Piero var, Piero var!
Önce tarihsel bir yolculuk:
1.durak: 16 Kasım 1991. Fenerbahçe’nin rakibi Beşiktaş. Şampiyonluk mücadelesi.. Fenerbahçe 2-1 önde. Mehmet Özdilek, o zamanlar son dakika golleri ile ünlü Beşiktaş’ın gıcık hareketlerinden birini yapıyor ve kaleye çaprazdan yolluyor topu, Enginden sekiyor top, çizgü üzerinden Semih saçlarını savurarak çıkarıyor topu. Yan hakem çizgide değil ama gol diyor, Orta hakem golü veriyor. Kıyamet ama ne fayda..
2.durak: Oğuz Tongsir, tüm futbolseverlerin merak ettiği ‘Piero’ makinasını tanıttı Tongsir’in ağzından pieronun tanımı, “Gerçek bir görüntünün sanal halde, 3 boyutlu hale getirilmesi ile piero oluşuyor. Patenti de İngiliz devlet televizyonu BBC’ye ait. Lig TV büyük masraflar yaparak bunu Türkiye’ye getirdi. Piero’da, görüntünün çözümlenebilmesi için saha boyutlarının tam olarak bilinmesi ve çizgilerin net bir biçimde görülmesi gerekli. Hakem, kararında hatalı mı değil mi hepsi santim santim piero ile birlikte ortaya çıkıyor.”
3.durak: Ahmet Çakar diyor ki :”O gol sonrası olayları şimdi izlerken tutmasam kendimi ağlayacağım. 17 yıl önce. İçimde bir sıkıntı var. Maça gittik, maç iyi gidiyor. O gol atıyor, o gol atıyor. Şu anda kendimi, yıllar sonra kılık değiştirmiş, sonra yakalanmış bir Nazi savaş suçlusu gibi hissediyorum. Bu benim içimi kemiren bir yaradır. Eğer ben hata yapmışsam ciddi anlamda Fener’in hakkını yemişim. Belki de Fenerbahçe’nin dünya perspektifinde önünde 5 yılı çalmış olabilirim. Ama yaptıysam ben yaptım, gol kararını ben verdim. Kusur varsa benimdir. O zamanlar kulaklık yok, yan hakem bayrakları böyle canlı falan değil. Şimdikiler uzaydan bile görünüyor. Çetin sıfırdaydı. Korner bayrağının yanındayken yakalandı pozisyona.” Oğuz Tongsir’in Piero’su ile 1991 olayı temizleniyor.
4.durak: Fenerbahçe –Osmanlıspor maçı sonrası Ahmet Çakar “Türkiye’de piero kararları şaibelidir.”
Yani işinize geldiğinde doğru olan piero işinize gelmediğinde veya gündem yaratmak istediğinizde yanlıştır. Durum bu. İki piero arasında Ahmet Çakar sadece kilo verdi. Ama yaşananlar memleketin her zaman yaşanan gerçekleri.
Bu yüzden, sıkıcı ve dediğim dedik Aykut hocamın son maçını yorumlayamaya gerek yok. Hep aynı olacak yazdıklarımız. İki korkak takımın ilk yarısını izledik. Aykut hocam bir tek doğru orta yapılmamasına gene çok şaşırdı, kafasını kaldırıp gökyüzüne birşeyler dediği görüntüler yansıdı ekrana. İkinci yarı, Valbuena oyunda: ilk doğru Valbuena ortasında yukarıdaki olay ve gol. Aykut hoca Valbuena- Giuliano-Soldado ikilisini oynattığında ne keyifli maçtı ama kendisi gene dayanamadı ve Fernandao’yu soktu, ilk yarıya döndük. Titrek dandun maç bitti.
Bir arkadaşım dediği gibi, : “Sivas, Antalya, Kasımpasa ve Bursa’yı 1-0 yeneriz.. Karabük’e 90+4’de yediğimiz gol ile yenilip, 8 ön-libero ile çıktığımız son maçta da Konya’yla 0-0 berabere kalıp ikili averajla Besiktaş’a sampiyonlugu kaptırırız.”
Ruh halimiz budur. Çatır çatır oynar alırız diyemeyiz, böyle korkak gelecek şampiyonluğu da istemezük!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: yakup.borekcioglu@abcspor.com
twitter: @Yborekcioglu
