Beşiktaş’ın Liverpool deplasmanında oynanacak karşılaşma gerçekten ilginç ve zor bir maç olacağa benziyor. Duruma İstanbul ekibi açısından baktığımızda, hemen herkes oldukça ümitli; ancak Anfield Road’da oynuyor olmanın da getirdiği bir çekingenlik mevcut. Eski olsa da Avrupa’nın en önemli futbol mabetlerinden biri.
Öte yandan, İngiliz ekibi açısından değerlendirirsek, onlarda da benzer bir durum söz konusu. Takım son aylarda ümit vaat ediyorken, diğer yandan da yine de epey bir tedirginlik mevcut. Çok kötü başlayan bir sezonu toparlamışa benziyor gibi gözükse de İngiliz ekibi, yerleşmiş bir oyun planı ve takımın, yaklaşık yarım asırdır alışık olduğu üzere, sırtını dayayacağı formda yıldız oyuncuları bulunmuyor.
Liverpool FC için bu sene gerçekten tam bir kâbus gibi başladı. Ekim 26’sına girildiğinde, kulüp ligdeki 12 maçının 6’sını kaybetmiş, Şampiyonlar Ligi’nde ise 5 maçta 3 mağlubiyet ve 1 beraberlik almıştı. Yakın tarihin en kötü sezon başlangıcıydı. Geçen sezon göklere sığdırılamayan Brendan Rogers yerden yere vuruluyor, kovulması için baskı her geçen gün daha da artıyordu. Geçen seneki sihirli sezonunun altındaki gerçek imzanın Luis Suarez’e ait olduğu, Daniel Sturridge’in sakatlığında bel bağlanan Mario Balotelli transferinin ise tam bir sportif intihar olduğu hemen herkesin ortak fikriydi. Rakip takım taraftarları Liverpool ile her ortamda dalga geçiyorlardı. Bu esnada Liverpool ile eşleşen Beşiktaş taraftarlarının da iştahı epey kabarmıştı.
Aralık ayı içerisinde ise, Rogers, Balotelli’ye güvenmekten vazgeçip, 3-4-3 sistemine geçerek yeni bir çıkışa yöneldi. Bu sistemde Raheem Sterling sahte 9 olarak ileride ‘free-runner’ olarak görev alırken, 3’lü defansif düzen ve kalabalık orta saha sayesinde de takım daha az gol yemeye başlamıştı. Yeni sistemde, Liverpool Ekim 26’dan beri tek mağlubiyet alırken, taraftarlarda da, yeniden umut ışıkları belirdi.
Beşiktaş, ilk yarının son 2-3 maçı dışında, ligin başından beri iyi oynuyor. Takım oturmuş düzeni ve uyumlu teknik direktör, yönetim, kadro ve taraftar ilişkisi ile geleceğe güvenle bakmakta. Ancak tüm bunların yanında Demba Ba’nın bu maçta oynayıp oynayamayacağı Beşiktaş için oldukça belirleyici bir faktör. Keza, Mustafa Pektemek ve Cenk Tosun henüz sakatlıktan çıktılar ve maç eksiklikleri bulunuyor. Görünen o ki, Ba sahaya çıkamazsa, Olcay ya da Sosa ileride sahte 9 olarak görev yapacak ki, bu alışmadığı sistem böylesine önemli bir deplasmanda Beşiktaş’ın başına önemli işler açabilir.
Ancak, Demba Ba sakatlığını sahaya çıkabilecek kadar üzerinden atabilirse, 100% hazır olmasa dahi, Liverpool’un 3’lü savunmasının ileri çıkmasına, dolayısı ile de rakibin ileride çoğalmasına engel olacaktır. Çünkü, 3-4-3 sisteminde oynayan Liverpool son 2 aydır bu düzende başarılı sonuçlar elde ediyorsa da, kesinlikle oturmuş bir defans dizilişine sahip olduğu söylenemez.
Mamadou Sakho ve Martin Skrtel birinci sınıf defans adamları. Ancak bu oyuncuların sol stoperde oynayan Emre Can ile birlikte bir bütünlük oluşturmadığı oldukça net olarak gözüküyor. Demba Ba oynamazsa, kendilerine tehdit oluşturacak bir santraforun yokluğunda, özellikle Emre Can ileriye daha fazla çıkarak, Liverpool’un pas düzenine önemli ölçüde bir katkı yapabilir. Bu Liverpool açısından önemli bir nokta.
Diğer yandan ise, takımın en önemli oyuncusu olan Raheem Sterling’in oynayıp oynayamayacağı maç saatine kadar belli olmayacak. Sterling’in de Ba gibi oynamama ihtimali daha kuvvetli. Orta sahalarında görev alan Lucas Leiva ve Steven Gerrard’dan zaten yararlanamayacak olan İngiliz ekibi için bu hiç de iyi bir haber değil. Hem cezalı Markovic, hem de sakat Sterling’in yokluğunda, açık/forvet pozisyonlarında Adam Lallana ve Philippe Coutinho’yu oynatması mümkün Brandan Rogers’ın.
