NAMÜSAİT 11
Bir kere oturttuktan sonra yürür. Dünyanın en iyi takımının başına Klopp’u da getirsen yürür, Bülent Korkmaz’ı da getirsen yürür, Hagi’yi de getirsen yürür, Deli İbrahim’i de getirsen yürür.
Şu anda Jorge Jesus’un Fenerbahçe’de yapmak istediği şey de bu. Şu satırları yazarken kadronun henüz açıklanmadığının altını çizeyim, 3-4 oyuncu dışında hiç bir tahminim de yok çünkü Jesus tahmin etmemizi de istemiyor, oyuncuya değil sisteme dayalı bir takım yaratma peşinde. Lige iyi başladı diyemeyiz ama iyi vites artırdı ve favori gösterilmeye başladı takımı ama ne olduğunu net söyleyemesem de olmayan bir şeyler de var, bir yerde tıkanacak gibi duran..
3’lü savunma tartışmalarına rağmen Beşiktaş daha iyi başladı diyebiliriz lige ama sonrasında soru işaretleri bıraktı, yenilgi Beşiktaş açısından daha büyük bir kayıp olur diye düşünüyordum maç öncesi, Valerian Ismael’in 11’ini sakatlıklar hariç tahmin edebiliyorum ama ne oynayacak onu kestiremiyordum.
Klasik olacak ama Jesus’un “müsait”11’ini begenmedim. Batsuhayi, Osayi, Rossi ve Emre’den en az 3’ünün sahada olması lazım diye düşünüyorum..
Jorge Jesus aslında ligi çözdü. Ayağı düzgün stoperleri olan takım ligde yok, basıyor presi önde.
Anadolu takımlarının oyun formatı belli, 2 pır-pır kanat, bir kıçından bacaklı 10 numara ve şişirilen her topu göğsüyle indirmeye çalışan iri kıyım bir santrfor. Bu adamlar defanstan çıkardıkları topu santrfora şişirecekler, ben de 3 tane yarma stoper koyarım geriye, ona da top aldırmam diyor Jesus. Konya maçında çalışmadı çünkü defanstan iyi çıktılar topla. Beşiktaş maçında 4’lü savunma beklerdim, yine şaşırttı beni Jesus. Beşiktaş sahasında o presi maçın başında yemez ve bir şekilde de topu çıkarır çünkü.
Jesus’un sistemi bana göre ilk yarıda tutmadı. Beşiktaş da 3 puan için sahaya çıkmıştı, Fenerbahçe orta sahada bir kaliteli ayak eksiğiyle oynamak zorunda kaldı 3’lü sevdası yüzünden. Geriden uzun toplarla Valencia ve Pedro’yu topla buluşturmak konumunda kaldılar, ikisi de pivot santrfor özellikli değil ve dahası o paslar da yerini bulmadı..
Beşiktaş ofansta daha agresif bir görüntü verdi ama totale baktığımızda ilk yarı adına fıs diyebiliriz. Defans arkasına sürekli ara paslar denediler ama hemen hepsi offside düdüğü ile bitti..
Genel anlamda oyun ortada desek de Fenerbahçe’nin etkili atakları daha fazlaydı. Crespo’nun, Valencia’nın etkili şutları var, kale sahasında kalecinin müdahale edemediği toplara son anda uzanan ayaklar var, kafalar var, Fenerbahçe beklenen oyununu oynayamasa da daha etkiliydi diyebilirim ilk yarıda.
Tabii burada hakem faktörü de maça çok tesir etti. Maç zaten biraz sertti, hakem de gerekli- gereksiz çok düdük çaldı. Futbolcuların sağ duyulu tavrı olmasa hakem kontrolü de kaybedebilirdi ilk 20 dakikada ve bir standardı da yoktu düdüklerde. Her iki tarafın da haklı isyanları olabilir ama Weghorst maça çok faullü başladı, kart görmedi. İkili mücadelelerde her iki takım aleyhine de yanlış kararları var, en barizi Valencia’nın ceza yayı üzerinde indirilmesini pas geçmesi.
Bireysel performans olarak öne çıkan bir oyuncu olmadı. Çok kritik müdahaleleri olan Josef’i bir adım öne çıkarabilirim saha genelinde. Fenerbahçe’de Crespo gözüme çarptı, Ferdi çok çalıştı ve çok top taşıdı. Valencia da yıpratıcıydı ama böyle maçlarda dar alandaki kalite yetersizliği öne çıkıyor. Fenerbahçe’de Lincoln iyi mücadele etti, beklenenin altında diyenler olabilir ama yanlış yerde oynuyor. Arao çok etkisizdi, hiç top kesmedi ilk yarıda. İrfancan zaten beğendiğim bir oyuncu değil, maçın başında bir hareket çekti, sonra kayıp. Pedro da ya alışamadı, ya yanlış yerde oynuyor, yüzü dönük oynama konusunda daha başarılı olabilir bilmiyorum ama yeterli gibi durmuyor. Attığı golleri seyredip bunun kötü çıkma ihtimali yok demiştim, biraz daha sabır. Çok pres de yapmıyor Pedro, bilemedim. Biraz ağır kaldı gibi. Neyse..
Şimdi böyle bir maçta Osayi enerji dengesini değiştirebilir bir oyuncuydu, Osayi-Rossi İkilisi Rosier’i tamamen devre dışı bırakırdı dedim ilk yarı itibariyle.
Weghorst stil ve fizik itibariyle bu ligin bug’ı ama 2.sınıf bir Hollanda’lı, etkili olamaz bu tip maçlarda. Muleka da öyle. Delle Alli’yi merak ediyordum, bitmiş, okeye değil çift okeye dönüyor izlenimi verdi. Beşiktaş orta sahası Salih Uçan’a kaldıysa vah ki ne vah.
İkinci 45 dakikaya Jesus aynı 11’le başladı ama oyun formatını biraz değiştirdi, topu yere indirdi, pas oyununa döndü oyun üstünlüğünü ele aldı ama rakip iyi gömüldü.
Ikinci 45 dakikada iki hoca da 3 oyuncu değişikliği yaptı ve Valerian Ismael’in tercihleri maçın gidişatını değiştirdi, Beşiktaş son 15 dakikayı üstün oynadı ama golü bulamadılar ve derbi başlattığı gibi bitti.
Çok övülen Jesus bugün kötü bir sınav verdi. Müsait 11’ini beğenmediğimi başta belirttim. Lincoln sol bekte fena oynamadı ama oranın oyuncusu değil. Rakipten korkmaya gerek yok, bas oraya Emre’yi, Rossi’yi, Beşiktaş o kadar kaliteli bir takım değil. Arao ve İrfancan’a bu kadar nasıl tahammül etti? Arao bir tane top kesmedi desem yeri var. Crespo- MHY değişikliği orta sahayı rakibe teslim etti bana göre. Aynı şekilde Pedro’ya da çok uzun süre tahammül etti. Bunlar bana göre bariz hatalar. Osayi, Rossi, Emre oynardı bu maçta. 4’lü defans ve tek forvetli oyunu Fenerbahçe daha iyi oynuyor bence, kadro buna müsait. Bir tek Weghorst için 3 stoper bulundurmaya gerek yok.
Valencia her gol attığında o golleri Fenerbahçe’ye atıyor diyordum, Valencia’ya bu kadar güvenmek de bir hata.
Beşiktaş son dakikalarda bulduğu pozisyonlarla galibiyet kaçırmış gibi görünse de bana göre Fenerbahçe fırsat tepti Jesus’un namusait oyuncuları ve 11’iyle..
mail: bruno.monte@abcspor.com
twitter: @BrunoMonte1907