ASYA KITASI ve kadın tenisçiler dendiğinde akla gelen ilk isim tabii ki LI NA..
26 Şubat 1982 Wuban doğumlu olan efsane raketin, 4 ay önceki beklenmedik emeklilik kararı belki birçok kişiyi ve hayranlarını şok etti ama ard arda yaşadığı diz sakatlıkları, ünlü raketi maalesef buna mecbur bıraktı.
Emeklilik kararı sonrası ilk röportajında; “Dört diz ameliyatı ve şişliği ve acıyı dindirmek için vurulan yüzlerce iğneden sonra vücudum artık bırakmam için yalvarıyordu. % 100 hazır olmak için ne kadar çok çalışsam da, vücudum bu yaşımda, 32, bir daha en üst düzeyde yarışamayacağımı söylüyordu. Yüzde yüzünü verememek böylesine rekabetçi ve güzel bir spor disiplini için yeterli değil.” demişti.
Sadece ülkesi değil tüm Asya Kıtasının ilk ve tek kadın Grand Slam şampiyonu Li Na ya da Çince’siyle Na Li, profesyonel tenis kariyerine 1999 yılında adım atmıştı.
Düşük kalitedeki turnuvalarda boy gösteriyor ve başarılı sonuçlar alıyordu ama tenis federasyonuyla arasında yaşanan sorunlardan dolayı, ki bunlardan en önemlisi kendi koçu ile çalışma isteğine federasyonun verdiği red cevabı idi, 2002 yılında tenise 2 sene ara verdi. Profesyonel kariyerine döndüğü 2004 yılının sonlarında kadınlarda kısa sürede ilk 100’e girmeyi başaran Li Na, 2006 yılında Wimbledon’da 4.tura kadar yükseldi ve TOP20 içine de yerleşince bir anda spot ışıklarını üzerine çevirmiş oldu.
2011 yılında ilk Grand Slam Şampiyonluğunu kazandığı Fransa Açık’da, İtalyan Francesca Schiavone’yi 6-4/7-6’lik setlerle yenerek kazandığı final maçını TV karşısında 120 milyona yakın Çinli seyretmiş ve bu bir rekordu.
İkinci Grand Slam şampiyonluğu ise yine 2011 yılında ilki Clijsters’e ikincisi 2013 yılında Azarenka’ya olmak üzere iki kez finalde kaybettiği Avustralya Açık’ta geldi. 2014 Avustralya Açık şampiyonluğu ile WTA 2 no’ya kadar yükselmesine rağmen, Wimbledon sonrası tekrar nükseden sakatlığı nedeniyle, profesyonel tenis kariyerini noktalama kararı aldı.
İnanılmaz bir teknik, hatta tekniğin ötesinde taktik zekâsı, masa tenisi oynarmışcasına bilekler ve bitmek bilmeyen enerji…
Stil olarak tam bir sert kort oyuncusu olmasına rağmen, en kötü olduğu toprak kortta bile Grand Slam kazanmış olması çok büyük başarı. Ayrıca 2008 Pekin’de kazandığı bir Olimpiyat 4.lüğü de tarih sayfalarında yerini almış durumda. Kariyerinde çıktığı toplam 691 maçta 503 galibiyet alarak %72’lik bir galibiyet yüzdesi yakaladı ve kariyerini 9 WTA, 19 ITF Şampiyonluğu’yla tamamladı.
Sadece ilk Grand Slam kazanan değil, aynı zamanda ilk 30’a (Haziran 2006), ilk 20’ye (Ağustos 2006) ve ilk 10’a (2010) giren ilk Çinli tenisçi olduğu da unutulmamalı..
Emeklilik kararına rağmen tenisten kopmayacağını ve Çin’de kendi adını tenis akademisi açıp yeni yetenekler yetiştirmek istediğini belirtti.
Bugün itibariyle, onun emekliliği sonrası en öndeki Çinli raket Shuai Peng ama onun da ilerleyen yaşı ve TOP5 raketlerinden 1 level düşük kalitesi nedeniyle bir Li Na olamayacağı neredeyse kesin gibi.. Arkasından gelen Zhuhai Zeng ise Peng’den 3 yaş küçük ve daha 25 yaşında ama onun içinde zirvenin sahibi olacak demek fazla iddialı bir demeç hatta ütopik olur.
Ülkesinde, gerekli maddi imkanlar ve istediği koçlarla çalışma şansı sağlanacağı söylenen Li Na ve tenis akademisinde bakalım neler yaşacanak?
Bu akademiden yeni Ni La’dan çıkacak ve boynuz kulağı geçecek mi bundan 5-10 sene sonra hep beraber göreceğiz..