Bu düzen takımı teknik açıdan güçlendirse de, tempoda mutlaka belirli bir düzeyde düşme olacaktır. İkisi de süratli oyuncular değil. Sturridge’in sola geçip, Balotelli’nin santraforda oynması da bir diğer ihtimal. Ancak, ligde sıkça görev alan genç yıldız adayı Jordan Ibe’ın tecrübe eksiliği göz önüne alınarak ilk 11 başlatılmayacağını tahmin ediyorum.
Orta sahada ise Gerrard ve Lucas Leiva’nın yokluğunda Jordan Henderson ve Joe Allen görev alacak gibi… Henderson, takımın beyni görevini üstlenen yetenekli bir oyuncu. Fakat, Joe Allen Liverpool taraftarının yıldızının hiç barışmadığı bir isim. Oynadığı çoğu maçta Liverpool istediği skoru alamıyor. Üstelik Allen ve Henderson ikilisi, Atiba ve Veli karşısında, fiziksel olarak çok da güçlü durmuyorlar. Bu alandaki düelloları Beşiktaşlıların kazanması daha yüksek bir ihtimal gibi görünüyor. Orta sahadaki olası top kayıplarına önlem olarak, defans hattına Lovren’i ekleyip, defansif orta saha olarak Emre Can’ı da oynatabilir Brendan Rogers. Ancak, Dejan Lovren sezon boyunca pek varlık gösterememişken, pek güvenilir bir seçenek olarak elde durmuyor.
Defansif kanatlarda ise solda İspanyol bek Alberto Moreno’nun oynaması kesin gibi. Sağ tarafta Glen Johnson oynayabilir; ancak Rodgers, daha ofansif bir dizilişle Ibe’ı sağ kanat beki, sağ önde ise Lallana ya da Sturridge’i ters ayaklı forvet olarak tercih edebilir. Keza, Henderson’ı da sağ kanat beki olarak oynatmışlığı var. Bu yüzden Liverpool’un maç saatine kadar kadrosu tam olarak belli olmayacağa benziyor.
Eldeki kesin doneler üzerinden konuşursak, 3-4-3 ve 4-2-3-1 ya da 4-6-0’ın kapışmasında, deplasman ekibi adına en büyük avantajın kanatlar olacağı en mantıklı çıkarım olarak gözüküyor. Moreno ve büyük ihtimalle Johnson orta saha merkez oyuncularıyla aynı çizgide pozisyon alacaklar, geride ise 3’lü düzende Sahko, Can ve en geride Skrtel sarkanları süpürecekler. Özellikle sağ stoper olarak oynayacak sol ayaklı Sakho’nun tarafından Olcay Şahan’ın maden bulması oldukça akla yatkın. Aynı şekilde, Gökhan Töre sağ tarafta kendisine göre çok ağır olan Emre Can’a büyük üstünlük sağlayabilir.
Tabi, Johnson ve Moreno’nun geriye dönüşlerine zaman bırakmayacak şekilde Sosa ve/veya Oğuzhan’ın bu oyuncuları kanat uçlarında topla buluşturması şartıyla..Beşiktaş için en akla yatkın oyun planı bu gibi, çünkü orta sahadaki mücadelede Veli ve Atiba oldukça avantajlı gözüküyor. Bu oyuncuları kapacağı toplarda, ileriye servis yapacak Sosa, Töre ve Olcay için oldukça boş alanlar yaratabilir.
Eğer Liverpool sahaya Mignolet – Lovren, Srtel, Sakho – Johnson, Henderson, Can, Moreno – Lallana, Sturridge, Coutinho şeklinde çıkarsa eksikliklerini büyük bir şekilde gidermiş olur gibi duruyor. En dengeli dizilişleri şu anlık bu. Ümidimiz, Lovren’e güvenemeyip Rodgers’ın, Can’ı defansa çekerek göbekte Joe Allen’a yer vermesi ya da forvetten Adam Lallana’yı kesmesi. Bu şekilde Allen ve Emre Can’ın kötü oynama ihtimalleri oldukça yüksek.
Diğer bir sürpriz ise Balotelli konusunda yaşanacak. Eğer Sturridge geçen seneki gibi sol forvet, Balotelli ise tek santrafor olarak sahaya çıkarsa, maç sonucu iki tarafa da oldukça açık olur. Yine de, Rodgers’ın böyle bir riski alacağı oldukça şüpheli. Balotelli’yi kulübede hamle oyuncusu olarak saklaması akla daha yatkın.
Son olarak Liverpool için sezon başında son derece formsuz olan kalecileri Simon Mignolet’nin kendine gelmiş olması çok önemli bir artı. Beşiktaş tarafında ise esas kaleci Tolga Zengin sakat ve oynayamayacak. Cenk Gönen ise bence güvenilir, hatta epey ‘underrated’ bir kaleci. Böylesine önemli bir maçta kalitesini mutlaka gösterecektir diye ümit ediyorum. Beşiktaş’ın defans hattında İsmail Köybaşı, Tomas Sivok ve yeni transfer Alexander Milosevic yoklar. Daniel Opare ise yeni sakatlıktan çıktı. Dolayısı ile, Serdar, Pedro Franco, Ersan, Ramon Motta hattının maçının sonuna kadar sağlam kalması kritik.
Temsilcimize bu zor deplasmada başarılar diliyoruz…