Geçen hafta Feneri Kadıköy’de yenemeyip, ipleri eline alma fırsatını harcayınca moraller bozuldu. Şampiyonluk gitti mi, artık zor mu derken son altı maça girdik.
Bu gece maç mı seyrettik, ne seyrettik anlamadım. Esasında ilk yarı fena başlamamıştı. Galatasaray yine baskılı, bol paslı başladı. N’Diaye’nin basit hatasında Kayseri golü bulunca zaten soğuk olan hava buz kesti. 1 dakika sonra gecenin en iyisi Fernando’nun şutunu iyi takip eden Diagne golü atarak durumu 1-1’e getirmese, maç bu oyunla çok zora girerdi.
Kayseri sert oynuyor ama bu sefer buna göz yummayan bir hakem olunca, Kayseri ilk yarıda 10 kişi kaldı. Elle oynama sonucu hem penaltı hem kırmızı kart gelince, maç adeta bitti. 10 milyon euroluk penaltıcı Diagne penaltıyı gole çevirip skoru 2-1 yaptı. İlk yarının sonunda çok enteresan ender görülen bir gol yaşadık. Sağ bek sol beke kafayla gol attırdı. Mariano’nun güzel ortasına Nagatomo’nun kafası maçı bitirdi.
Kayseri’nin ilk yarı net 3 pozisyonu vardı. Bunlardan biri gol olsaydı, çok farklı bir maç olurdu.
İkinci yarı ne seyrettik anlamadım. Antreman bile daha heyecanlı, daha coşkuludur. Ne doğru bir organizasyon, ne bir oyun. Anormal bir pas hatası. Fernando ve Nagatomo dışında hepsi vasatın altındaydı. Kostas kenarda ısına ısına dibi tuttu. Maç olmuş 3-1, rakip 10 kişi. Al şu Yunanı oyuna. Adam futbola küstü. En kötü Diagne kadar oynar.
Neyse; kazasız belasız 3 puan alındı. Sadece 3 puan ama başka da birşey yok.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: cem.demircioglu@abcspor.com
twitter: @cemdemircioglu