Sezon içi görev başına getirildiği her takıma elinde sanki sihirli bir değnek varmış gibi olumlu katkı yapıp kümede bıraktıktan sonra ki sezonun ardından transferler yaptırıp bir kaç hafta sonra da kovulmasıyla veya istifasıyla tanıdığımız Hikmet Karaman’ın Rizespor’u Obraniaklı, Kweike’li kadrosuyla Fenerbahçe’yi çok zorlayacak diye bekleyenler çoğunluktaydı…
Rizespor’un puana olan ihtiyacı, Fenerbahçe’nin 4 önemli eksiği de eklenince zor geçecek gibi görünüyordu maç gerçekten. Egemen’in yerine sol stoperde tahmin ettiğimiz gibi Bekir, Fenerbahçe’de son günlerini yaşayan moralsiz Emenike’nin yerinde nihayet Webo, Kuyt’ın yerinde son Beşiktaş maçının iyilerinden Topuz ve orta sahanın ortasında Alper vardı ilk onbirde…
“Kupa maçındaki gibi bir Çaykur Rizespor bulamayacaklar” diye maç öncesi beyanat veren Hikmet Karaman solda Sercan, sağda Deniz Kadah gibi iki hızlı oyuncusu ile kanatlardan Fener’e nefes aldırmam, Obraniak ve Kweike ile de ipi çekerim diye düşünmüş ama hesapları tutmadı ve yaptığı yanlışı da göremedi bence. Rizespor’un orta sahası çok yumuşak kaldı Emre, Topal ve Alper’li Fener orta sahasına karşı ve hiç basamadıkları gibi çok da top kaybettiler. Önünde hiç bir presle karşılaşmadan sağdan soldan ortadan topu sürükleyen Alper’in yanına orda bir maden olduğunu farkeden Topuz’da sağdan göbeğe gelince, Webo gibi top alıp verebilen bir de santrfor olunca Fenerbahçe’nin pozisyonlar bulmaması imkansız hale geldi. Fenerbahçe gibi bir takıma karşı bu kadar yumuşak bir orta saha ile oynanmaz Hikmet Hoca’m. Oraya adam kılıklı bir önlibero koyman lazım. Giray’ın hatasını iyi değerlendiren Topuz’la Fenerbahçe maçın hemen başında golü buldu.
Ne olduğunu anlamadan Emre, Webo, Sow işbirliği ile Fenerbahçe ikiyi buldu. Rizespor bu dakikadan sonra baskıyı artırdı, toparlandı, Fenerbahçe’nin eksikleri hissedilmeye başlandı hatta bir topları da direkten döndü ancak o dakikadan hemen sonra Moussa Sow’un müthiş slalomuyla Fenerbahçe üçü buldu ve bana göre maç o dakika da bitti. İkinci yarı da ilk yarının kopyası mahiyetinde başladı. Rize’nin guardı iyice düştü, Fenerbahçe daha da rahat top çevirmeye ve orta sahayı daha rahat ve hızlı geçmeye başladı, maç resmen halı saha maçına döndü, klasik bir halı saha maçı paslaşmasında Webo ile Fener dörtledi sonrasında Caner’in frikiği ile de 5’ledi. Alper’in sakatlanarak çıkmasının ardından “size bu kadar saadet yeter”diyen İsmail Kartal Emenike’yi oyuna aldı. Alper’in yokluğu mu diyelim, Emenike’nin durdurucu gücü mü diyelim artık bilmiyorum yorum sizin tıkır tıkır işleyen düzen bozuldu ve Rizespor şeref sayısını attı.
Tüm oyuncuların Emenike’ye gol attırmak için çabalamaları takım ruhu adına önemli bir şey olsa da Emenike’nin her hareketi, her mimiği bir tahrik unsuru. Bir futbolcudan bu kadar mı soğunur, o kadar soğudum işte. Fenerbahçe’nin şampiyon olması için mutlaka bir seri yakalaması lazım. Rize zor bir deplasman gibi duruyordu ve Fenerbahçe eksiklerine rağmen çok kolay geçti, bana göre çok önemli bir üç puan aldı. Maç içinse çıkarılacak çok önemli iki ders var: Gerçek bir pivot santrfor çok önemli. Webo Fenerbahçe’nin tüm hücum varyasyonlarında vardı, çok önemli katkı yaptı ve neden Emenike’nin oynamaması gerektiğini görmeyen tüm gözlerin içine soktu. Diğeri ise isimlere, bonservis ücretlerine ve kariyerlere çok fazla takılmanın bir yanlış olduğu gerçeği.
Evet Kuyt çok önemli bir oyuncu ama Mehmet Topuz da çok önemli bir oyuncu. Futbol bilgisi bir Kuyt değil ama Kuyt’dan daha teknik ve dikine bir oyuncu. Önceki yıllarda kanadın alternatifsiz ismiydi. Böyle bir oyuncudan faydalanmamak büyük eksiklik. Hele ki Topuz’un sağ kanattan ortaya geçişi, ortadan dikine gidişleri çok önemli ve Kuyt’ın çoğu zaman yapmayı ihmal ettiği işlerdi ve golü de öyle bir noktadan yaptı. Fenerbahçe arzu ettiği havayı yakaladı. Evet, çok sakat var, takım Beliktaş’a pardon revire döndü ama çok önemli değil, önemli olan o havayı yakalamak. Adım adım 4.yıldııza diyorum ve herkese mutlu bir hafta sonu diliyorum.
bruno.monte@abcspor.com
@brunomonte1907