SAYIN BAFETIMBI GOMIS’IN DİKKATİNE
Her şeyden önce Türkiye Süper Ligi Lefter Küçükandonyadis Sezonu tüm futbolseverlere güzellikler getirsin; holiganizm, azgın yöneticiler ve düşük seviye uzak dursun. Yine Yenikent Stadyumunu tıka basa dolduran taraftarlarını görünce Ankaragücü ile, harikulade sesi ve muazzam maç anlatımıyla Türkiye Süper Ligi‘nin çok özlediği Ercan Taner ustaya gönül dolusu ve koskocaman bir “Hoşgeldiniz!” demek isterim.
Fatih Terim, Süper Kupa maçında vasatın çok altında kalan Feghouli ve Belhanda ile beraber, bu aralar kendince ciddi sorunları olan, taraftarın sevgilisi Gomis‘i de Ankaragücü karşısında yedek soyundurdu. Bu konuya ayrıca yazının ikinci kısmında değineceğim. Süper Kupa oynayan takımın geri kalanına dokunmayan Fatih Terim, bu oyuncuların yerine Sinan, Onyekuru ve Eren ile karşılaşmaya başladı.
Ankaragücü takımı Galatasaray‘dan farklı olarak daha istekli, tribünlerin itmesiyle daha ateşli ve taktik tahtasına çizilen oyuna eksiksizce sadıktı. Sahanın fikrimce en iyi ismi olan El Kabir‘in güzel golü ile öne geçen Ankaragücü, kendi kalesinden duran top golü çıkara çıkara atmayı da öğrenen bir savunmanın üyesi olan Serdar‘ın golü ile üstünlüğünü yitirdi.
Ev sahibi ekibin yeni transferi Koné de uçarak attığı harika kafa golüyle kalecisi Hopf‘u ters köşeye yatırarak kendi ağlarını sarsınca, Ankaragücü daha iyi oynadığı maçta yenik duruma düştü.
Hayatımıza yeni giren ve kısa süre sonra severek alışacağımızı düşündüğüm VAR sistemine rağmen, Ankaragücü‘nün ofsayt olmayan biri gol olan, diğeri net gol pozisyonu olacak olan iki pozisyonu ofsayt bayrağı ile kesildi.
Oyuna sonradan giren Selçuk, Feghouli ve Belhanda‘nın kötünün iyisi şeklinde çalışır hale getirdiği hücum organizasyonlarından birinde, maçın son dakikalarında Eren de golünü attı ve maç 1-3 sona erdi.
Bazı takımların oyunu, yaz yüklemesinin hemen ardından ve ligin 3-4. haftası gibi oturmaktadır. Galatasaray‘ın eksikleri para ve transferden önce, mental ve taktiksel olarak giderilmesi gereken sorunlardır. Gelecek haftayı beklemek yerinde olacaktır.
Gelelim yazının başlığı olan meseleye. Şampiyonluk ile sona eren geçtiğimiz sezonda attığı 29 gol ile gol kralı olan, maaşını ve sözleşme gereği hak ettiği primlerini alan Bafetimbi Gomis, aynı şampiyonlukta emeği bulunan takım arkadaşlarını yok sayarcasına, tam bir para ahlaksızı olan menajerinin de provokasyonuyla, haksız ve ekstra bir prim ve maaş artışı koparma çabasına girişmişti. Bu girişim sonuç vermeyince de, Galatasaray taraftarının kendisine olan yoğun sevgisini ajite etme planıyla, antrenmanlar ve hazırlık maçlarındaki kötü ve isteksiz oyununa, saha içinde ve dışında attığı sayısız “tripleri” eklemişti. Bu da işe yaramayınca, Galatasaray‘ın oynadığı ilk resmi maç olan Süper Kupa finalindeki kötü oyununu, “kupayı rakibe teslim eden” penaltı atışıyla süslemişti. Bu planlarda hesap edemediği tek etken Fatih Terim oldu.
Haddini bilmeyen, dününü unutan, milli takım kamplarındaki davranışları hakkında türlü dedikodu çıkan, aynı milli takımın uçağında 70 yaşındaki basın mensubuna, üstünde milli takım arması varken, ağza almaya hicap edilecek nice küfürlerle ve yumruklarla saldıran, havayolu sponsorlukları ve siyasi anganjmanlar ile kariyer yapmaya geçerek futbolu tamamen unutan, eleştirilmeye tahammülsüz, haksız öfkesini sahada hakem tartaklamaya kadar götüren ve para-kadın-sosyal medya üçgeninde rezil rüsva bir hayat süren birilerini ayrı bir yere koyarsak, Fatih Terim “futbolcu babası” bir teknik adamdır. Futbolcularını kimseye yedirmez, hele medyaya asla. Ancak 2016 UEFA Avrupa Şampiyonası‘nda paragrafın ilk cümlesinde betimlenen türde oyuncuların başını çektiği bir Patrona Halil isyanı yaşadığı için, bir daha aynı hataya düşmeyeceği de neredeyse kesindi.
Karşılaşmanın ikinci yarısında Belhanda ve Feghouli oyuna girse de, yedek kulübesindeki Gomis oyuna da alınmadı. Sanırım Gomis ve menajeri en büyük şoku, ona aşık Galatasaray taraftarlarının, sosyal medya paylaşımlarıyla bu kararı çok yerinde bulmasıyla yaşamaktadırlar.
Kişilik farklarım, dünya görüşüm ve yaşama bakışım gereği birçok açıdan uzak düşsem, sayısız kararında ve nice olayda eleştirsem de, Fatih Terim bir kulüp efsanesi olarak Galatasaray taraftarı için Ali Sami Yen, Turgay Şeren, Metin Oktay ve Metin Kurt‘lar ile anılmakta olan, Gheorghe Hagi ve Bülent Korkmaz‘ların hocası olmuş bir insandır.
Özetle, aklını bir an önce başına alması gereken Sayın Bafetimbi Gomis, çok yanlış bir insana, çok büyük bir yanlış yapmıştır.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: murat.guler@abcspor.com
twitter: @kirjalian