Ve dünyanın dört bir yanından, Pensilvanyasından Avustralyasına kadar, her yandan yapılan yakarışlar, galibiyet dulalarına Tanrı bugün yine cevabı verdi ve O iş yaş be gülüm dedi!
Kadıköy zulmü de denilen istatistiki baskının olumsuz etkisinin Fenerbahçe üzerinde daha etkili olduğu bir 20 dk izledik maçın başıyla beraber. G.Saray puansal avantajının etkisi ve istatistiki baskının umursamazlığı içinde son derece pozitif, son derece maçı isteyen bir halde başladı, hatta iki de net pozisyon bulup, sevenlerine ‘acaba bugün o gün mü’ dedirttiler. Fenerbahçe’de Sow ilerde, Emenike solda, orta üçlüde Diego, Topal ve Emre vardı. Defans hattı orta Çizgiye bir türlü yaklaşamadığından Alves ve Moussa arasındaki mesafe 60 metrelere çıktığından dolayı Fenerbahçe orta sahası defans ve ofans arasındaki Köprüyü kuramadı.
Karşılaşma bir ara tenis maçına döndükten sonra Fenerbahçe giderek toparlandı. Defans biraz öne çıktı, dönen ribauntları Fenerbahçe orta sahası toplamaya başladı, Moussa ve Emenike’nin ileride hiç top tutmamasına rağmen Fenerbahçe Diego’nun önderliğinde arzu ettiği oyun tarzını sahaya yansıtmaya başladı, Orta saha top tutmaya başladığı andan itibaren Caner ve Gökhan klasik işlerini yapmaya başladılar ve 30. dakikadan sonra da sazı eline aldı ancak santrforsuzluktan, Diego ile ikiye bir yapamamaktan ve biraz da beceriksizlikten ilk yarı berabere bitti.
İkinci yarıya Fenerbahçe Sow’u sola alarak başladı. Emenike’nin istenildiği kadar geriye gelmediğini iyi süzen İsmail Kartal, orta sahadaki savunma zaafiyetini de giderdi. İlk 20 dakikadaki orta saha zaafiyetinin Diego değil, Emenike tandanslı olduğu da ortaya çıktı. Fwnerbahçe defansı çizgi halinde biraz daha öne çıktı, maç tek kaleye döndü, soldan Caner, Sağdan Gökhan bindirdi, G.Saray adeta şaşkına döndü, maçın başından bu yana G.Saray sertliğini tolere eden Cüneyt Çakır, bir de kırmızı kart atladı, direkten dönen top, kale ağzından dokunulmayan toplar adeta galibiyetin habercisiydi.
Ligin başından bu yana söylüyoruz, Pivot santrforun ne kadar iyiyse sen de o kadar iyisin. Webo oyuna girer girmez, ilk pivot santrfor hareketini yaptı, göğsüyle Topal’a indirdiği top, Kuyt’la ağlarla buluştu. Aslında çok enteresan bir şey oldu. Maçın en iyilerinden Diego oyundan çıkar çıkmaz FENERBAHÇE’NİN orta sahadaki pas akışı bozulmuştu. G.Saray 4-5 dakikadır Fener kalesine gelmeye başlamıştı. O müthiş baskının Diego’nun oyundan alınmasıyla tersine dönmesi umuyorum ve Diego bi cacık değil yeaa diyenlere kapak olmuştur. Webo’nun göğsüyle indirdiği top, Diego’nun oyundan çıktıktan sonra darmadağın olan Fenerbahçe pas organizasyonu İsmail Kartal’a ders niteliğinde iki önemli pozisyon. Bir de Emenike ısrarından vazgeçse, Fenerbahçe çok daha rahat maç kazanacak! Volkan, Kuyt, Egemen ve Diego bana göre müthiş oynadı. Emre uzun zamandan bu yana ilk defa bu kadar iyiydi. Temiz bir maç oldu, bunda Melo’nun yokluğunun payı çok büyük. Hafta içi Fener’den fark beklediğimi yazmıştım, ikinci yarıdaki oyun öyle bir skoru getirmeliydi, bu sefer olmadı.
Fenerbahçe şu kadrosuyla, şu azmiyle ligi G.Saray’ın altında bitirirse çok üzülürüm. Kader diyemezsin sen kendin ettin derim başkana. Acemi bir hoca ve santrforsuz böyle bir maceraya çıktığı için. G.Saraylılar hiç üzülmesin, yine aslanlar gibi yenildiler. Bu sefer olacak, bu istatistik hep böyle gider diyenlere de yanıtı ben vereyim ? YA NE OLACAKTI ?
Harika bir Pazartesi bizleri bekliyor.. Teşekkürler çocuklar. Sayenizde bir sezon daha ‘o sene bu sene’ şenlikleri bitti. Seneye inşallah!