Parasal değerleri çok düşük, hatta para etmesi imkansız şeylerin çok büyük paralar karşılığında bireyden bireye itelendigi ve bu itelemenin genel kabul gördüğü ekonomiye Türk Ticaret Piyasası denir!.Hava parası, toz parası, bıçak parası gibi. Mesela bir de şerefiye parası var ki, şeref ve para kelimelerinin aynı cümlede dahi olması sakat bir durum, anladınız ne demek istediğimi, bir de siteye ceza yedirmeyelim.
Fırsatçı birkaç cingözün başlattığı bu tarz gelenekler domino taşı etkisiyle günümüze kadar gelmiştir işte öyle öyle..Devlet Baba da yapar aynını ha! Damga parası, işgaliye parası gibi harçlarla vatandaşını söğüşler, o yüzden harç yerine haraç desek yanlış bir şey söylemiş olmayız..
Yine aynı şekilde bir de başlık parası diye bir para daha vardır ki; kadının değerinin meta olduğunun ayan beyan ispatıdır.
9 yıllık eşiniz, iki de çocuk doğurmuş, yaşını da almış ama mihrap hala yerinde; 9 sene sonra geldi ve sizin Peder Bey’den başlık parası istedi, ne yaparsınız ?
Futbol dünyasındaki imza parasının da bu başlık parasından hiç bir farkı yok, sonra “kulüp başkanları bizi mal olarak görüyor” sen öyle yaparsan görür tabii evladım..
Aziz Yıldırım Gökhan’a sabır göstermiş, malum rakibin malum eski başkanı olsa o koltukta, Gökhan’ın topuğuna sıkardı.
“Oğlan seviyor, 9 senedir de bir ilişki var ortada, ele güne rezil olmayalım” diye defalarca da ortayı bulmak için masaya oturmuş hatta Aziz Yıldırım.
Sonradan iş ortaya çıkmış ki; bizim 9 senelik hatunun niyeti, üstüne daire yapacak zengin bir cücenin koluna girmek, o zengin cüceyi de bulmuş, mahalleli kaşar demesin diye, yok görüşmedim, ben kocamı seviyorum ayakları yapıyor sağda-solda.
Aylar evvelden imzalamış protokolu, öteki de sinsi sinsi ayrılığı bekliyor, takıma ihanet etmiş bile Gökhan, çoktaaan !!
O arada şampiyonluk yarışındayız biz bu adamlarla.. Biz ne peşindeyiz, herif ne peşinde ?
Öyle kadını saçından sürüye sürüye sokağa atarlar bizim memlekette, bizimkiler yine kibar davranmış valla da, billa da..
Gökhan olayı asla bir Haim Revivo olayı değildir arkadaşlar, yalanlarla dolu, kedinin fareye oynaması misali dalga geçercesine yapılmış bir ihanettir ki; Hasan Vezir bile, en azından bu kadarını yapmamıştır, Hasan, Gökhan’ın yanında harbiden de vezirdir ve bu transfer bir rezildir..
Revivo transferi mecburiyet meselesidir, Hasan Vezir transferi para meselesidir ama bu transfer Karakter Meselesidir.
Topal ve Caner’e siz de gelin dediğine inanmak dahi istemiyorum..
Bugüne kadar Beşiktaş bizden çöp dışında bir şey alamadı, giden oyuncular zaten kariyerleri düşüşte olan isimlerdi ve doğal olarak başarılı da olamadılar. Gökhan da bu tanıma çok uygun bir isim, O’nun da akıbeti belli, yerine daha genci ve daha kalitelisi geldi, üstelik cebimize de para kaldı, Gönül rahatlığı içindeyiz biz.
Kariyerinin zirvesindeki oyuncular dahi bu tarz keskin yön değişikliklerinde şarampole yuvarlandılar, gördük bu güne kadar. Tecrübe ile sabittir, dedim ya Gönül rahatlığı içindeyiz biz.
Bu toplum bu tarz hareketleri hoş görmüyor, o psikolojinin altında eziliyorlar. Gittigi yeni camiası bile hoş görmüyor emin olun. Kocaya kaçmış gelin misali sığıntı gibi yaşıyor bir köşede.
Gökhan sevdiğimiz bir futbolcuydu, Evet yanlış adama gönül vermişiz ama önünde uzun bir futbol hayatı var. Ama teknik adam ama yönetici ama yorumcu..İnsan yine de üzülmeden edemiyor.
Camiasız bir oyuncu, vatansız bir insan gibidir Türk spor dünyasında. Gökhan 2 milyon için önündeki uzun futbol yaşamını kaybetti ama en önemlisi de itibarını kaybetti..
Paragöz Gökhan olarak anılacak, attığı golleri, yaptığı asistleri kimse hatırlamayacak, fazladan aldığı 1 yıllık maaş için nasıl da camiasını sattığıyla hatırlanacak.
İki sene kiralık top oynamış, İsviçreli vasat bek saygıyla ve özlemle anılacak ama Gökhan’ın posta pulu kadar değeri olmayacak bu alemde, malumunuz damga pulu pahalı.
Şu önemli 3 Temmuz günü özellikle kaleme almak istedim Gökhan’ı..
Nesilden nesile miras sevdanın, hayırsız evladı Gökhan hakkında daha fazla konuşmaya da gerek yok ama bir şey sormadan edemeyeceğim:
– 2010-2011 sezonu şampiyonu Trabzonspor’dur diyen Şenol ve Tolga’yla aynı takımdasın, Fiko da başkan’ın.
– Ne mide varmış be sende ?
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907
