Hatta ve hatta maçın ilk yari bitiş düdüğü geldiğinde Fenerbahçeli taraftarlar rezalet bir skorla karşı karşıya kalabilirlerdi.
Tv’de bazı emekli futbolcuların bu maçla ilgili yorumlarına baktım.
-Normaldir bu oyun, şampiyon olunmuş artık,tatil planları yapılmaya başlandı, futbolcuların aklı başka yerde gibi yorumlar yaptılar.
Bayern Münih bile böyle oldu, erken gelen şampiyonluğun rehavetiyle pek çok maç kaybetti falan diyerek de olayı örneklendirdiler.
Herşeyden evvel Bayern Münih örneğini kabul etmiyorum.
Kötü örnek, örnek değildir.
Sporcular ve sanatçılar dünyanın en şanslı insanları bence. Hobilerini meslekleri haline getirmiş Tanrı’nın seçkin kulları. Eşek yüküyle kazandıkları para da cabası.
Derslerini aksattı diye anadan fırça mı yediler, ayakkabıyı parçaladı diye babadan sopa mı yediler Allah bilir?
Herseyden evvel yaptıkları iş hayatlarındaki en sevdikleri şey.
Şimdi bu durumda Fenebahçeli oyuncuların sahadaki rehavet hallerini hoş görmek ne kadar doğru.
Bu kadar da vurdumduymazlık olmaz ki?
Akhisar’ın bir iddiası yok. Senin de yok.
O zaman çıkıp zevkine futbol oynayın.
Ortada bi tepsi baklava olsa, bırak tepsiyi gazoz olsa bile bi rekabet ruhu olur. Bir mücadele olur.
Ben gercekten yakıştıramadım bu durumu şampiyon takıma.
Kaldı ki o kadar insan seni bağrına basmaya gelmiş, seni seyretmeye gelmiş.
Bilmiyorum, ben mi çok fazla şey bekliyorum yoksa toplumumuz o kadar hoşgörülü bir toplumda benim mi haberim yok.
Hepsini geçtim, Fenerbahçe maçı kazansa kulüp kasasına girecek yaklaşık bir milyon liranın hesabını kim verecek?
Bence olmadı. Şampiyon takımın oyuncularına hiç yakışmadı!