Championship’e çıkma mücadelesi gösteren iki takımın rövanş maçında nefes kesen bir maça tanık oldum.
Bir Sheffield United sempatizanı olarak, kırmızı beyazlı ekibin mücadelesinden memnun değildim ancak maçta atılan 10 gol ve maçın geneli keyif verdi diyebilirim.
Skor 5-5, evet yanlış duymadınız!
İlk maç Bramall Lane’de, yani Sheffield United’in sahasında oynanmış ve Swindon 2-1 galip gelmeyi başarmıştı. Nitekim Swindon bu maça avantajlı başladı.
Maçın öncesinde, Sheffield United yönetim kurulu üyesi Selahattin Baki’nin önerisiyle, Sheffield United yöneticileri karşılaşmayı deplasman tribününde taraftarlarıyla beraber iç içe izleyecekti. Bu durumun sebebi, eğer Sheffield United maçı kazanır ve tur atlarsa, sevince ortak olmak… Ancak, Sheffield United maçı kaybederse, taraftarların hesap sormasında kaçmamak… Keşke ülkemizde de bu tip şeyler olsa diye iç geçirmedim değil. Buradan yine Selahattin Baki’yi bu davranışından ötürü kutluyoruz.
İlk 10 dakika boyunca Swindon Town, Sheffield United’a göre daha istekli başladı ki ben Sheffield United’in daha baskılı oynayacağını düşünüyordum ve ilk 18 dakikada Swindon durumu 3-0 yaptı. Sheffield United seyircisi adeta şok etkisine maruz kalmışlardı ve ekran başındaki ben de sinir küpüne dönmüş, ümitleri tükenmiş bir insan haline dönüştüm. 19 ve 39’da mücadele 3-2 oldu. İngiltere’de deplasman golü sayılmadığı için, Sheffield United 1 farklı kazanması halinde tur atlıyordu. 3-2 olduktan sonra herkes tekrar ümitlendi, ancak futbolcular 3-2’den sonra yine rahat bir tavır takınarak pozisyon vermeye başladı.
Sheffield United, ilk maçta olduğu gibi yine Swindon’un 3 numarası Bryne’yi topla çok kolay buluşturdu. Swindon’un kanatları vızır vızır işledi. Bunun yanında defans inanılmaz hatalar yaptı ve menajer Nigel Clough yine ve yine önlem almaya yeltenmedi.
İkinci yarı başladığında 59. Dakikada Swindon bir penaltı buldu ve gole çevirdi. Fark 2’ye çıkmış ve yine bir ümitsizlik oluşmuştu. Fakat nedense, fark 1’e indiğinde Sheffield United baskıyı azaltıyor ancak fark 2’ye çıktığında baskı kuruyordu. Yine aynı baskıyı oluşturan Sheffield, golden 5 dakika sonra durumu 4-3’e getirdi. 4-3 olduktan sonra yine rölantiye alan Sheffield, 84’te 1 gol daha yedi ve durum 5-3 olmuştu. Artık ümitler tamamen bitti, derken… 88 ve 90’da 2 gol bulan Sheffield United durumu aniden dengeye getirdi, 5-5 oldu.
Neredeyse hayatımda izlediğim en garip, en şaşkın maçtı. Sheffield United adeta kalp krizi geçirten bir ekip olsa gerek diyorum kendi kendime.
İkinci yarıda oyun o kadar çok duraksamıştı ki, hakem maçın sonuna 7 dakika ilave etti ve Sheffield United 1 gol daha bulsa üst tura çıkacaktı ancak öyle olmadı. Pek çok fırsattan yararlanamayan kırmızı beyazlı ekip, Championship umutlarını seneye bıraktı.
Bana göre, menajer Clough ile yollar ayrılmalı. Takımda geçen sezonda oluşan ruh kalmamış, defans inanılmaz kötü ve forvet hattı çok yetersiz. Ya gol yemeyeceksin, ya da atacaksın…
Umuyorum ki Sheffield United yönetimi, menajerin ve futbolcuların bu performansını göz önünde bulundurarak seneye çok daha iyi işlere imza atmak için çalışacaktır.
Reha KAZAR
mail: reha.kazar@abcspor.com
Twitter: @Kazarre13