Vay anam vay, uyuklayarak seyrettiğimiz derbi maçlarından, esneye esneye izlediğimiz Uefa Avrupa ligi maçlarından, hop oturup hop kalktığımız hazırlık maçlarına.. Nerdeeeeen, nereeee ? Basıp parayı aldın mı yıldızları, yıldızların başına ruh sahibi bir de hoca getirdin mi böyle oluyor işte. Para mı ? Vermeden almak Allah’a mahsus. Görün bakın, ne Feneriumlara mal yetiştirebilirler, ne de bir tane kombine kalır elde. Tüm camia nasıl bir takım izleyeceğiz sorusunun cevabını merak ediyordu ve Zob Ahan maçında Fenerbahçe ahan da budur dedi.
Galiba çare Pereira’ymış. Yana oynayan oyuncular ne kadar gözüme battı, anlatamam. Premier lig maçından adeta kesitler izledik Düzce’de. Top Fenerbahçe’deyken gerçekten de keyif aldık. Diego, Meireles gibi oyuncular zaten bu tarz oyunlara alışkın futbolcular. Özellikle Diego kaçanı gördüğü an salıyor topu önüne. Kanatlarda da iki tane adam eksilten hızlı futbolcu olduğunda keyifli futbol başlıyor ve bir de hemen her topu alan, hemen her topa kafa vuran bir merkez santrfor var ki; hop oturuyorsun hop kalkıyorsun. Top rakipteyken Fenerbahçe’yi yeterli bulmadım. Rakibe çok fazla oynama şansı verdik, ikili mücadelelerde çok fazla faul yaptık, daha iyi top yapan bir takıma karşı çok zorlanırdık.
İdeal onbirin sahada yer almamış olması, sezon başı olması, çıkan onbirin fazla ofansif olması gibi mazeretler kabul edilebilir elbet. Gördüğüm bir diğer eksik de stoper transfer edilirken her nedense ayağına hakim stoper almak kimsenin aklına gelmiyor. Rakip prese başladı mı hemen top kaleciye geliyor, kaleci Fabiano da sağ olsun Selçuk Şahin’i aratmayacak, yüreğimizi ağzımıza getiriyor ki kendisi bana hiç güven vermedi.
Ortadaki Topal yine Fener’in en iyisi. Banko. Yanında oynayan Meireles hızlı oyunda var ama ilk onbir oyuncusu gibi değil. Hiç ince işçilik yok adamda. Al topu ver yana nereye kadar ? sorumluluk almak lazım, ince işler yapmak lazım. Fernandao, Ferlnandao, Fernandao. Nasıl bir fizik ? Nasıl bir arzu? Nasıl bir hava hakimiyeti ? Nasıl bir yıpratıcılık ? Nazar değer, susayım. Yılın transferi. İkinci yarıda Alper sola geçti, Nani sağa, arkalarına Caner ve Şener vardı. Orta sahada ise Souza, Holmen ve Mehmet Topuz, defans göbeğinde Alves-Kadlec. Caner ve Şener ikilisi ofansıf anlamda Gökhan-Hasan Ali ikilisine göre kesinlikle çok daha etkili bir ikili. Şener Gökhan’dan daha hızlı, daha teknik ve daha görerek orta yapıyor, dolayısıyla da ofansta çok etkili oluyor.
Nani ile beraber her paslaştıklarında allak bullak ettiler ortalığı ancak Şener’in defansif yönünü konuşmak için erken. Nani zaten bir ekol, topu ayağına her aldığında tribünler ayakta. Ne yapacağı belli değil, çalım mı atar, şut mu, ani bir pas mı verir, kontrolü çok zor frikiği de çaktı. Ceee !! Dedi. Ne zaman 5-6 oyuncu transfer etsek biri ya cacık çıkar ya da lüzümsuz olafak transfer edilir. Bu sene de kontenjanı Souza dolduracak gibi. Baroniye falan benzetenler olmuş, bırakın şu gamsız herifi, ben benzetmedim.
Solda büyük savaş var, Alper, Sow ve Stoch. Her şeye rağmen çalışırsa, güçlenirse, istekli oynarsa yüzde 40 Sow diyorum, Alper ve Stoch yüzde 30. Sağda Nani var, yedeği Topuz olur keşke Volkan alınsa. Krasiç inşallah bir sürpriz yapar, Fenerbahçe’yi bırak bir kenara, dünya futbolu için isterim Krasiç’in eski günlerine dönmesini. Holmen bana göre bariz sırıttı, mental olarak da çok ağır kaldı, ilk yolcu Holmen.
Bu Fener çok can yakar. Bir kaç maç daha bekleyelim, daha ciddi rakiplere karşı seyredelim, Kadıköy’de seyredelim bir kere. Nani’nin frikik golüyle beraber enfes bir hareket Pereira’dan geldi, 10 numara 5 yıldız bir oturuş ve aynı güzellikte bir gülüş de Aziz Başkan’dan ve Naaa Niii, Naaaa, Niiii ! Her şey çok güzel olacak !
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail : bruno.monte@abcspor.com
twitter : @BrunoMonte1907