“Facebook kullanmıyorum yeaa”diye hava yapanlar var. Yeni doğmuş bebekten, kediye köpeğe kadar hemen herkesin bir sosyal medya hesabı olunca sıradan olmamak için kıvranan tiplere de fırsat doğuyor. Biz sıradan insanlarız canım, Facebook kullanıyoruz ve yıllardır birbirimizi arkadaş olarak ekleyip duruyoruz, hatta tanıyor olup da arkadaş olarak eklemediğimiz kimse kalmadı gibi bir şey. Siz bakmayın hala Facebook’un “tanıyor olabileceğin kişiler” diye sürekli öneride bulunmasına, o kişiler ya samimi olmadıklarımız ya da “tanımaz olaydım” dediklerimiz.
İsmail Kartal’ın da bir dolu sahte Facebook hesabı var, tanıyor olabileceğim kişiler arasında ikide bir resmi çıkıyor ama Diego’yu seyrettikten sonra kendisine de tanımaz olaydım dediklerimle aynı muameleyi yapıyorum. Arap İsmail’in gönlümdeki yeri başka, o apayrı bir konu. Diego gerçekten çok önemli bir oyuncu. Yıllarca hayranlıkla izledik “yok abi o adam daha Türkiye’ye gelmez” dedik ve sonra bir şekilde yolu düştü ama kurdu kuzuya boğduran hoca sayesinde Selçuk Şahin’den bile daha az dakika kaldı. Gerçekten de yerinde olmayı istemezdim ve bir dakika bile kalmazdım burada. Pereira’nın en büyük transferi Diego diyorlar ya, doğru.
Adam kendisini buldu Pereira ile. Savunma yapmaz denilen adam deli gibi koşuyor ve savunma yapıyor, orta sahanın bir numaralı pas istasyonu, topu alıyor, sürüyor, ara pası atmaya çalışıyor, duvar pası deniyor, kanatları kaçırıyor, şut atıyor, frikik atıyor. İşte ben buna hoca başarısı derim, hocanın eli Diego’ya değdi. Bence hocanın eli taraftara da değdi. Tuhaf bir şekilde taraftar Pereira’yı çok sevdi bu kadar kısa zaman içinde. Adam hakikaten sıcak bir tip, çok hırslı, çok heyecanlı. Taraftarın arasına karışıp “Vitor Pereira Ole” tezahüratı yapıyor, kız demiş ne kadar da kale arkacı bir hoca ?
Hazırlık maçının ardından sahaya girip tüm oyunculara teker teker sarılıp tebrik ediyor, kız demiş ne kadar Centilmen bir erkek ?, Panathinaikos tribünlerine gidip artistlik yapacak kadar gözü dönmüş ve cesur, kız demiş ne kadar Cüneyt Arkın bir erkek ? Fernandao ile aynı anda kafaya çıkacak kadar heyecanlı, saha kenarında da bir o kadar hiperaktif, kız demiş ne kadar da Yılmaz Vural bir hoca ? Gökhan Shakhtar maçından bir gün önce sakatlanıyor, burnu kanamış gibi hastaneye götürülüyor, sakatlığı sır gibi saklanıyor ve son dakika sürpriziyle yerine Hasan Ali oynatılıyor. Maksat Lucescu son ana kadar bilmesin!
Amerikan filmlerini aratmayan bir gizlilik içinde yapılmış eylemler, ince düşünüşler, eee, hoş yani hakikaten. İş ciddiyeti. Pereira tam taraftarın kafasına göre bir isim, ruh eşi, taraftarı taşıyabilecek bir hoca. 3 haftada Fenerbahçe’yi de umduğumdan çok daha iyi bir noktaya getirdi, kendisini tebrik etmek lazım diyorum ancak bazı da endişelerim var. Dile getirmesem içimde kalır. Herşeyden evvel Pereira orta sahaya iki yönlü bir oyuncu istemeli.
Hangi sistemle oynarsa oynasın bir Emre, bir Appiah şart. Diego gelsin defanstan top alsın falan olmaz o işler öyle. Souza ısınıyor, kötü değil ama topla becerisi yok. Bir Baroni kadar bile değil o konuda. Topsuz oyunda iyi, nereye kaçacağını biliyor. Ofansta tüm yaptığı topu kendisinden daha iyi kulanabilecek kim varsa verip, kurtulmak. Top sürmesi lazım, boşluğu görür görmez dikine gitmesi lazım, adam eksiltmesi lazım, yapmıyor veya yapamıyor. Ayağı Topal’dan temiz, fizik olarak kuvvetlenirse Topal’dan alabilir de formayı ama Topal’la yan yana oynamaz.
Real Madrid müthiş bir kadro. Ronaldo, Rodriguez, Bale ve diğerleri. 100 milyonluk futbolcular var aralarında. 20 milyonluk bir Modric’in sakatlığı nelere mal oldu ? Bu işler böyle. Eksik halkan olmayacak, Fernandao, Nani, Diego, Van Persie’li bir hat kurduysan onların arkasına da o kalitede bir futbolcu alacaksın. Souza ile falan o işler biraz zor. Emre olsaydı maç daha farklı bir skorla bitebilirdi bence. Rakip, yarı sahasından taç atıyor Sow arkadaşlarını çağırıyor, gelin basın diye ama gelen yok, çünkü derman yok.
Sezon başı, hava çok sıcak eyvallah ama kondisyon da eksik. Shakhtar topla çok fazla oynadı, istediği gibi çevirdi topu. Fenerbahçe basamadı. Pereira’nın artık topsuz antrenmanlara ağırlık vermesi lazım. Bu anlamda zayıf kaldık mecburen. 4-4-2’yi oynayacaksan ki bana göre çok zor; kanat transferi de lazım. Topla hızlı giden bir çizgi oyuncusu. Volkan Şen uygun bence. Sow 4-3-3’ün ideal kanat tipi. Volkan sağ kanat oyuncusu, Nani’yi de sola atarsın, süper olur. Nani, Fernandao, Diego ve Van Persie. Bu dört adam vazgeçilmez ve dördü de farklı oyuncular. Dördü de sahada yer alacaksa, orta sahaya koyacağın adamın önemi daha da artıyor. Dikkat!!
Orta sahası oyundan düşmüş takıma forvet takviyesi yapılmaz, top zaten oralara gitmiyor, RVP ne yapacak orada ? Gaza gelmemek lazım. Yaa arkadaş, nedir bu şampiyonlar ligi hasreti böyle. Pereira Şampiyonlar Ligi konusunda tecrübeli bir hoca, güveniyorum kendisine ama iki kere şampiyonlar liginin dışında kaldık, bir kumpas yüzünden.
Allah o kumpasları düzenleyenlerin, eğer dahli varsa Mimidali’nin, Lütfi’nin, Platini’nin ve yapımda- yayında emeği geçen diğer herkesin evlerine ateşler salsın, dirliklerini bozsun !! Ne kadar da Pensilvanya bedduacısı bir yazar !!
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907