Moskova’dan yorgun dönmüştü Fenerbahçe. İnanılmaz bir taraftar desteği ile başladı oyun. Taraftar derken, ben maalesef aralarında değildim birkaç yüz sığır yüzünden. Çünkü Kadıköy’deki bir önceki maçta birkaç yüz aptal son 5 dakikada dayanamayarak küfürlü tezahürat yapıp ceza alınmasına sebep olmuştu. Pasolig’in resmi kuruluşu Türkiye Futbol Federasyonu, bu fırsatı değerlendirdi tabi. Ben de 10.000 kadar kombine sahibi gibi televizyondan seyretmek zorunda kaldım.
Maç öncesi kadrolar açıklandığında yine bir sürprizle başladı Pereira. Nani’nin yerine kadroda Alper vardı. Bu Kadlec’ten sonra ikinci süpriziydi Portekizli’nin. Açıkçası son maçlarda ayakta duramıyordu Nani. Alper için çok önemli bir fırsattı. Oyunda kaldığı dakikalara bakarsak bu fırsatı da çok iyi değerlendirdi. Çıkışlarıyla hem Beşiktaş’ın sol kanadını zorladı hem de İsmail’in çıkışını belirli ölçüde kilitledi.
Maça harika bir golle başladı Fenerbahçe. Volkan Şen’in Super Lig’deki ilk golüydü. Ligde oynadığı hemen tüm maçlarda son dokunuşlarda saç baş yolduran Volkan çaprazdan super bir vole golü attı.
İlk yarı inanılmaz tempolu bir maç oldu. Arka arkaya golleri kaçırdı Fenerbahçe. Gerçek Volkan Şen’i sonraki pozisyonlarda son vuruşlarda gördük. Mehmet Topal ve Souza inanılmaz pres yaptılar. Yakın çekimlerde Beşiktaş’ın yeni iki stoperi Delgado ve Marcelo’nun yüzü sapsarı olmuştu. Bugüne kadar hep baskılı oynamaya alışık takım geldiklerinden beri ilk defa baskı yedi. Uyum sorunu burada devreye girdi ve sallandılar kaçınılmaz olarak.
İkinci yarıda bu tempoyla devam etmesi zor gözüküyordu Fenerbahçe’nin. İlk 15-20 dakika 3 net pozisyon harcadı Beşiktaş. Ya da Volkan Demirel kurtardı da diyebiliriz. Kurtarışlarının yanında tam bir kaptan gibi davrandı maç boyu… Sallandıklarında takıma güven verdi, ayağa kaldırdı.
Takım geriye yaslandığında bu kez Pereira devreye girdi. Çok iyi bir zamanlamayla Nani ve adaşım Ozan’ı aldı. O dakikadan sonra oyuna tekrar denge geldi. Karşılıklı ataklar ve orta saha mücadelesine dönen oyunda, bir pozisyonda Ozan pres yapıp topu kaptı ve süper bir koşu yapan Nani’nin önüne yuvarladı topu. Nani’ye de dokunmak kaldı.
Sonraki birkaç dakikada da Beşiktaş gol kaçırmaya devam etti. Ancak gol atamadılar. Maçı 2-0 kazanan Fenerbahçe olası bir puan eşitliğinde ikili averajı da kaptı. Fenerbahçe bu maçta karakterini ve takım ruhunu ortaya koydu diyebiliriz.
Maç önceleri hep Van Persie mi yoksa Fernandao tartışması yapılıyor. Bu önemli maçta Van Persie isteneleni verdi mi? Kesinlikle hayır… Evet istediği topları tam alamıyor olabilir ama fizik olarak da çok yetersiz hala. Hala diyoruz lig bitiyor…
Geçtiğimiz hafta, Galatasaray-Trabzonspor maçında yapılan hakem hataları çok konuşuldu. Trabzon son birkaç yılda yaptığı hataların tüm günahlarını rezalet bir yönetim gösteren hakeme ihale etmiş oldu. Bundan sonra hakemlerin işi ekstra zor. Bu maçta da Cüneyt Çakır özellikle ilk yarıda yaptığı hatalarla geçmiş performanslarını aratmadı. Beck’in Volkan’a kasti tekmesinde kırmızıyı es geçti, faul bile vermedi. Sonra Caner’i ikinci sarıdan atmaya cesaret edemedi.
Maça Nani’nin yerine Alper’le başlayarak, sonrasında Ozan ve Nani’yi zamanında sokarak Pereira bu maça damgasını vurdu.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : ozan.gulseni@abcspor.com
twitter : @ogulseni