Olağanüstü güzel, adeta bahar havasının hakim olduğu bir Şubat gününde en yakın rakiple 4, ezeli rakiplerle sırasıyla puan farkını 7 ve 10’a çıkarmak için ortam son derece elverişliydi. Dolmabahçe’deki ağaçlı yoldan yürürken herkes keyifliydi ve rakiplerin puan kaybettiği bu haftada kimsenin aklında 3 puan dışında bir şey yoktu. Akhisar da daha önceki yıllarda Beşiktaş’ın yoluna epey taş koymuştu. Hatta geçen sezon orta saha çizgisinin az ilerisinden çekilen şut gol olsaydı şampiyonluğa bile mal olabilirdi. Yalnız bu akşam ne o eski Akhisar vardı ne de sürprize yer bırakacak bir Beşiktaş. Demirören’li azap yıllarında genelde bu aylarda lige havlu atmış Beşiktaş adeta 2009 yılındaki şampiyonluğa benzer, rakiplerin büyük sorunlarla boğuştuğu bir sezonda bu sefer tersine eğer büyük hatalar yapmazsa Nisan ayında ipi göğüsleyebilir.
Belki Konya maçı kadar görkemli bir başlangıç olmadı ama Beşiktaş ilk dakikadan itibaren sahanın mutlak hakimi olduğunu gösterdi. Olağanüstü bir pas trafiğiyle rakibi üzerine çekerek arkaya atılabilecek uzun toplara Akhisar pek fırsat verecek gibi değildi. Zaten Cenk de buna uygun bir forvet tipi değil. Ancak en iyi yaptığı işte Quaresma’nın muhteşem ortasını güzel bir kafa vuruşuyla gole çevirdi ve Beşiktaş rahatladı. Arkasından Talisca’nın olağanüstü füzesiyle skor 2-0 olunca stat iyice şenlendi. Talisca’nın Benfica maçının son dakikasındaki frikiği gibi bu tip sert vuruşları ayak üstüyle değil de içiyle yapması da bana ayrıca çok kayda değer geliyor. Quaresma yine çok ilginç işler yaparken sıradışı yeteneklerini sergiledi ama bir kez daha o son vuruşu yapıp gol atamadı. Ne diyelim, her güzelin bir kusuru vardır ama Quaresma beni olumlu yönde şaşırtmaya devam ediyor. Beşiktaş’taki 2. Dönemi gerçek bir başarı öyküsü olarak sürüyor.
Tosic’in cezalı olduğu haftada Atınç pek sırıtmadı, hatta bir gol bile attı ama GS gibi daha zorlu bir rakibe karşı Şenol hocanın defanstaki orta göbeği çok iyi hazırlaması gerekecek. Bunun dışında bana göre geçen sezona kıyasla en büyük eksik hala Sosa’nın boşluğunun tam anlamıyla dolmamış olmasıdır. Oğuzhan yeterince dikine oynamıyor ve sahip olduğu yetenekleri tam anlamıyla sergileyemiyor. Fenerbahçe maçında da aldığı sorumluluğu taşıyamadığını göstermişti. Bana göre bu takımda kaptanlık en çok Atiba’ya yakışır, neden olmadığını da doğrusu çözemiyorum. Belki Şenol hoca Oğuzhan’ı genç yaşından dolayı Beşiktaş’ın sembol futbolcu adayı olarak görüyor ama biraz daha zamanı var bence. Evet, Beşiktaş takım oyununu çok güzel oynuyor ve saha içinde belki Hagi veya Alex gibi bir lideri yok ama ben bu tip futbolcuların önemine çok inananlardanım. Geçen yıl Sosa o görevi layığıyla yerine getiriyordu…
Gelecek hafta oynanacak GS maçı mutlaka çok zorlu geçecektir ve takım oyunu kadar futbolcuların bireysel performansları da çok belirleyici olacak. Cenk Hapoel maçında çok klas bir gol attı ama bu akşam attığı golün dışında oldukça etkisizdi. Belki sadece o değil, takımın genelinde de özellikle son 15 dakikada yorgunluktan kaynaklı bir düşüş oldu. Aboubakar zaten 70’te oyuna girdi ve birşeyler yapmaya çabaladı ama Şenol hoca için en büyük ikilem Kamerun’la Afrika şampiyonu olan Aboubakar ve Cenk’le çift forvet mi oynayacağı yoksa bu akşam olduğu gibi Cenk ve arkasında Talisca ile mi başlayacağı. Muhtemelen ikincisi olacaktır çünkü Babel’in gelişiyle Cenk’in kanatta değerlendirilme ihtimali iyice azaldı. Velhasılı, gelecek hafta alıncak bir beraberlik bile Başakşehir’deki düşüşü de hesaba katınca yeterli olabilir. Avrupa defteri ise deplasmanda alınan harika skorla sonuna kadar açık ve bu yıl en azından bir yarı finali görmek güzel olacaktır.
Bütün bunlar içinse en büyük görev yine Şenol hocaya düşüyor. Önce içindeki Fenerbahçe kini ve öfkesini atacak ve ondan sonra da her zaman yaptığı gibi futbolcuların içindeki yüksek potansiyelleri ortaya çıkararak soğukkanlı bir şekilde artık finallerin adamı olduğunu bir kez daha kanıtlayacak. Son zamanlarda statlarda duymaya alıştığımız İzmir Marşı bu akşam sanki daha da bir coşkuluydu ki sanırım önümüzdeki haftalarda bu coşku daha da artacaktır.
mail: gorkem.isik@abcspor.com
twitter: @saturnocontro3