Mekanlar vardır. O mekanların da müdavimleri vardır. Bu müdavimler, o mekanlarda kendi mekanlarıymış gibi davranırlar. Mekan sahibi değil, müdavimin sözü geçer. Burak da Sivas’ın müdavimi. Bugün maçı nasıl istediyse öyle bitirdi.
Terbiye sınırlarını zorlayan Sivas seyircileri için ders gibi maç olmuştur. Sen sen ol, müdavimini kızdırma. Sana yer mekan dinlemeden zımbalar golü.
Gelelim maça. Maç için yazılacak tonlarca şey var. Beşiktaşlı olmasam, komedi filmi niyetine izleyebilirdim maçı. Bütün hafta zırıl zırıl ağlayan Galatasaray camiası, dünkü maçta güzel meyveleri bir güzel toplamıştı. Biz de saf saf bitti sanmıştık. Öyle ya, kırmızısı tartışılmayacak bir pozisyon, VAR’a bile gitmemişti. Zira artık VAR en büyük tetikçi mekanı oldu. Kepaze karar yerine hakkaniyetli karar verilse, bu takım 10 kişi kalıp muhtemelen takılacaktı. Öndekinin arkadakinin hakkı yensin, ne olacak ki?
Ama kabus meğer dün bitmemiş. Ensesine yapışmış takıma da bir operasyon çekmek gerekiyormuş. Burak’ın ceza sahasının içinde yaka paça düşürülüşünü hadi Kalkavan görmedi diyelim. VAR pozisyonları o kadar net ki. Ama VAR’a çağrılmadı Kalkavan. Kesinlikle kötü niyetle verilmiş, operasyon çekme kararıydı. Ama bizler farklı olmak durumundayız. 10 kişi kalmış zayıf rakibini yenememeyi hakeme bağlayarak ağlak yapanlardan olmamak gerekirdi. Hakemi de VAR’ı da evire çevire yenmek gerekiyordu. Vida’nın golü de hemen gelerek en güzel cevap verilmiş oldu.
Ama sahada o kadar gereksiz oyuncu var ki, gol yeme hastalığı devam etti. Hadi Medel sarı kartlıydı o indiremedi. Lens denen şarlatan ne işe yarar? Bari indir adamı da, sarıyla geçsin pozisyon. Tüm maç boyunca, ne orta kesebildin doğru düzgün, ne adam eksilttin, ne de defansa yardımın oldu. Gol zaten yok.Ne işe yararsın birader? Ya Karius? Kalene gelen her pozisyonu yiyecek misin? Üstelik bu pozisyon açı olarak da kurtarılmaya müsaitti. Bin metre koşmuş adamdan gol yiyorsun. Ne yapıp edip kurtulmak lazım bu adamdan. Ayrıca Medel sol kanatta olmuyor. Evet belki iki sol bek de kadroda olamayınca mecburen Medel o bölgeye girdi ama olmuyor işte. Ne boyu yetiyor, ne de pozisyon alması. Necip ehveni şer olarak en azından akan kanı durdurdu.
Gökhan Gönül, Vida, Ljajiç, Dorukhan ve elbette Burak. Bu adamlar takımı ayakta tutuyorlar. Kagawa etkisiz kaldı. Arada ufak tefek güzel işler yaptı ama Ljajiç uzun yıllar kalmalı Beşiktaş’ta. Sat sat da bir yere kadar. Bazı adamları sabitleyeceksin. Vida, Ljajiç, 2 sene de Burak böyle olmalı. Dorukhan gibi adamları satabilirsin. Ama iskeleti korumak lazım. Özellikle, Ljajiç Burak gibi 9 ve 10 numaraları. Biraz düzgün kadro kurun, Ljajiç-Burak, Sosa-Gomez etkisi yaratacaktır.
Burak gerçekten tartışmasız yerli/yabancı fark etmez, ligin en iyi santraforu. Her yazımda lanet okuyorum, gene okuyacağım. O çok akıllı geçinenlerin aptal kaprisi olmasa 4. Şampiyonluğa koşuyorduk bu akşam. Hayat bazen bu kadar aptalca.
Lig ilginç hale geldi. Diğerleri beni zerre ilgilendirmez. Beşiktaş’ın iddiası olduğu yerde yansın her yer. Al maçlarının tamamını, gidelim Şampiyonlar ligine. Hedef net, ipler elinde. Şampiyonluk gelir mi? Bence çok zor. Ama onun için de bütün maçları almak gerekiyor.
Yazarın diğer yazıları için tıklayın
mail: cuneyd.yuzak@abcspor.com
twitter: @cyuzak