onları tenzih ediyorum.
Gidip gitmemek o kadar da önemli değil, sorunlar başkayken!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
Saygılarımla..
Kaan İlhan
Twitter: @sinyorrkaan