Adam kurumsal bir yapılanma peşinde diyecekler, bir sezon kötü geçti diye adamı harcıyorsun, eğitimli adam, șu kadar şirket yönetti, bu kadar üniversite bitirdi, sen ne bok yedin bu yaşına kadar cart-curt.. Valla bi kulağımdan girer, öteki kulağımdan çıkar.. Yaşanan süreçten bir futbolsever olarak gerekli dersleri ben aldım, koskoca Fenerbahçe Spor Kulübü başkanı bu kadar yaşanandan bir ders almıyorsa, o başkanın kocamanlığını da tartışırım, başkanlığını da tartışırım, yönetme kapasitesini de tartıșırım.. Aziz Yıldırım futbolu kendi yönetiyor diye gönderdik, Aziz Yıldırım futbolu Ali Koç’un futbol prenslerinden daha iyi biliyormuş, bu süreçte öğrenmiş olduk.. Valbuena ve Soldado’yu Aziz Yıldırım transfer etmemiş olsaymış bu beceriksizler asırlık dev çınarı küme düşüreceklermiș, bunu gördüm, bunu yazıyorum. Futboldur, futbolcudur, yanıltır. Hatalar da olur, acemilikler de olur. Kendisinin de dediği gibi bu işin bir okulu da yoktur, hepsine eyvallah. Hatalar yaparsın ama bu hatalardan ders alırsın be arkadaş, aynını tekrar etmezsin bir daha. Fernandao, Giuliano ve Josef’in satışından gelen parayla 8 tane çöp alırsın, deriz ki hata olur, dedik de.. Devre arasında bir 8 tane daha çöp alırsan orada hop usta denir..
Ayrıca bu işler para varken yapılır bir, paran olması da yetmez, iskeleti sağlam istikrarlı bir kadroya sahipken yapılır, bu da iki. Berke, Barış, Ferdi yetmedi, 4-5 tane de alt yapıdan oyuncu ekledin, sonuç ortada, kaç tanesi sahaya çıkabildi, çıkabilen de ne yaptı? Sen hala İran’dan genç yetenek kovalıyorsun, kovaladığın oyuncunun geldiği lig belli, oynadığı takım belli, aldığı süre belli, dünya futbolcu sıralamasındaki yeri belli.. İsmail Köybașı alındı diye bu taraftar kıyameti kopardı, Tolga Ciğerci’nin üstüne atladı Comolli, yetmedi, üstüne bir de Serdar Aziz, o da yetmedi, üstüne bir de Tolgay Arslan hem de bonservisiyle, halen daha akıllanmadıysanız, halen daha Sinan Gümüş’ün peşinden koşuyorsanız pes yani. Geçen bir yerde bir haber başlığına denk geldim, birden fazla mevkide oynayabilen oyuncularla ilgileniyoruz diye bir kelam etmiş vizyoner başkan, tabii ki yazının devamını okumadım, vakit değerli bir şey nihayetinde..
Ali Koç ve ekibi hiç transfer yapmıyoruz, bir kaç genç oyuncu alacağız deseydi ve takım bu halde olsaydı bugün gıkım çıkmazdı, bu ayrı bir konu ama bu oyuncular satılmış, iki tane adam gibi futbolcu almışsın ama uyum sağlayamamıș, olabilir, riskli bir kaç transfer yapmışsın onlar da uymamış, hadi yine olabilir ama ikinci transfer döneminde de sen hala aynı kafada gidiyorsan sen hala bir golcü bulamıyorsan, defansı toparlayacak tecrübeli bir stoper alamıyorsan, gol sorununu çözecek iyi bir santrforu bulup getiremiyorsan, orta sahaya kendini ispat etmiş bir 10 numara yerine İtalya ikinci liginden Sloven Salih Uçan’ı bonservisiyle transfer ediyorsan sen bu işi öğrenememișsin demektir, senin futbolu idare edemeyeceğin çok aşikar da, kusura bakma ama kulübü idare edebileceğinden de şüphelerim var..
Kulislerde dönen dedikodular ki; malumunuz, ağzı en gevşek camia Fenerbahçe camiasıdır, kulüp içinde çok komik şeyler yaşandığı söyleniyor. Fenerbahçe’nin hafta sonu hangi takımla oynadığını bilmeyen yöneticiler var deniyor. Her hafta toplantı mı olur ben gelemem diye isyan eden bir kadın yöneticiden bahsediliyor. Ali Koç’un bu seneyi şanssızlıkla addettiği, şu maçta top direkten döndü, şu maçta haksız bir penaltı verildi babında koca seneyi izah ettiği, yapılan transferlerin birkaçı hariç eleştirilere katılmadığını belirtiyorlar. Comolli’ yi de çok başarılı bulduğunu söylüyorlar ki; Comolli’nin bir menajerlik şirketinin ortağı olduğu, Cocu’nun menajerliğini de aynı şirketin yaptığı yönünde de iddialar var. 12 m Euro bedel karşılığında Ayew’in bonservisinin devre arasında alındığı ama gelecek tepkilerden dolayı şimdilik saklandığı da söyleniyor..
Bizim futbol dünyamızın ihtiyaç duyduğu yönetici profili soyunma odasına girecek, taraftarı iplemeyecek, gözünü kırpmadan ani kararları verecek, çatır çatır federasyonla kavga edecek, komisyonu basıp iki dakikada rakibin koynuna girmiş futbolcuyu kulüp binasına getirecek, hakemle top diye oynayacak yönetici modeliymiș ambalajı falan önemli değil, yeter ki iș görsün.. Üzgünüm ama yanlış ata oynadık.. Aziz Yıldırım bir sebep değil, bir sonuçmuș, öyle ülkeye, böyle başkan.
Not: Ben de seçimlerin yeğnilenmesini istiğorum..
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907